4.BÖLÜM

34 4 6
                                    

İdil'e hesabı ödettikten sonra sahile gitmeye karar verdik. Yaklaşık bir saattirde bulabildiğimiz en tenha yerde, kumlara oturmuş öylece denizi izliyorduk.

Telefonumdan bildirim sesi gelince mesajın kimden geldiğine bakmak için cebimden çıkarttım. Annem göndermişti.

Gönderen:Annemmm

Kızım hadi eve gelin. Akşam yemeğine İdil'leri çağırdım. İdil'de bize gelsin.

Mesajı okuduktan sonra oturduğum yerden ayağa kalkarak üzerimdeki kurumlardan kurtuldum ve" Gençler annem eve çağırıyo. Akşam yemeğine İdil'leri çağırmış. Yani İdilcim sende bizimle geliyorsun canımcım."dedim gülümseyerek.

Ikiside beni başıyla onaylandıktan sonra otobüs beklemek için durağa doğru yürümeye başladık.

Otobüse bindiğimizde yine çok kalabalıktı. Ne zaman boş oluyor ki sanki? Bulduğum bir yere tutunduğumda cebimden kulaklığımı çıkardım ve telefonuma taktım. Sonra da sevdiğim müziklerden birisini açıp dinlemeye başladım.

Arada bir Kaan'a bakıyordum. Önündeki kadına tiksinerek bakıyordu. Bir ara ona baktığımı farkedince kusuyormuş gibi yaptı. Onun bu haline gülümsediğimde onun aksine ben rahattım. En azından önümdeki kadın güzel bir parfüm sıkmıştı ve fazla abartmamıştı.

İdil'e bakmaya çalıştım ama göremiyordum. Bizim taktiğimiz kalabalık olan bir otobüse bindiğinde-kalabalık olmayanı varsa diye söylüyorum-bulduğun ilk yere yapış ve asla ordan ayrılmaydı. Tamam. Belki pek taktik sayılmazdı ama olsundu.

Yanımdaki estetik manyağı kadında iki de bir bana bakıyordu. Ona bakıp kafamı' Ne var' anlamında sallayınca gülümsedi. Pardon gülümsemeye çalıştı. O yüzle nasıl gülümsesin? Suratını gerdirdikçe gerdirmiş yani.'Teyze sen gülümseme ya'diye düşünürken kadın birden dehşetle açılmış gözleriyle bana baktı. Sanırım biraz sesli düşünmüş olabilirim.

"Teyze mi?! Ben 35 yaşında genç bir bayanım sen bana nasıl teyze dersin?!!"diye bağırmaya başladı.

Ben onun aksine sakinliğimi koruyarak"Kusura bakma ama TEYZECİM ben kendimden 10 yaş ve üstü büyüklükte olan her kadına teyze derim ve sen bu on yaş sınırını neredeyse ikiye katlamışsın yani sen tam bir TEYZE olmuşsun."dedim teyzeye vurgu yaparak. Kadın sinirden kızarmaya başladığında ben bu haline kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

Herkes bize bakarken kadın sinirden çığlık attı ve gözleri dolmaya başladı." Ben bu yüz için ne kadar uğraştım biliyor musun sen? Kaç tane estetik ameliyatı geçirdim haberin var mı?"dedi dişlerinin arasından ve gidip düğmeye bastı. Sanırım normalde ineceği duraktan önce indi çünkü inince otobüsle aynı istikamette yürümeye başladı.

Kadın inince herkes yeniden birşeylerle ilgilenmeye başladı.Ben hala gülmemek için kendimi zor tutarken ineceğimiz durağa gelmiştik. Kapı açılınca önümdeki insanları hunharca ittirip ilerlemeye başladım.

'Ne ittiriyorsun be', ' Terbiyesize bak insanları ittiriyor' gibi cümleler duysamda umursamadan ilerlemeye devam ettim. Ve sonunda kendimi dışarı attığımda deriiiin bir nefes aldım.

Sonunda temiz havayı ciğerlerime doldurup ilerlemeye başladım. Otobüsteki kadın aklıma gelince kahkaha atmaya başladım. Benimle aynı anda Kaan'la İdil'de gülmeye başladı.

"Kızım kadın çıldırdı resmen ya. Çok komikti."dedi İdil gülmeye devam ederken.

"Aynen ya"

"Ne yapayım ya? Kadın estetik manyağı olmuş bana gülümseyip duruyordu. Bende verdim cevabını. Hayır anlamadığım o yüzle nasıl gülümseyebiliyor."dedim kahkahalarımı bastırmaya çalışırken.

HESTİA KABİLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin