"Apar topar yola çıktık Sinan ne gerek vardı erkenden dönmeye anlamıyorum ki."
"Yine geliriz hayatım."
"Bana bak birşey yok dimi? Babanla konuştuktan sonra sana bi haller oldu değiştin sen."
"(Gülümser) Kuruntu yapıyorsun yok birşey. İşlerimizi yoluna sokalım... Babam şirkette hangi pozisyonu vericek bana bilmiyorum hoş orda da nasıl çalışıcam hiçbir fikrim yok. Hiç anlamadığım işler."
"Merak etme başarıcaksın. (Elinden tutar) Sana güveniyorum ben."
"(Tebessüm eder) Hazan ne dicem Babam yalıya gelin direk demişti ama eşyalar var napalım?"
"Önce eve uğrayalım valizleri bırakalım üstümüzü değiştirelim sonra yalıya gideriz."
"Tamam öyle yapalım.... (Hazan'a takılır) Ne oldu niye güldün?"
"Hiç."
"Var birşey söyle."
"Nikahta ayağıma basmıştın ya o geldi aklıma... (Sinan'ı taklid eder) Kisiri bikmi Hizin imi bi ivin riisi binim cinim. (Güler)"
"Ha ha ha. Basmadım mı? Bastım. Allah Allah! (Güler)"
* -Flashback - Düğün *
Nikah kıyılmış, imzalar atılmıştı... Nikah memuru evlilik cüzdanını Hazan'a uzatırken Ece coşkuyla bağırmaya başladı. "Abla ayağına bas! Ayağına bas!"
Hazan tebessüm ederek "Bulabilirsem basıcam da- (başını eğerek masanın altını kolaçan eder) Sinan!"
"Kusura bakma Hazan ama bu evin reisi benim canım."
"Aaa bastı! Ayağıma bastı (Kolunu dürter) Ya ben basıcaktım sen değil şapşal."
"E bu işler böyle aşkım önce davranan..."
"Ben sana sonra gösteririm önceyi."
"(Güler) Hı hı tamam."
****
"Ayağıma hileyle basmış olabilirsin Sinan ama gördüğün üzere benim sözüm geçiyor her zaman her yerde."
"(Tebessüm eder... Hazan'ın elini kendine çekip öper) Veeee işte geldik."
"Sonunda!İstanbul'un bu trafiği..."
Hazan'la Sinan kemerlerini çözmeye yeltendikleri sırada beklenmedik bir manzarayla karşılaşmışlardı. Gördükleri manzara karşısında donup kalmış bir süre kendilerine gelememişlerdi. Gecekondu yanmış eskisinden de felaket durumdaydı. Hazan büyük bir feryatla arabadan inip eve koşmuştu ama içeri girilecek gibi değildi ev, eşyalar herşey kötü durumdaydı... Sinan Hazan'ın peşinden koşup o'na tutundu... Evle birlikte emekleri, hayalleri gelecekleri de kül olmuştu. Hazan'ın yaşadığı çaresizliği, öfkeyi bedeni kaldıramadı olduğu yerde Sinan'ın kollarına yığılıp kaldı...
****
"Nerde kaldı bunlar şimdiye kadar çoktan gelmiş olmaları gerekiyordu." Hazım bey salonda kendisine yönelen meraklı gözler arasında volta atmaktaydı. Telaşını bastırmaya çalışsa da başarılı olamıyordu. O'nun telaşı Fazilet hanım'ın korkularına bir yenisini daha ekledi. "Hazım bey başlarına birşey gelmiş olmasın? Telefonlara da bakmıyorlar ben çok korkuyorum." Hazım bey Fazilet hanımı sakinleştirmeye yönelik konuşma yapmaya hazırlandığı esnada salona Gülten girdi. "Sinan bey ve Hazan hanım geldiler Hazım bey şimdi gördüm arabalarını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazan&Sinan ~ Hayali Sahneler
FanfictionHazan'la Sinan için hayalini kurduğum sahneleri derleyip burada sizlerle paylaşmak istedim... Umarım keyif alarak okursunuz. :)