17. Bölüm - Karanlık Asansör!

294 27 10
                                    

X: Kızım!

Annemdi annemdi bu ses. Gözlerim doldu o an 6 yıldır duymamıştım annemin sesini.
Hızla arkamı döndüm. Odaya bakındım. Kimse yoktu! Kar vardı sadece. Kimse yoktu.

( Eylül'ün annesinin adı: Selin
  Eylül'ün babasının adı: Mert
  Ali'nin annesinin adı: Hazal
  Ali'nin babasının adı: Savaş )

Eylül: Anne!

Yatakta sıçradım. Yere düştüm.
Rüyaymış. Yine Rüya.

Göz yaşlarımı silip hazırlandım. Hazırlanıp odadan çıktım. Esma kahvaltı hazırlıyordu.

Esma: Günaydın kuzum.

Eylül: Günaydın Esma. Ben hastaneye gidiyorum. Kar seninle kalsın. Bugün çok kalmam zaten.

Esma: Tamam kuzum. E kahvaltı yapmıycak mısın?

Eylül: Yok ben hastanede atıştırırım.

Esma: İyi peki sen bilirsin. He bu arada Ali seni aşağıda bekliyo.

Eylül: T-tamam.

Evden dışarı çıktım. Ali'yi gördüm. Yanına gittim.

Ali: Günaydın mavi!

Eylül: Günaydın Gamzeli!

Ali: Hazırsan gidelim.

Eylül: Gidelim.

Arabaya bindik. Hastaneye gitmeye başladık.

Ali: Yalnız sevgilim ben hala intikamımı almadım.

Eylül: Alırsın ama şimdi değil.

Ali: Nedenmiş o?

Eylül: Hastanede işler var.

Ali: Bir kere öpsem.

Eylül: Nıck!

Ali: Peki! Geldik in bakalım.

Arabadan indik. Ali fırsat bulup. Yanağımı öptü.

Eylül: Ali!

Ali: Efendim sevgilim?!

Eylül: Hastanedeyiz!

Ali: Umrumda mı?

Eylül: Değil.

Idalarımıza çıkmak için asansöre bindik. Asonsörde yüzü yanmış bir hasta vardı.

Ali: Kar kiminle?

Eylül: Esma bugün evdeydi ona bıraktım.

Ali: Tamam.

İnmemize bir kat kalmıştı. Birden asansör durdu etraf karardı.

Eylül: Ali noldu?

Ali: Elektrikler gitti ya. Gelir şimdi.

Sıkıca Ali'ye sarıldım.

Hiçbirşey gözükmüyordu.

Eylül: Ali korkuyorum.

Ali: Korkma sevgilim.

X: Bence korkun.

O an silah sesi duyuldu.

Eylül: Ali!

Ali: E-eylül.

Işıklar geldi. Ali'ye baktığımda karnından vurulmuştu.

Eylül: Ali! A-ali iyi misin?

Karşımızdaki adam sargısını çıkarmıştı. Burak'tı. Burak'tı bu. Ölmüştü ama o gözlerimin önünde ölmüştü.

Eylül: Ali! Sevgilim! İyi misin!

Ali: İ-iyiyim.

Burak: Sen gel bakıyim.

Burak Ali'nin karnında olan kanlı elimi çekti. Beni sürüklemeye başladı.

Eylül: Bırak ya bırak! Ali!

Asansörden çıkarttı beni. O anda polisler geldi. Burak cebinden çakı çıkarıp karnıma bir kesik attı. Sıyırmıştı sadece.
O anda polisler silahla Burak'a ateş ettiler. Omzundan vurulmuştu. Karnımı umursamayıp hemen Ali'nin yanına koştum. Çok kanaması vardı. Hemde fazlasıyla.

Eylül: Ali!

Ali: E-ey-eylül.

Eylül: Çabuk sedye getirin!

Ali: Boşversene ölüyorum zaten!

Eylül: Ali nediyosun ya!? Ne ölmesi?! Bırakamassın beni!

Ali'nin gözleri yavaşça kapanıyordu.

Eylül: Hayır! Hayır! Aç gözlerini! Kapatmak yok! Biz daha evlenicez Ali!

Ali gözlerini zorda olsa açmaya çalışıyordu.

Sedye gelmişti. Ali'yi hemen götürdük. Oğuz ameliyatına girmişti.

Bahar yanımdaydı.

Bahar: Eylül sana bişey yaptı mı?

Eylül: Y-yok iyiyim ben.

Bahar: Karnın neden kanıyo o zaman!

Eylül: Sıyrık sadece!

Bahar: Gel dikiş atalım!

Eylül: T-tamam.

Beni yavaşça acile götürüyordu.

Acilde bir ses duydum.

Burak: Eylüll!

Sonrası karanlık...

{{{}}}

Selam canımslar. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenmişsinizdir. 🤗🤗




Beklenmedik AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin