Satılmıştım.
Resmen satılmıştım.
Hala inanasım gelmiyordu fakat satılmıştım işte.
Bu zamana kadar babam yerine koyduğum amcam beni satmıştı.
Chanyeol, beni şirkette amcamı ziyarete gittiğimde görmüştü. Bir kaç defa bu tekrarlanınca dikkatini çekmiştim.
Amcama beni bir sözleşme karşılığı istemişti ama amcam itiraz etmişti. Sonra işten atmakla tehdit etmişti. Eğer Park Grup' tan atılırsa bir daha iş bulamazdı. Hala on yedi yaşında olduğumdan ve hala onun himayesi altındaydım. Yani benim adıma kolayca hüküm verebilirdi.
Vermişti hükmünü. İşi karşılığı satmıştı beni.
Düşüncelerimi bölen sesle irkildim.
"İki gün oldu Baekhyun. Bence sana yeterince zaman tanıdım."
Doğru ya, bir de bu it vardı başımda. Dünyanın en yakışıklı iti.
"Chany- yani Bay Park! Ben yapamam. Olmaz yani. Neden anlamıyorsunuz-."
"Yukarı çık."
"Huh?"
Lafımı kesmesiyle bir şaşkınlık edası çıktı dudaklarımdan.
"Ben sabırsız bir insanım Baekhyun. Yukarı çık ve beni bekle."
Siktir. Siktir. Siktir.
Tityerek salondaki koltuklardan kalkıp yukarı çıktım. Ağlayamıyordum bile. İki gün boyunca ağlamaktan bitap düşmüştüm sanırım göz pınarlarım kurumuştu.
İçimdeki sürtük Baekhyun 'akışına bırak, hem hayran olduğun adam. Boşveeer' dese de gururlu Baekhyun sürekli satıldığımı dile getiriyordu.
Kapı açıldığında dayanamayıp yatağa oturdum.
Chanyeol karşıma geçip dikildi. Elini yanağıma koydu, gözlerimi kapadım.
"Üzgünüm." dedi.
Artık kabullenmeliydim değil mi? Bir sahibim vardı artık. Herkesin cezasını kendimden kesmeliydim. Sol gözümden akan yaşı umursamadan sağ elimi kaldırıp Chanyeol'un yüzünü okşadım.
Çenesini okşarken dokunuşlarım sertleşti ve boynuna indim. Diğer elimi tişörtünün içinden gönderip sıkı karın kaslarını okşadım.
Dudağının kenarı kıvrıldı. Belimi sıkıca sarıp kendine bastırdı. Yüzümüzün arasında milimler vardı.
Her şey bitmişti. Daha ilk öpücüğünü dahi vermemiş ben, bir adama fahişelik yapacaktım.
Dudaklarımızı yavaşça birleştirdi. Ellerimi saçlarına daldırdım ve diplerini ovdum. Bu hareketimle beni yavaşça yatağa bıraktı. Üstüme çıktı, hakimiyetim ondaydı. Üstümde doğrulup tişörtünü çıkardı. Benide doğrultup tişörtümü kenara bıraktı.
"Yavaş olacağım, sakin ol ve tadını çıkar, küçüğüm."
Sert erkeksi boğuk sesiyle titredim. Boynuma inip öpmeye başladı. Öpücükleri ısırığa dönüştü.
"Bay Park-ımh"
Isırdığı yerlere hafifçe üflerken ismini inledim. Hoşuna gitmiş gibi ufak bir öpücük kondurdu çeneme. Yavaşça izlerini göğsüme kadar indirdi. Dudakları göğüs ucuma indiğinde bir küfür savurdum.
"Siktir, Bay Park."
Boğuk sesiyle kıkırdamaya benzer bir ses çıkardı.
"Yavaş ol, küçüğüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOSS -chanbaek-
Fanfiction"Hayır Bay Park! Ben buraya bunun için gelmedim. Üzgünüm ama kendinize başka bir sex oyuncağı bulun." "Çok geç Baekhyun, amcan senin yerine sözleşmeyi imzaladı bile." -