2.Bölüm/Mekan!

17 7 7
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR.

~SANEM~
Ailemle beraber okullar tatil olur olmaz Antalya'ya gezmek ve kafa dağıtmak için gitmiştik. Seneye üniverste sınavım vardı çünkü. Biraz eylenmek bizimde hakkımızdı.
O sırada Alara'nın bir trafik kazası yaptığı haberini aldım. Tatil falan uçup gitmişti aklımdan, geri dönmek istiyordum. Hem de hemen.
Ada bana Alara'nın iyi olduğunu söyleyince rahat bir nefes almıştım. "Ama bedenen iyi. Ruh hali berbat ötesi." diyede düzeltince aldığım nefes katrana dönüşmüştü içimde.
Daha çok küçükken annesini de kaybetmişti. Ada onun çocukluk arkadaşıydı. Bense onların hayatına lisede girmiştim. Tamam, zengin olabiliriz ama kolejlerden nefret ediyordum. Zingin tikilerin arasında olmak bana rahatsızlık veriyordu. Her neyse.
Bodruma döndüğümde Ayça'nın da öldüğünü öğrendim. En kötüsüde Alara bunu kendisi yüzünden olduğunu söylüyordu.
Olayın üzerinden bir ay geçmesine rağmen atlatmakta hâlâ güçlük çekiyordu. Bodrum eğlenceli bir yerdi ama Alara'yı mutlu etmeye yetmiyordu. Onu mutsuz görmek Ada ile benimde canımı sıkıyordu.
Kazadan sonra saçlarını kestirmişti. Bunu neden yaptığını sorgulamaktansa sessiz kalmayı tercih ettik. Ona yakışmıştı ama artık yeşil gözleri parlamıyordu. Sanki paslanmış bir metal gibi.
Ada ile kendini tıktığı kafeden onu çıkardık. İki ayımız kalmıştı. Sonra okullar açılacak yoğun tempolu ders hayatı bizi kucaklayacaktı.
Evine geldiğimizde onu Ada ile beraber giydirdik. Yani biz seçtik o giydi. Çok tatlı, minnoş bir kız çocuğu gibi çok güzel olmuştu. Öhöm. Bizde öyle tabii.
Daha sonra onları arabama bindirdim. Akşam olmaya az kalmıştı. Şu an saat dörttü. Akşam sekizde bizim çocukların sahile yakın bir mekanda karaoke gecesi vardı. Her geçe guruplarının çıktığını ama haftanın bir gününü karaokeye ayırdıklarını söylemişlerdi.
Bundan Alara'ya bahsetmedik. Eğer bahsetseydik hayatta gelmezdi. Kendisine eğlencenin haram olduğunu düşünüyordu. Canım arkadaşım.
Arabayı mekanın önünde durdurduğumda Alara'nın da başı camdan kalktı.

"Hey! Burada ne işimiz var bizim?"dedi şaşkınlık ve sıkkınlık arası bir ses tonuyla.

"Sadece gel."dedim arabadan inerken. Ada'da arka koltuktan inmişti. Arabanın önüne geldiğimizde Alara kaşlarını çatarak içeriden bize bakıyordu. İnsene işareti yaptım elimle ama hâlâ bakmaya devam edince ben gidip kapısını açıp indirdim. Bu kız bazen çok inatçı olabiliyor.

"Neden daha önce söylemediniz?"dedi kaşları hâlâ çatıktı.

"Söyleseydik gelirmiydin?"dedi Ada.

"Gelmezdim."diye cevap verince Ada'da bende göz devirdik.

Zorlada olsa Alara'yı mekana sokmuştuk. Ortam güzeldi. Akşam için hazırlıklar yapılıyor olması beni gülümsetti.
Karşıdan gelen Eren'i görünce gülümsemem dahada genişledi. Bu çocuk beni benden alıyordu.

"Hoş geldin Sanem."diyerek kollarını bana açtı. O kolların altına girmek hoşuma gidiyordu en çok. Hızla ona ilerleyip sarıldım.
Ayrıldığımda kızlara baktık. Alara hâlâ çatık kaşlarla bana bakıyordu. Ada ise sıcak gülümsemesiyle.

"Kızlar bu Eren. Eren bunlarda bahsettiğim arkadaşlarım."dedim.
Ada'yla el sıkışıp, "Sen Ada olmalısın. Hoş geldin."dedi. Tabii bilmek kolay. Geleceğimizi söylerken ikisindende bahsetmiştim. Alara'nın moralinden de. Zaten onun moralini düzeltmek için gelmiştik.

"Alara. Sende hoş geldin."dedi Alara ilede el sıkışarak.
"Buyrun hanımlar. Sizi bizimkilerin yanlarına götüreyim."dedi ve bizi yönlendirdi.
Tezgaha yakın büyük bir masaya yaklaştığımızda Okan ile Doğu'yu gördüm. Onları özlemiştim. Koşarak ikisinede sarıldım. Kızları tanıştıracaktım ama gerek kalmadı.

CENDEREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin