Kayla'dan
Kafenin kapısından içeri girip bizimkilerin yanına oturdum.
Oldukça büyük bir masaya oturmuşlardı.
Onlar gülerek birşeyler konuşurken bense kaşlarım çatık onlara bakıyordum.
Bunlar ne ara bu kadar yakın oldu?
Kafamı iki yana sallayıp benim için sipariş ettikleri içecekten bir yudum aldım.
Portakal suyu. En sevdiğim.
Bizimkilere baktığımda hepside bana bakıyordu. Ya da ben öyle zannediyordum.
Ben
"Nereye bakıyorsunuz?"Arkama doğru baktığımda dışarıda yolun ortasında baygın kadına baktıklarını görmüştüm.
Herkes etrafına toplanmış birşeyler yapmaya çalışıyordu.
Hemen yerimden kalkıp dışarı koşmaya başladım.
Diğerleride hızla arkamdan gelirken kalabalığı geçip yerde yatan kadına yaklaştım.
Bizimkilerde dahil herkes şokla bakarken hemen kadının yanına eğilip nefesine baktım.
Nefes almıyordu.
Yanındaki ağlayan 20li yaşlarındaki kıza döndüm.
Ben
"Yakını mısınız?"Kız
"E-evet. Kızıyım."Ben
"Bayılmadan önce ağzında herhangi birşey var mıydı? Yiyecek? İçecek?"Kız
"Hayır. Hayır yoktu."O sırada aklıma lisede ilk yardım dersinde hocanın dedikleri gelmişti.
"Diller esnek yapılar olduğundan hasta baygınlık geçirirken dil geriye doğru katlanıp hastanın soluk borusunu tıkar. Bu durumda önce dili düz hale getirip hastayı yan çevirin. Böylece kolayca nefes alabilir."
Dil. Doğru dil.
Kız
"Lütfen. Onu kurtarın. Yalvarırım kurtarın onu."Kızın dedikleri saniyesinde beynimde yankılanırken düşüncelerimden ayrılıp kafamı iki yana sallayıp kendime geldim.
Ardından hemen kadının ağzını açıp düşünmeden elimi ağzına daldırdım.
Etraftakiler iğrendiklerine dair sesler çıkarırken dişlerimi sıktım.
İğreniyorsanız gidin. Neyse.
Kadının ağzını biraz daha açıp tahmin ettiğim gibi katlanmış dili tutup düz hale getirdim. Ardından elimi çekip kadını yan yatırdım ve rahatça nefes almasını sağladım.
Yüzüne yaklaşıp nefesini kontrol ettiğimde hala nefes almadığını anlamıştım.
Diline dikkat ederek kadını sırt üstü yatırdım ve suni teneffüs yapmaya başladım.
Bir yandanda kalp masajı yapıyordum.
Olmuyor. Olmuyor. Olmuyor.
Kızın ağlaması şiddetlenirken gözlerim dolmuştu.
Annesi yerde hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Bense o kızın ve annesinin sonunu değiştirmeye çalışıyordum.
Var gücümle. Herşeyimi burda ortaya koyarak. Gerekirse burda kadının boynunu kesip yinede nefes almasını sağlardım.
Ama ölmemeliydi. Ölemezdi. Kızını bırakıp gidemezdi.
Buna izin vermezdim. Veremezdim.
Karşımda ağlayan kıza baktım. Bağıra bağıra ağlıyordu.
Ama ben herşeyi buğlu bir şekilde duymaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Başlangıcı¹/KTH✔✔
FanfictionSonsuz Aşk adlı hikayenin birincisidir. İlk başta bir aşkın başlayacağı düşünülmüştü. Ama öyle olmamıştı. Kim Taehyung'un yeni bir okulda beden eğitimi öğretmeni olmasıyla büyük bir aşkın başlayacağı düşünülmüştü. Peki ya Kayla'nın gizemli geçmişi...