Hazırlandım ve anneme dışarı çıkacağımı söyledim.
"Seeen? Dışarı çıkacaksın ha? Rüyada mıyım acaba?"
Anne bari sen yapma be. Annem lise yıllarında havalı bir tipti kesin, böyle asosyalleri ezen.
"Evet anne ne var? Çıkamaz mıyım?"
"Tabiki çıkabilirsin. Sana hep çık diye yalvarıyorum yıllardır. Sonunda o gün geldi şükürler olsun yarabbiiiiim! Koyun kesebiliriz artık."
"Neey? Koyun mu? Kurban bayramına daha var adamım."
"Hayır adak adamıştım da." Allahım dışarı çıktığımı söyleyince çıldırıyor, bi' çocukla buluşacağımı söylesem ne yapardı acaba? Söylemesem iyi.
"Of ben niye duruyorum hala burada ya? Gittim."
"Geç kal." Hiç sanmıyorum.
Paspas Cafeye giden yolda yürürken kafamdaki ANASINI SATAYIM BEN NAPIYORUM temalı sesleri dinliyordum. Ah Abu beni ne hallere düşürdü! Cafe yakın sayılırdı. Yürüyerek 5 dk, uçakla 15 dk. Bakmayın öyle, uçağın kalkıp inmesi uzun sürüyor.
Lan bir dk. Ben onu nasıl tanıyacağım ki? Ceketine kırmızı karanfil takacak hali yok ya. İşe yaramaz beynim bunu yeni düşünebildi. Okulda görmüşümdür herhalde. Aşinayımdır.
Beni görse gülümser falan herhalde değil mi? Evet öyle olur.
Cafeye girdim. Şansım şimdilik yaver gidiyordu. Çünkü sarışın bir çocuk bana gülümsüyordu. Yaklaştığımı görünce ayağa kalktı. Ve onu daha önce hiç görmemiştim.
"Nihayet Sezin. Kızların geç hazırlandığını biliyorum ama bu kadarını da beklemiyordum doğrusu." Çok tatlı birşeydi. Suratındaki aptal sırıtışı ona ayrı bir şirinlik katıyordu. Abu'nun söylediğine göre ismi Atilla'ydı. Bugün robot kopyam onunla kantinde durup dururken tanışmış. Robotum kişilik olarak benim zıttımmış. Flörtöz falanmış. Herneyse. El sıkıştık. Oturdu. Ben oturmak istemiyordum. Kesin kıçımı sandalyeye koyamayıp yere falan düşerdim maazallah.
"Merhaba. Bakıyorum sen de yine laf sokmada formdasın."
"Yetenek işte. Otursana."
Oturduk artık. Kıyamet falan kopmadı.
"Seni ilk defa bugün gördüm okulda." Bunu söylerken sırıtışı normal bir gülümsemeye dönmüştü.
"Ben de öyle." Diyecek başka birşey bulamıyordum. Bu çocuğun ismini de daha önce duymamıştım. Benim gibi asosyal biri olma ihtimali vardı.
Bir iki dakika konuşmadan durduk. Zaman geçtikçe geriliyordum. Garsonu çağırdı birden, iki kahve söyledik. Sanırım o da sıkılmıştı, konuşmaya başladı.
"Gündüz bu kadar suskun değildin. Ama önemli değil. Ben hiç sıkılmam, saatlerce konuşmadan oturabilirim. Ben de konuşmayı çok sevmem. Sadece sen sıkılıyorsun sanırım, bu yüzden gerildim biraz."
"Aynen ya. Ben bu işlerde pek iyi değilim. Yani arkadaşlık konusunda. Ben en iyisi gitmeliyim." Sesim çok ağlamaklı çıkmıştı bunları söylerken. Kalktım, o da kalktı.
"Hayır bence arkadaşlığımızı sürdürmeliyiz. Daha arkadaş değiliz belki ama bilmiyorum.. yani..., neyse ya. Ama okuldaki halinden çok farklısın. Ve bu halini daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Açıkçası diğer kızlar gibi seninle biraz eğlenmeyi düşünmüştüm ama sen özel birisin. Görüşmeyi kesmeyelim olur mu?"
"Okuldaki ben değildim. Ben şuan buradaki kişiyim."
İyice batırmıştım. Bunu niye söylemiştim ki sanki?
"Bence oturalım. En azından kahvelerimizi içelim. Bana anlatacak şeylerin var galiba."
Yine gülümsemeye başlamıştı. Oturduk.
"Bugün okuldaki ben değilim derken yani, açıkçası ben çok asosyal biriyim ve yeni insanlarla tanışmak istediğim için hiç kendim gibi davranmadan konuşup durdum."
Bugün Abu'nun öğrettiklerini düşünerek onunla 1-2 saat sohbet ettim. Aralıksız. Ona Abu'yu, robot kopyamı vs vs. tabiki anlatmadım ama insanlarla iletişim kuramadığımı, yıllarca insanlardan kaçmak için saçma sapan şeyler yaptığımı anlattım. Tuvalete gizlendiğimi bile söyledim. Beni gerçekten anlıyor gibiydi.
Kalktığımızda saat 11 olmuştu. Benimle eve yürüdü.
"Bugün gerçekten güzel vakit geçirdim Sezin. Sen diğer insanlardan farklısın. Sonunda sahte olmayan bir arkadaş buldum."
Gülümsedim.
Eve girdiğimde Abu'yla konuşmak istiyordum. Ama onu nasıl çağıracağımı gerçekten bilmiyordum. Bildiğim birşey varsa o da yarın okula gitmek istediğimdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Macerası
FantasiSezin; okulda hiç arkadaşı olmayan, pek umursanmayan bir kız. İnsanlar onu o kadar umursamıyor ki, görünmez olduğunu düşünüyor. Keşke olsaydı! Ama üzgünüm olmayacak. Hikayede buna yer yok. Sezin biraz olsun görünmezliğe yaklaşmak için tuvalette gizl...