Hazan&Sinan ~ Hayali Sahneler

Peri masalı.

****

"O'nu gördüğüm ilk gün kalbimin o'nun için atmaya başladığı o günden sonra kaç mevsim geçmişti... Kendi içimde günlerce savaşmalarım o'nu unutmaya çalıştıkça hergün biraz daha o'na kapılışım ve o'ndan nefret etmek isterken delicesine aşık oluşum. Evet ben yıllarca sevmek bile istemediğim o adama aşık olmuştum hemde kendine inat aşık... Beni görmüyordu kalbimi bilmiyordu o'nu sevdiğimden o'nun için acı çekiyor oluşumdan haberi bile yoktu. Bu yüzden o'nu suçlamadım hiçbir zaman. O ve ben... Asla yanyana gelemeyecek iki insan. İmkansız! Mümkün değil! Olmaz! Sana bakmaz! Baktı diyelim üzülürsün be kızım! Tamam kendini kandırma seni görmeyen biri seni nasıl üzebilir ki? Yıllardır kendimden bile kaçındığım içimde kopan fırtınalardı bunlar. Bazen olmayacağını bilirsin birşeylerin. Ben olmayacağını bildiğim bi rüyaya kapılmaktan korkmuştum yıllarca ama kendime engel olabildim mi? Ne mümkün...  Ne aklıma ne kalbime söz geçirebilmiştim... Şimdi bugün burdayım üzerimde gelinliğim o Adamı bekliyorum... Gerçekleşmeyeceğine inandığım rüyam gerçek oluyordu bugün elinden tutup 'Evet' diyeceğim bir ömür boyu 'Evet'. " Hazan aynadaki Hazan Abi yansımasına bakarak gülümsedi...

****

Sinan içinde bastıramadığı heyecanla koridorda volta atmaktaydı. "Ya ben niye içeri giremiyorum şu kapının önünden bi çekilir misiniz artık!" 

"Olmaz efendi olmaz uğursuzluk getirir dedim ya Allah Allah sabret biraz daha!"

Sinan ters ters bakarak içine konuşur "Ya sabır."

Yağız tebessüm ederek "Fazilet Hanım inanmayın böyle şeylere ya batıl onlar. Müsade edinde girsin içeri olmaz birşey."

"Olmaz az daha beklesin."

"Bırak abi bırak biraz daha bekleyelim biz."

****

Ece gülerek "Dışarda kıyamet kopuyor annem içeri sokmuyor seninkini."

"Şu annemde ne kadın ya... Tamam ben hazırım zaten çıkarız şimdi... Ama çıkmadan önce Sinan'la birşey konuşmam lazım söyler misin buraya gelsin."

"Söylerim... (Ablasına sarılır) Çok güzel oldun ablam benim... (Etrafa göz gezdirir) Benim düğünüm burda aşk evliliği olmadı hayatımın belkide en kötü gecesiydi  ama senin için herşey çok güzel olsun abla. Elinden tuttuğun adamı seviyorsun... Umarım çok mutlu olursunuz ikinizde ve tabi (Hazan'ın karnına dokunur) yiğenimle birlikte."

**** 

Koridorda sessizlik hakimdi... Fazilet hanım düşüncelere dalmış birhaldeyken aklına gelen soruyla irkilir "Eyvahlar olsun!"

"Ne oldu?"

"Nikah şahidini ayarladınız mı siz ayarlamadınız herşeyi düşündük onu unuttuk görüyor musunuz tüh!"

"Bende birşey oldu sandım siz aniden bağırınca. Sakin olun. Benim şahidim belli -de (düşünceli) Hazan'ın şahidi kim olacak? Aramızda konusu geçmedi hiç."

"Şimdi sana birşey derdimde Sinan efendi neyse yer müsait değil."

* Ece odadan çıkar...

"Ablam hazır inebiliriz aşşağıya artık... Ama önce Sinan'la birşey konuşmak istiyormuş biz inelim önden anne."

"Olmaz uğursuzluk getirir."

"Anne saçmalama ya hadi yürü."

"Aman be sizde! Başınızda uğursuzluk dolaşırsa görürüm ben sizi o zaman!"

****

"Hazan?" 

Sinan meraklı gözlerle odaya göz gezdirirken gözleri Hazan'la buluştu. Hazan'ın güzelliği karşısında dili tutulmuşcasına konuşmakta zorluk çekti... Dolan gözlerini sildikten sonra kendisini toparlamaya çalışarak  "Ço ç çok güzel olmuşsun." diyebildi o anda.

"(Başını yana yatırarak) Ağlıyor musun sen bakim (Sinan'ın yüzünü avuç içine alır) Yaaa bak ben ağlamamak için kendimi zor tutuyorum sabahtan beri sen böyle yaparsan bırakırım kendimi sonra susturamazsınız beni. Makyajımda akar ohoo bir sürü iş size. (Gülerek) Bana bak yoksa sen beni beğenmedinde o yüzden mi böyle gözlerin doldu?"

"(Gülerek) Evet sevgilim çok çirkin olmuşsun. Gözlerime inanamadım."

"Yaaağğğ (koluna vurur) Geline böyle denir mi be!"

"Şaka yapıyorum be (Güler) sen benim gördüğüm en güzel gelinsin. (Hazan'ı alnından öper) Çok güzel olmuşsun... Gerçekten... Peri masalının içinde gibi hissediyorum şuan kendimi ya. Herşey bir rüya gibi."

"Hiçbir zaman uyanmak istemeyeceğimiz bir rüya..."

(Sinan Hazan'ın yanağına küçük bi buse kondurur) "Sen benimle ne konuşucaktın?" 

(Hazan yatağın üzerindeki kutuyu alıp Sinan'ın eline bırakır) "Bunu vermek içindi aslında... Yalnızken vermek istedim."

(Sinan kutuyu açtığında şaşkınlığını gizleyemez.) "Ama bu... Babanın saati... Bana mı veriyorsun?"

"Evet (Tebessüm eder) Sen annenden bi hatıra bıraktın bana bende sana babamdan bi hatıra bırakmak istedim."

"Hazan bu çok özel ne diyeceğimi bilemiyorum... (saati koluna takar) Teşekkür ederim..."

Birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra "Gidelim mi artık... Herkes bizi bekliyor" diye ekledi Sinan... Hazan Sinan'ın koluna girdi ve konukların yanına indiler öylece... Herkes merakla beklediği düğüne ve çifte hayranlıkla bakıyordu. Konukların "Ne kadarda yakışmışlar" diye fısıldaşmaları "Sinan Egemen'i nikah masasına oturtan kadın" diye düşündükleri Hazan'ı yakından tanıma arzularını arttırıyordu... 

****

Herkesin memnun ayrıldığı düğün bitmiş herkes odalarına çekilmişti. Hazan'la Sinan balayı için valizlerini hazırlamaya koyulmuşlardı... 

"Balayına nereye gideceğimizi hala söylemedin Hazan? Ne sürpriziymiş bu ser verdin sır vermedin."

"Vermem (Gülerek) Adı üstünde sürpriz önceden söylenirse sürpriz mi olur o."

"İyi bakalım... Aslında benim balayı için aklıma çok güzel bir yer gelmişti ama-"

"Hiçbiryer benim sürprizim kadar güzel olamaz sevgilim sen bana güven."

"Hazan... Ya çok merak ettim söyle hadi (Güler) Arabayı ben kullanıcam yolda zaten söyleyeceksin mecbur."

"Bi sabredemedin Sinan ya (Güler) Ağvaya gidiyoruz... Bizim için orasının özel bir anlamı var o yüzden ordan daha iyi biryer olamazdı diye düşündüm."

Sinan şaşkınlıkla beraber tebessüm eder "İnanamıyorum sana... Benimde balayı için aklıma orası gelmişti ama sen sürprizim var diyince söyleyememiştim."

"Sinan sen ciddi misin (Güler) Benim sürpriz patladı o zaman baya... Neyse sürprizim ağvayla sınırlı değildi en azından."

"Yaa demek başka sürprizlerde var- (Hazan'ı belinden tutup kendine doğru çeker)neymiş onlar?" 

" (Tebessüm eder) Ağzımdan tek bir kelime bile alamayacağına emin olabilirsin sevgilim."

Birbirlerine yakınlaştıkça ikisininde kalp atışları hızlanmış nefes alışverişleri dengesini kaybetmeye başlamıştı... Sinan Hazan'ın belinden ellerini çekip narin boynundan tuttu... Göz göze geldikleri anda sanki birbirlerine ilk kez teslim oluyormuşcasına heyecan ve arzuyu hissederek birbirlerini öpmeye başladılar...