Korku Dağı

Sessizlik Köprüsü

Basamaklardan inerken her bir basamağa bastığımızda ses çıkıyordu.Bu yüzden bütün yarasalar uçup kaçıyorlardı.Bu çok korkutucuydu sanki her an aşağı düşebilirmişim gibi hissediyordum.Biraz daha yürüdükten sonra önümüze bir kapı çıktı.Yanımdaki fenerim olmasaydı o kapıyı çok zor bulurduk.Kapının üstünde "Sessizlik Köprüsü" yazıyordu.Sanki kanla yazılmıştı.Kapıyı açtığımızda mağaranın daha da derinliklerine giden bir köprü.Köprü nerdeyse 1.5 km uzunluğundaydı ve bazı tahta parçaları yoktu. Tahtalar o kadar inceydi ki  Birisi çıt dese bütün köprü anında aşağıya doğru düşecekti.

Aşağıya doğru baktığımda kanlı kalın dikenler ve iskeletler vardı.Baya ürkütücüydü.Alber"Burası ikimizi taşımaz önce ben gideceğim" dedi.Bende kafamı evet anlamında sallayarak cevap verdim. Albert ' a baktığımda çok cesurdu.Tahtadaki basamaklara bastığı anda etraf sessizliğe büründü sanki zaman durmuş gibiydi.Alber 2. basamağa bastığı gibi basamak çatladı.Diğerleri çatlamadan çabucak karşıya doğru gidiyordu.Ardından tahtalar çatlıyordu.Köprünün bitişinin son basamağına bastığında köprünün bütün tahtaları sallandı ve hepsi bir anda aşağıya düşüp kırıldı.

Görünüşe göre oradan geçemeyecektim.Albert bağırarak"Buraya gelmenin başka yolunu buulll"dedi ve mağarının girişi sallandı ve çöktü.Orayı açmaya çalıştım ama açılmadı.Çok çaresiz durumdaydım.Bir şey yapmam gerekiyordu.Oraya çıkan başka bir kapı bulmak için oturduğum yerden kalktım.Fenerimi açıp etrafı araştırdım.Burada yalnız olmadığımı farkettim.Daha sonra bir yer buldum ve içeri girdim.İşte başka bir kapı oradaydı.İyi olan şey  yolumu bulmuştum.Kötü olanı ise kapının yanında bir yaratık uyuyordu.Yeşil renkli idi ve yanında bir sopası vardı.Galiba bu bir Trol du.Trolleri hep TV da görürdüm ama aslında gerçektede varmış.Trol derin bir uykuya dalmıştı ve horluyordu.Onu geçip kapıyı nasıl açacaktım.Albert'ı nasıl bulacaktım.Asıl soru bu kapının nereye çıkacağı ??????????????????????????????????????????????????????????????????