KURABİYE CANAVARI - 3.Part

675 101 6
                                    

"Luhan ile de gidebilirdin."

"Ha?"

"Luhan veya Sehun. Onlarla da gidebilirdin."

"Ama seni seçtim."

"Ne-Neden?"

"Özel bir nedeni yok eğer o ikisinden biriyle gitmek isteseydim diğer teki en az bir ay kanepede uyumak zorunda kalacaktı."

Lay cevap vermek yerine bileğini onun güçlü parmakları arasından kurtardı. O ise afallayarak elini cebine soktu.

Birkaç saat sonra..

"Burası hediyelik eşyaların satıldığı ufak bir dükkan. Sahibi soğuk biridir. Daha önce hiç kimseyle samimi olduğunu gören ol-" Lay kaşlarını çatarak uzun olana baktı. "Hey,beni izlemek istediğini söyleseydin daha uygun bir bahane bulup beni yormayabilirdin."

Wufan tam cevap vermek için ağzını açacakken karşıdan iki bacağının arasındaki süpürge ile onlara doğru koşan oğlana baktı. Tahminlerine göre eğer şimdi Lay'i güçlü kollarıyla sarmazsa oğlanın sopası Yixing'e girecekti.

"Unicorn!" Wufan yüksek sesle söyledikten sonra onu kendine çekerek kurtarmıştı.

1,2,3..

Wufan için bir asır,Lay için bir dakika süren yakınlığı Lay'in uzununkinden daha kısa olan kolları bozdu.

"Se-sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Gözleri kocaman olmuş Lay'i ürperten dev ona kal gelmiş gibi bakıyordu. Lay onu omzuna hafifçe vurarak sarstı.

"A-ah,sana çarpacaktı."

"Neden bahsediyorsun?"

"Şu giden sana az kalsın giriyordu Yixing."

Lay uzunun gösterdiği oğlana bakıp hafifçe gülümsedi.

"Onun adı Tao. Buranın delisi. Ancak kimseye zarar vermez. En fazla çocukları linç ederek yiyeceklerini çalar-" Lay kafasının köşesinde parlayan ampulün yerini gösteriyor gibi parmağını havaya kaldırmıştı. "-bir ihtimal kurabiye hırsızı o- -olabilir."

"Bunu niye bu kadar kurcalıyorsun ki? Alt tarafı birkaç kurabiye."

"Onlar benim sanat eserim. Sen Picasso'nun tablosuna orta parmak çizsen o ne hissederdi?"

"Hiçbir şey. Çünkü o öldü."

Lay daha önce deve milyonlarca kez attığı ölümcül bakışları yine ona ışınlamıştı.

"Şimdilik gitmek için ihtiyaç duyabileceğin yerleri/mekânları öğrendigini varsayarak artık kafeme gidiyorum."

Wufan ondan önde yürüyen çocuğa yetişerek "Teşekkür." diye mırıldandı.

"Duyamadım."

"Teşekkür ederim." Son kelimeyi kısık sesle söylemişti.

=~=~=

"Ah,ne çabuk döndünüz?" Sehun ikisi içeri girer girmez sormuştu.

"Lay sizi özlediği için hemen döndük. Ve siz ikiniz-" Parmağıyla masada oturan ikiliyi göstererek "-Aman Tanrım nasıl oldu da evden doğrusu yataktan çıkabildiniz?" dedi. Suratında ciddi anlamda şaşkın bir ifade vardı.

Kısa olan boğazına kaçan kırıntılardan kurtulmak ve Wufan'ın çenesini kapatması için güçlü bir şekilde öksürdü. Bununla Wufan'ı susturmuş ancak sevgilisini korkutarak sırtına güçlü elleriyle vurmasına neden olmuştu.

"Otursanıza."

"Lay,inanılmaz tatlı komşularımız var. İnanamazsın ama bu ikisi gerçekten mükemmeller."

"Bu Baekhyun ve bu da erkek arkadaşı Chanyeol." diye ekledi Luhan.

"Tanıştığımız için çok memmun oldum. Bende Lay."

'Neden bana uzun adını söylemişti ki?'

Wufan iç sesiyle kendine sorular sorarken masadan gelen yüksek sesli kahkahalar ile kendine gelerek kafasını kaldırmıştı ki Lay ile göz göze geldi. 'Ne? Şimdi bana mı bakıyordu.'

"Artık kalksak iyi olur" Chanyeol ayağa kalkarak konuştu "Daha sonra sık sık geleceğimizden emin olabilirsiniz" Baekhyun sevgilisinin elini tutarak eklemişti.

Ve Wufan ne kadar istemese de ayağa kalkarak onlarla birlikte eve doğru yürümeye başladı.

KURABİYE CANAVARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin