Korku Dağı

Sıcak ve güzel bir gündü. O gün babaannemlere gidecektik.Babaannem çok iyi ve cesur bir kadındı.O gün babaanemlere gittiğimizde dedem ve babaannem büyük koltukta oturuyorlardı.

" hadi size geçmişte dedenizle yaşadığım o korkunç ve maceralı hikayeyi anlatıyım "dedi babaannem heyecanla.Bende tamam dedim."O günü hatırlıyorum ki çok soğuk ve fırtınalı bir geceydi.Dedenle ben her zaman buluştuğumuz bir dağın mağarası vardı.Bu dağ çok yüksek ve büyüktü. Ikimizde bu mağarada karşılaşmıştık. ilk buluşma icin korkutucu bir yerdi.Bu mağarayı çoğu kişi bilmezdi.Adı Harus Mağarasıydı.Dıştan güzel ve küçük bir mağara gibi gözüksede aslında büyük ve ürkütücüydü.Biz yine de giderdik fakat başımızdan geçecekleri bilseydik o mağaraya tek bir adım bile atmazdık.O gün mağarada tuhaf bir şey oldu .mağaranın arkası kapalıyken olmasina rağmen o gün açıldı ve tuhaf sesler geldi."Ölüceksinizzz" gibi korkunç sesler ve çığlıklar geliyordu.İkimizde çok korkmuştuk ve hemen ordan çıkmak istedik.Tam kapıya giderken bir şey bizi çekti ve kapı kapandı.Biz mağaranın büyüklüğünü gördüğümüzde çok şaşırdık. sanki yeni bir dünya idi.içerisi çok karanlıktı neyseki yanımda fener vardı ve biraz yemek.Düştüğümüz yerde 2 kapı vardı .Oradaki 1. kapıda Ölüm yazıyordu 2. kapıda ise korku yazıyordu. ikimizde ölmek istemiyorduk. daha cok gençtik. Bu yüzden korkuyu tercih ettik. kapıyı açtığımız an oda yok oldu ve karşımıza tuhaf kemik kafalı bir şey belirdi yüzü çok tuhaf ve gizemliydi.Bize siz korku kapısını seçtiniz  fakat sizde korkudan öleceksiniz dedi.Birden yok olunca rüya görüyorum sandım fakat değildi.Bu gerçekti ve gerçekten korkuyordum.Sonra kendimi toparlayıp yoluma dedenle devam ettim.Yolda bir iz bulduk bu kanlı el iziydi ve bu iz küçük bir çocuğun el iziydi.Biraz yürüdükten sonra önümüze büyük terk edilmiş bir ev belirdi.Deden bana hadi bu gece burda yatalım biraz dinlenelim dedi.Bende tamam dedim ve eve doğru gittik.Aynı iz evde de vardı.Ben buranın tehlikeli olduğunu düşündüm ama yinede girdim. orda kimse varmı dedim.Bir ses gelmedi.Deden bana ben yatakları ateşimizi hazırlıyorum dedi.Bende tamam dedim.Tam yatıyorduk ki birden çocuk gülme sesi geldi fakat bu ses küçük bir çocuğun tatlı sesi değildi.Ürkütücüydü.Sonra bir daha gülme sesi geldi ses evin bodrumundan geliyordu.İkimizde korkarak bodruma indik.Siyah bir kapı vardı açmayı denedik fakat kapı kilitliydi. aslında ikimizde içeri girmek istemiyorduk.  Kapi açılmayinca da yukari çıktık ve tekrar uyuduk.Bir süre sonra bir ses duydum.Sonra bodruma inip kapıya baktım ama bu sefer kapı açıktı buna çok şaşırdım ve burda yalnız olmadığımızı anladım.Hemen dedenizin yanına gittim ve ona anlattım.Dedeniz o zaman burdan hemen gidelim dedi çıkış kapısını açmaya çalıştık fakat kilitliydi çok şaşırdık acaba kim kilitledi?Sonra bir daha gülme sesi geldi ve arkamızı döndüğümüzde gözü olmayan elleri ve ağzı kanlı olan bir çocuk belirdi elinde de uzun kanlı bir bıçak vardı.Gittikçe bize doğru geliyordu.Hemen merdivenlerden yukarı çıkmaya gittik dedeniz tam çıkarken bıçak dedenizin paçasına takıldı dedeniz çocuğa tekme atarak kaçtı ve benim yanıma geldi.Yukarısı çok büyüktü ve büyük bir pencere vardı.O pencereden aşağı atladık neyseki çok yüksek değildi ve o evden kaçtık. çocuk bağırarak sizi bulacağım dedi ve çığlık attı. ses birden kesildi.Etraf çok sessizdi.Bizde evden olabildiğince uzaklasmaya çalışarak arkamiza bakmadan yolumuza devam ettik. (((Bu bölüm bitmiştir lütfen diğer bölüme geçin)))