Gecenin karanlığı şöminenin ateşiyle aydınlanıyordu... Sinan sevgi dolu gözlerle Hazan'ı izlerken yavaşça Hazan'ın saçlarından başlayarak parmaklarını kollarında gezdirmeye başladı. Kırılıcak nadide bi parçaya dokunur gibi dokunuyordu... Hazan'ın saçlarını iki eliyle arkasına attırırken önce anlından daha sonra burnundan öptü. Hazan kollarını Sinan'ın boynuna sarmış tutkuyla öpmeye başlamıştı... Sinan yavaşça Hazan'ı oturdukları yere yatırıp gömleğinin düğmelerini çözdü omuzlarından tutup hafifçe düşmesini sağladı. Hazan biraz doğrulup Sinan'ın kazağını çıkarttı. Sinan'ın tüm kalbiyle arzuladığı kadın en yalın haliyle karşısındayken, yıllarca hayalini kurduğu Adam tüm gerçekçiliğiyle de Hazan'ın karşısında duruyordu. Şöminenin ateşi bedenlerini ısıtmaya başlamıştı. Kalp ritimleri hızlanmış, nefes alışverişleri dengesini kaybetmişti.Hazan anın sarhoşluğuyla kendini Sinan'ın kollarına bıraktı. Bedenleri tek vücut olmuş, iki aşk sonsuzlukta buluştu...
Bir kaç saat sonra.
Şöminenin ateşi sönmüş ortamdaki sıcaklık kaybolmaya başlamış da olsa baddaniyenin altında kendini sıcak hissediyordu Hazan... Sinan'ın göğsüne başını koydu yaşadıkları güzel saatleri düşündükçe yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu. Hazan'ın güldüğünü farkedince Sinan'da muzip bi gülüşle;
"Noldu."
"Hiç düşünüyorum... 1 sene öncesine kadar benim için hayaldi herşey. Olmayacak bi hayal. (Sinan'ın elinden tutar) Şimdi burdasın, elinden tutuyorum. Sevdiğim Adam yanımda, mutluyum. (Gözlerini kapatır) Sanki bir rüyanın içindeyim."
"Uyandırayim o zaman seni (Hazan'ın çenesinden tutarak başını kaldırıp dudağından öper)"
"Delisin sen ya! (Gülümser)"
"(Tebessüm eder)Deliyim, ama itiraf et en tatlısından! (Ciddiyetle) Hayal yok, rüya yok... Ben burdayım, biz burdayız ve biz (Elleriyle, Hazan'ın ellerini sarar) hep böyle olucaz Hazan. Seni bi kere kaybettim bir daha buna izin vermeyeceğim. Gerekirse bütün hayatımı seni mutlu etmeye adarım... Sen böyle gülüyorsun ya ben kendimi bi tek o zaman affedebiliyorum Hazan."
"Sinan bunu kendine yapma... Bana, kendine unutmamıza izin ver artık."
"Vericem Hazan... Söz veriyorum herşey çok güzel olucak. O zaman seni kaybetmekten korktuğum için susmak zorunda kalmıştım, Söyleyememiştim ya... Artık yalan yok, sır yok! Ne olursa olsun senden hiçbirşey saklamayacağım."
Hazan duydukları karşısında sarsılır. Sinan'ın o'nu bu denli sevmesi ve kaybetmemek için herşeyi yapmayı göze aldığını görmek Hazan'ı çok mutlu etsede bir yandan Kerime gerçeğini düşünür. Sinan'ın hayatıyla ilgili çok önemli bir olayı o'ndan saklaması gerekmişti şimdi ilişkileri için Sinan böyle radikal bi karar veriyorken kendisinin o'ndan böyle önemli bi olayı saklamak zorunda kalması sarsıcı olmuştu Hazan için. Sinan'a söyleyemezdi söylerse bu gerçeği kaldıramayacağını biliyordu. Annesine, ailesine çok bağlıydı... Ya evlatlık oysa? Dayanamazdı buna o... Sinan'ın omuzlarına kaldıramayacağı yükler yüklemeyecekti. Ne olursa olsun bunu gizleyecekti o'ndan... Bunları düşünürken gözlerinin dolduğunu farketti.
"Özür dilerim Sinan."
"Ne için."
"(Gözlerini kaçırır)"
"(Tedirgin bi halde) Neyin var senin ne oldu birden? (Eliyle yüzünü okşar) Ağlıyor musun sen?"
"Ne ağlaması ya (Sırtını Sinan'a döner) Ağladığım falan yok sen yanlış görmüşsün."
"Peki... Sen öyle diyosan (Hazan'a yaklaşıp beline sarılır... Pencereden gökyüzüne bakar) Biliyo musun geceyi çok seviyorum ben. Sokaklar boşalıyor, sessizlik çöküyor ya etrafa... Sonra gökyüzüne bakıyorum bu gece ki gibi... Ay ışığı, Yıldızların parıltısı göz kamaştırıyor."
"Yıldızlar bu gece çok güzel."
"Yıldızlar her zaman güzeldir."
"Seni çok seviyorum."
"Seni çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazan&Sinan ~ Hayali Sahneler
FanficHazan'la Sinan için hayalini kurduğum sahneleri derleyip burada sizlerle paylaşmak istedim... Umarım keyif alarak okursunuz. :)