LÜTFEN KİTAPLA İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZİ YORUMLARDA BELİRTİN"Bu bir yardım çağrısıdır,hastalık kapmayanların güneydeki sığınaklara..."
Andre bu çağrıyı artık ezberlemişti ve gitmek istiyordu,yakında yiyeceklerinin biteceğini biliyordu ama babasını ikna etmek bir boğayla güreşmekten farksızdı.Son kez şansını denemek istedi.Andre:
"Baba buradan gitmeliyiz.Kes artık şu inatçılığı ."Babası tam cevap verecekti ki dışarıdan büyük bir çığlık duyuldu.Her taraf küflenmiş et gibi kokmaya başladı.
Hektor:"Andre hemen silahımı getir ve ışıkları kapat" dedi.
Andre söyleneni yaptı, kız kardeşi Anabel ve annesi Marta üst kata çıktılar.Ardından derin bir sessizlik oldu.Andre sehpanın üstündeki meyve bıçağını aldı.Eğer kapıyı kıracak olurlarsa hiç düşünmeden saldıracaktı.
Hektor ona sessiz olmasını işaret etti.Andre işte o zaman dişlerini tıkırdattığını anladı.Dışarıdan bağırışmalar duyulmaya başladı.Hektor ne olduğunu anlamak için kapı deliğinden dışarı baktı.Gördükleri dehşet vericiydi.Bu yaratıklar her yerdeydi.Andre babasının umutsuz ve korkmuş yüzünü görünce o da kapı deliğinden dışarı baktı o an anladı ki buradan savaşmadan çıkamazlardı.
Saat gece yarısını çoktan geçmişti.Andre uykusuzluğa daha fazla dayanamadı ve bir köşeye çekilip uykuya yenik düştü. O anki tek isteği bu gecenin son gecesi olmamasıydı.
O gece bağırışmalarla ve çığlıklarla geçmişti.Güneş doğduktan birkaç saat sonra andre uyandı.Hektor telsizle konuşuyordu.Tabiya babası eski bir askerdi .12 yaşında bunu insanlara anlatmak çok havalı ve gurur vericiydi ama şimdi sadece can sıkıcıydı.
Hektor:"Andre uyandıysan annen ve kardeşini çağır.Sanırım artık buradan gidiyoruz."dedi
Andre başıyla onayladı yukarı çıktığında annesinin Anabele telkinlerde bulunduğunu duydu.Anabel Andre'yi görünce ona sarıldı,ağlıyordu.
Andre:"Anabel ağlama artık babam gidebileceğimizi söyledi.Unutma seni her zaman koruyacağım."dedi
Andre annesi ve kardeşiyle aşağı indiler.Hektor elindeki emektar Walther p-38'e mermi dolduruyordu.Andre o silahın birini öldüreceğine hiç ihtimal vermiyordu.
Hektor:"Kent binasına gitmeliyiz ancak birlikte gidecek olursak şansımız çok az olur bu yüzden ben ve Marta kuzey yolundan Andre ve Anabel sizde güney yolundan kent binasına gideceksiniz."
Anabel:" Nasıl yani ayrılıcakmıyız?"
Hektor:"Evet, başka şansımız yok. Herkes kabul ediyor mu?"
Hep birlikte evet dediler ve yollarını ayırıp kent binasına doğru yola çıktılar.
BÖLÜM SONU
KİTABIMI BEĞENDİYSENİZ LÜTFEN OY BUTONUNA TIKLAYIN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS: BÜYÜK SALGIN
Science-FictionBir virüsle başlayan yokoluşta,varlığını sürdürmeye çalışan Fawer ailesinin tüylerinizi diken diken edecek ve her bölümünü sabırsızlıkla bekleyeceğiniz hikayesi.