Sinirle sınıfa girdim. Kıskanmıyordum tabiki ama Arzu'yla olması sinirimi bozmuştu. Başka kız mı yoktu ya? Tam da düzgün bir arkadaş buldum derken onu da kaybettim. Ama artık Büşra var, sanırım iyi arkadaş olacağız.
"İyi misin canım? Yüzün düştü birden."
"Yüzün düştü de ne demek Büş? Hayret birşeysin." Gülerek söylemiştim yüzümün düştüğü unutulsun diye. O da güldü. Bu kızı güldürmek gerçekten kolaydı.
Yavuz hoca sınıfa girdi, ders yine matematikti tabi. Koray ve arkadaşları dönüp dönüp bana bakıyorlardı. Yine el salladım. Onlara da eğlence çıkmıştı sayemde. Hadi yine iyilerdi!!
Yavuz hoca umarsızca ders anlatıyordu yine. Kapı tıklandı. Hoca gelmesini söyledi. Arzu gelmişti. Tabi Ati'den ayrılamamıştı bir türlü. Arzu sırıtarak yerine geçti. Yavuz hoca ani bir hareketle döndü.
"Hey oturabilirsin demedim Arzu. Niye geç kaldın?"
"Zili duymadım hocam."
"Sağır mısın yavrum. Herneyse birdaha olmasın."
Arzu yine oturdu.
Hoca tahtaya yeni bir soru yazdı.
"Evet bunu çözene çikolata ısmarlayacağım!"
Kimseden tepki gelmedi. Bugün sınıf birincimiz Özlem de yoktu. Gerçekten ilginçti onun okula gelmemesi. Onun dışında bu soruyu çözebilecek tek kişi bendim. Ama özgüven eksikliğim sağolsun hiç tahtaya kalkmamıştım Yavuz hocanın dersinde. O da zorla öğrenci kaldırıp soru çözdüren bir hoca değildi.
Elim istemsizce havaya kalktı. Cevabı biliyordum, kafamdan çözmüştüm.
"Evet gel çöz bakalım şeyy.. Adın neydi?"
Birkaç kişi kıkırdadı.
"Sezin."
Soruyu 20 saniyede çözmüştüm. Hoca şaşkın bir ifadeyle bakıyordu.
"Teneffüste çikolatanı alacağım."
Şaşkın bakan tek kişi hoca değildi, herkesti. Umursamadım. Yerime oturdum.
Zil çaldı. Büşra'yla bahçeye çıktık. Abu'da geldi. Bu sefer sigara içmedik. Dolaşıyorduk. Atilla'yla Arzu yine elele yürüyorladı. Arzu'nun yandaşları olan Sinem ve Nilay ise başıboş dolaşıyorlardı. Arzu'suz ne yapacaklarını bilemiyorlardı sanki.
"Gel Büşra biraz şunlarla eğlenelim."
Sinem ve Nilay'ın yanına gittik.
"Kızlar kızlaaar ne yapıyorsunuz bakalım?" Abu kahkaha atmaya başladı. Ona hiçbirşey söyleyemedim tabi.
Sinem dik dik baktı.
"Hiiiç. Arzu'yu bekliyoruz. Yeni sevgili bulunca bizimle ilgilenmemeye başladı."
Büşra sırıtıyordu YİNE.
"Ne zaman çıkmaya başladılar ki?" Aferin Büşra güzel sordu sordun.
"Bugün. Neyse biz gidelim. Makyajımı tazelemem lazım. Baaay!" Zaten suratında 10 metre kalınlığında boya olan Nilay daha neresine makyaj tazeleyecekti acaba? Başlı başına bir üniversite bitirme tezi bile olurdu bu.
Demek bugün ha?
"Bana anlatmadığın şeyler var. Yeni tanışıyor olabiliriz ama bana güvenebilirsin Sezin. Seninle tam zamanında tanıştık. İkimizde bu sahtelerin arasında birbirimizi bulduğumuza sevinmeliyiz."
"Sen bana aşık mısın acaba Büşra?"
Büşra okula geleli bir hafta olmuştu. Daha yeniydi. İlk arkadaşı da ben olmuştum. Sanırım gerçekten aşırı kalın sesi yüzünden ona kimse yanaşmıyordu. İnsanlar gerçekten saçmaydı. Tamam ben de ona kendi kendime travesti sesli diyip durmuştum ama o zaman onu tanımıyordum. Kendime kızmıştım bu yüzden. Önyargı kötü birşeydi. Nasıl görünürlerse görünsünler insanları tanımak için şans verilmeliydi.
Bir banka oturduk. Lanet olası banka güneş vuruyordu ama başka yer yoktu. Ona dün cafedeki Atilla'yla buluşmamızı anlattım.
"Ondan hoşlanıyor olabilirsin. Gidip onunla konuşsana?"
"Ay saçmalama Bööşra. Ne hoşlanması? Hem hoşlansam da gidip hemen açılmam hiç doğru bir hareket olmazdı bence."
"Ama arkadaşsınız. Git normal arkadaş gibi konuş işte bi' selam ver, ne biçim arkadaşsınız be siz? Yoksa benimle de yarın konuşmayı kesecek misin merak ediyorum."
Kız haklıydı, derinlemesine haklı. Dibine kadar haklı. Haklı da haklı. OVER.
"Tamam Büş, ama sana anlatmam gereken birşey daha var."
Abu yerinden zıplamıştı. Birden herşey durdu, herkes, herşey. Donmuş gibiydiler. Sadece ben hareket ediyordum ve tabiki Abu. Yine onun işiydi bu tabi.
"What's wrong with you Sezin? Ona benden mi bahsedeceksin? Sakın bunu yapma."
Onu ilk defa bu kadar ciddi görmüştüm ama yinede o ingilizce cümleyle çok da ciddi görünmüyordu.
"Bir tek Büşra'ya söyleyeyim. N'oluuur? Ona anlatmam lazım, herşey daha kolay olacak, hem senin de yeni bir arkadaşın olmuş olur."
"Onu benimle tanıştırırsan korkudan geberebilir."
"Ben korkmadım, o mu korkacak? Gerçi onu çok tanımıyorum. Korkak biri mi ne bileyim ya of."
"Tamam. Şimdi sana Büşra'yla tanışırsam neler olacağını göstereceğim. Bende merak ediyorum aslında hihihi."
OLEY sonunda zaman makineli birşeyler olacak!
"Zaman makinesiyle ne alakası var Sezin. Biraz 5. boyuta geçeceğiz o kadar." Düşüncelerimi okudu. Yine şaşırmadım.
"Ahaha Samanyolundaki saçma dizimsi şeye mi? Hayatta gelmem."
"Saçmalama Sezin. Tanrım ne cahilsin."
"Sen bir tanrıya inanıyor musun ki Abu? Ben seni ateist sanıyordum."
"Senin yüzünden alıştım bende bu lafa. Tanrım diyip duruyorum. Hadi gidelim. Kapat gözlerini."
![](https://img.wattpad.com/cover/19238652-288-k33889.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Macerası
FantasySezin; okulda hiç arkadaşı olmayan, pek umursanmayan bir kız. İnsanlar onu o kadar umursamıyor ki, görünmez olduğunu düşünüyor. Keşke olsaydı! Ama üzgünüm olmayacak. Hikayede buna yer yok. Sezin biraz olsun görünmezliğe yaklaşmak için tuvalette gizl...