•BÖLÜM 5•

56 14 18
                                    

▪Media: Matt

*Öncellikle çok özür diliyorum. Bu kadar geç yazdığım için ama bu hafta telefona bile zor baktım. O yüzden yazmaya pek fırsatım olmadı. Ama şuan tamamlanmış bir bölüm karşınızda!

Parçalara ayrılışını, kırılışını sanki acayip yavaş bir hızla biri gözümün önüne koydu. O parçalanırken ben sanki onu bir film sahnesi gibi izledim.

"Bebeğim iyi misin?" Matt salondan duyup gelmiş olmalı.

"İyiyim." Diyerek yerdeki kırık seramik tabağın parçalarını toplamaya başladım.

Matt bir an yanıma çöküp,

"Sen bırak ben hallederim. Sen iyi misin? Başın falan mı döndü?" Dedi kırık tabak parçalarını toplarken.

Bende hatırlamıyordum. En son suyun altına tutup, bulaşık makinesine koyacaktım ki, elimde kayı verdi herhalde. Ben bunları düşünürken Matt elime bir bardak su tutuşturdu bile.

Yudum, yudum içerken hala bir yere odaklıydım. Matt ise toplayıp, açtığı bir torbaya dolduruyordu. Salondaki saate gitti kafam. Saate baktığımda tam olarak 10.30'u gösteriyordu. Bügun baya geç yemek yemiştik anlaşılan. Matt'in yardımıyla yerden kalktım.

"Bence seni artık yatırmalıyız he?" Bana bakıp bir soru sordu. Ben sadece gözlerinin içine baktım. Bir dakika kadar susup,
Birden aklıma dank etti. Hayır Scarlett! Şimdi uyku zamanı değil! Senin yapman gereken önemli bir görev var. Birden kendime gelip, Matt'in suratını odakladım. Kendime gelip bir sirkelendim. Hayır, hayır planı unutma!

"Sağol Matt, daha bulaşıkları dizmedim. Düzelirim."

"Ben yaparım." Ne kadar iyimser (!)
Sahte bir sırıtış ve,

"Sağol tatlım ama gerek yok. Düzeldim bile." Diyip güldüm. O da pek inanmamış tipini takılıp içeri gitti.

Bende kalan bulaşıklarıda yıkamaya karar verdim. Ve tabiki süpürgeyide almalıydım.

İlk süpürgeyi almayı karar kılıp, kilerin yolunu tuttum.

•••••••••••

Süpürgenin düğmesini kapadım. Ve iki tabak kalmış bulaşığa gittim. Elime bir tabak aldığımda,

"Ben bir duşa giriyorum." Diyen bir Matt hissetim arkamda. Ona dönüp tamam anlamında kafamı salladım. Kapı yanına dayanmış beklediğini fark ettikten sonra doğrulup banyoya doğru gittiğini gördüm. Plan zamanı!

Hemen yüzüme iki tane sahte tokat atıp kendime geldim. Planı yapmaya hazırdım artık! Ve yavaş adımlarla kapının oraya doğru gittim. Kendi çantamdan bugün aldığım telefonu çıkardım ve Matt'in çantasını açtım, orda gördüğüm iğrenç telefonu iki parmağımla tiksinerek tutarak kendi çantamın içine attım. Yeni aldığım için hala koruması ve kabı üstünde olan telefonu açmaya başladım. Sonunda kutusundan çıkardıktan sonra güç tuşuna basıp açılmasını bekledim. Açıldıktan sonra derin bir nefes alıp kapının yanında duran küçük rafa koydum. Elimi mutfak önlüğüme sildikten sonra işimi temiz bir şekilde yaptığım için kendimle gurur duymaya başladım.

••••
Bol köpüklü kahvemi yapmış tersta Özgürlük heykeline doğru hüpürdetirerek yudumluyordum. Birden arkamda birinin olduğunu hissederek sandalyede, elimde küçük kahve bardağımla arkama döndüm. Matt'in altında sadece beyaz bir havlu ve elindede küçük bir havluyla saçını kuruluyordu. Onu görür görmez, heycanlı hir şekilde kahvemi altlığı duran masadaki yerine bıraktım ve;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇÜRÜK HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin