Ezik Macerası

Güzel Ev, Fotoğraf ve Kalabalık Sınıf

Adama mal gibi baktım.

"Siz de kimsiniz kuzum?"

"Bizim kim olduğumuzu öğreneceksiniz. Siz sadece gelin. Gelirseniz 100 liralık alışveriş kuponu bizden!"

"Öyle desene. Açın kapıyı da bineyim şu güzel arabaya. Limuzin mi neydi bunun ismi ya?"

"Limuzin."

Onlarla gitmem doğru muydu emin değildim ama içimden bir ses gitmem gerektiğini söylüyordu. Hem 100 liraya istediğim ayakkabıyı alabilirdim. ZAFER BENİM HAHAHA.

15 dk konforun dibine vurdum. Sonra maalesef varacağımız yere geldik. Arabayla vedalaştım.

"Merak etme. Yine geleceğim aşkım. Beni özle MUAH." Arabanın ön farlarından birini öpmüştüm. Adam bana mal gibi baktı.

Geldiğimiz ev, ev miydi? Bu evse, benim evim ev miydi? Ben kulübede yaşıyormuşum da haberim yokmuş bre dostlar. Bu ev yalı mı ne, onlardandı işte. Köşk mü acaba? Otel gibi de biraz. Neyse ya.

Adam önden giderek bana yolu gösterdi. Kapılar açıldı, içeri girdik. İçerisi mükemmeldi. Her yer beyaz ve altın sarısı renklerdeki eşyalarla doluydu. Ortada küçük bir havuz vardı. Bar vardı. Koltuklar vardı. Vardı işte birşeyler. İlerideyse iki büyük beyaz merdiven yanlardan yükseliyordu. Cümlem düzgün müydü?

Merdivenlerden çıktık. Sağa döndük. Koridor gibi bir yere geldik. Koridorun sonunda yine güzel, beyaz bir kapı vardı. Adam konuştu.

"Lütfen odaya giriniz. İçeride tanıdığınız biri var merak etmeyin. Ben burada sizden ayrılıyorum."

Adam gitti. Oha acaba Büşra'nın evi miydi burası? Yok be o fakir. Atilla? Belki. Koray, Abu, Deniz? Yok ya, hem Deniz kim?

Artık içeri girme zamanıydı. Kapıyı tıklattım. Bir kız sesi geldi. Gir diyordu. Bu sesi tanıyordum.

Gözlerimi devirerek içeri girdim. Arzu karşımda bacak bacak üstüne atmış, hınzır bir gülüşle oturuyordu. Tam tahmin ettiğim gibi.

"Merhaba Arzu. Misafirperverliğine hayran kaldım valla."

"Merhaba canım. Hoşgeldin otur bakalım, seninle kız kıza konuşalım. Umarım bu şekilde seni buraya getirttiğim için kızmadın?"

"Yok. Ama şaşırdım."

"Dün gece de şaşırmıştın değil mi Koray gelince?"

Peki, şimdi anladım. ONDAN UZAK DURACAĞSIN temalı bir tehdit/konuşma için getirttirttirttirtmişti(ahaha) buraya.

"Evet şaşırdım. Sen bunu nereden öğrendin peki?"

"Seni ilgilendirmez. ONDAN UZAK DUR TAMAM MI?" Burnundan soluyordu.

"O geldi valla ben gel demedim."

"Kovmadın da. Onun bir sevgilisi var. Sen hep sevgilisi olanlarla mı takılırsın ha?"

"Nasıl kovabilirdim ki? Merak etme. Aramızda birşey yok, olmaz da. Sevgili olduğunuzu biliyorum. Burada bana konuşacağına git Koray'a söyle bunları bence. Şimdi lütfen beni geri götürün okula gitmeliyim."

"Merak etme okula beraber gideceğiz. Sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin. Sen sadece ondan uzak dur tamam mı? Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim."

"İyi tamam ya çok meraklısı değilim yani. Hadi gidelim şekerim."

"Hala şekerim diyor ya!"

Konuşma boyunca Arzu çirkef kız tavırlarını takınmıştı, zaman zaman da sesini yükselterek konuşmuştu. Bense soğukkanlılığımı korumuştum. Sanırım bu onu daha çok çıldırtmıştı.