Ertesi sabah okula gitmeye karar vermiştim. Hazırlandım ve yola koyuldum. Yolda yürürken bir güç beni durdurdu. Abucuğumuz mu gelmiş YİNE?
"Abu ya ben bugün okula gitsem?"
Abu önümde belirmişti. Gözüm gitgide alışmaya başlıyordu tipine, artık o kadar çirkin gelmiyordu.
"Laaan Abu saklansana insanlar görecek seni!"
"Merak etme, senden başka kimse göremez calm down ya!"
Ooof, senin ingilizcene ben... Aslında doğru kullandı da neyse.
"Peki. Okula mı gitsem bugün n'apsam?"
"Ben de sana onu söylemeye gelmiştim. Eğitim vermek istemiyorum artık. Anladım ki öğretmenlik is not good for me."
"Ne? Yani ayrılacak mıyız? İtiraf etmesi zor ama Abu, sana alışmıştım kanki."
"Hiçbiryere gitmiyorum. Benden o kadar kolay kurtulamazsın akıllım. Ahahahahöğğha. Yine kendi okuluna gitmeye devam edeceksin. Veee ben artık dünyada yaşamaya karar verdiiimmm!!"
"Hööö? Wha..? Şaşırdım ama evet aslında mantıklı yahu. Cidden orası sıkıcı. Yapayalnızsın. Hey kılık değiştirmeyi biliyor musun?"
"Üzerinde çalışıyorum."
"Öğrensen var ya off süper olurdu. Bizim sınıfa gelirdin."
"Şimdilik görünmez olarak yaşamımı sürdüreceğim beybisi. Okulda sana taktikler vereceğim. İnsanlarla iyi anlaşman için çaktın mıııı? Haaa? Ha?"
"Of Abu şu ergen konuşmalarını bıraksan. Herneyse hadi gidek!"
Okula gelmiştik. Gözlerim Atilla'yı aradı. Göremedim. Sınıfa girdim. Beliz gülümseyerek 'Günaydın.' dedi. Bende şaşırarak karşılık verdim. Şu robot biraz işe yaramıştı doğrusu.
Atilla yan sınıfta okuyordu. Yanına uğrasam mı diye düşündüm. Abu neredeydi ki acaba? Gelir az sonra yine herhalde. Ama o yokken de Atilla'yla konuşabilirdim.
Koridordan geçer gibi yapıp Ati'nin sınıfına göz gezdirdim. Yoktu. Arasa mıydım? Pof.
Ders başlayacaktı. Sınıfa girdim. Abu da geldi. Yanımdaki kalorifere tünedi. Tuvalete girmiş gibi çömelmişti, kollarını da umarsızca öne sarkıtıyordu. Onun bu haline güldüm. Yanımdaki travesti sesli Büşra şaşkın şaşkın baktı. Toparlamak için 'Aklıma birşey geldi de.' dedim.
Yavuz hoca geldi. Ders matematikti. Şu hayatta beni tek hayal kırıklığına uğratmayan şey kendisi, evet matematik harikadır arkadaşlar. Fizik boktandır.
Abu uyuyordu hatta öyle bi' uyuyordu ki horlamaya başladı. Acayip sesler çıkarıyordu. Gülmemek için ekstra bir çaba harcamam gerekiyordu. Sıraya abandım mecburen. Gülmemi gizlemenin en iyi yolu buydu. Yavuz hoca dersi anlatmaya dalmıştı. Büşra beni dürttü.
"Hey, Sezin. Teneffüste yine benimle gelirsin değil mi? Biliyorsun yalnız sigara içemiyordum artık senin sayende okulda da içebiliyorum." Sesi bu yüzden travesti gibi olmalıydı. Ahaha tabiki hayır.
"Ne? Nasıl yani?"
"Dün bana eşlik ettin ya. Ahaha dalga mı geçiyorsun benimle?" Yine biliyor gibi yapmaya karar verdim. Tanrım dün kimbilir başka neler olmuştu? Bi' şekilde öğrenmeliydim.
"Evet tabi. Tamam içeriz yine." Bi' sigara içmediğim kalmıştı yani.
Yavuz hoca bize seslendi.
"Büşraa vee şey.., konuşmayı kesin lütfen."
Adımı tabiki bilmiyordu. Sınavlarından en az 60 aldığım halde.
Zil çaldı. Abu hala uyuyordu. Uyandırmadım artık. Büşra kıkırdadı ve kolumdan tutarak beni çekiştirdi.
"Hey maaan kendim de yürüyebilirim." Büşra daha çok güldü.
Bahçeye çıktık. Korayların grubunun karşısında sigara içmeye başladık. Aramızda mesafe vardı, çok yakın değildik. Bayağı eğleniyor gibiydiler. Koray herzamanki gibi çok çekiciydi. Yanındaki kızlar şanslıydılar. Ya da sürtük. Evet sürtük. SILAAAAĞĞHAAAĞĞAAT! İçimdeki zenci kadın şarkıcıyı Büşra susturdu.
"Dün çok konuşuyordun, bugün de hiç konuşmuyorsun Sezin. Bi' sorun mu var?"
"Arkadaşım bi' bıkmadınız bunu söylemekten ha. Tamam sana şimdi bir şarkı patlatıcam canım, iyi dinle. Öhöhöm. SEXYDİLER, ON KİŞİYDİLER, ÖNCE SEVDİLER SONRA DÖVDÜLEEEEERRRRR YEEEHEEEYYYT!" Lan coştum mu ne? Herkes bana bakıyordu. Bayağı bağırmıştım.
"Kızıım n'apıyosun yiiiaaa?" Büşra yine gülüyordu.
Koray ve yanındakiler de bana bakıp gülüyorlardı. Ben de onlara sahte bir şekilde sırıttım 32 dişimi-aslında 28 ehehe- özenle göstererek. El salladılar.
Vay canına popi mi olmuştum ne? Acayip bir rahatlık gelmişti üzerime. Çılgınca bağırmak ne de güzelmiş.
Zil çaldı. Arzu ve yandaşları yanımıza geldiler.
"İğrenç ses tonunla lütfen bir daha şarkı söyleme. Sen suskun birşeydin ne oldu böyle sana ya? Anlatsana biraz." Yandaşları sahte sahte kıkırdadılar.
"Seni ilgilendirmez bebişim. Sınıfta görüşürüz."
Büşra'yı bu sefer ben çekiştirmeye başladım.
"Sezin, seni daha önce niye tanımamışım ben ya?"
Koridorda yürümeye başladık. Cidden bana ne olmuştu böyle? Geçici birşeydi kesin. Bu kadar kolay değişemezdim. Bugün gaza gelip birşeyler yaptım. Belki çok çılgın şeyler değildi ama bana göre çılgındı. Ve bu çılgınlık ertesi gün geldiği gibi hızla gidecekti. Kendimi tanıyordum.
Tam sınıfa girecekken Atilla'yı gördüm. O beni görmedi. Bir çocukla konuşuyordu. Arzular geldiler. Arzu yanındakileri yolladı ve Atilla'ya arkadan sarıldı. Atilla ona dönerek gülümsedi. El ele tutuşarak konuşmaya başladılar.
Midem bulanmaya başlamıştı. Bunlar şimdi sevgili miydi yani?
![](https://img.wattpad.com/cover/19238652-288-k33889.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Macerası
FantasySezin; okulda hiç arkadaşı olmayan, pek umursanmayan bir kız. İnsanlar onu o kadar umursamıyor ki, görünmez olduğunu düşünüyor. Keşke olsaydı! Ama üzgünüm olmayacak. Hikayede buna yer yok. Sezin biraz olsun görünmezliğe yaklaşmak için tuvalette gizl...