Selaam :) Daha yeni bir hikaye olduğu için kısa zamanda birkaç bölüm yazıp yayımlamak istedim..
Umarım beğenirsiniiz :) xx
Yüzüme vuran ve beni sabahın köründe uyandıran güneş ışığına küfrederek yataktan kalktım. Tanrım saat daha 8'di ve ben uyanmıştım!
"Lanet olası güneş!" Kendi kendime homurdanarak yataktan kalktım ve duş almak için adımlarımı banyoya yönlendirecektim ki aşağıdan gelen kokular buna engel oldu.
Mutfaga girdiğimde Emma'nın nefis bir kahvaltı hazırlamakta olduğunu gördüm. "Günaydın küçük sapık. Neden bu saatte kalktığını sorabilir miyim?" diyerek tek kaşımı havaya kaldırdım ve cevabımı bekledim.
Beni beklememiş olacak ki, sesimi duymasıyla elindeki yumurtayı yere düşürdü ve bana endişeyle bakmaya başladı.
"Becky, sen iyi misin? Neden bu saatte kalktın. Normalde benim seni uyandırmaya çalışmam gerekmiyor muydu. Dur bir dakikaa yoksa sen heyecandan uyuyamadın mı? Ah tabi ya sonuçta Zayn geliyor..."
Ellerimle kulaklarımı kapatıp "Artık susar mısın? Uyanmamın sebebi Zayn değil, güneş ışıkları Emma." bunları söylemem yeterli olmuştu çünkü karanlıkta uyumayı çok severdim ve sabahları güneş ışıklarının yüzüme vurup beni uyandırmasından nefret ederdim.
"Ben duş alıp geleceğim sende şu yerdeki pisliğini bir an önce temizlesen iyi edersin Emma, yoksa Zayn geldiğinde seni atölyeye almam." dedikten sonra koşarak merdivenlerden çıktım ve banyoya girdim. Emma'da bu sırada arkamdan birkaç şey fırlatıp bağırmaya başladı.
"Beni tehdit etmekten vazgeç seni SALAK!"
***
Duşumu aldıktan sonra bugün biraz bakımlı olmam gerektiğini düşünerek dolabıma yöneldim ve içinden yüksek bel açık mavi kotumu, üstümede gri kısa, üzerinde 'Bad Boy' yazılı badimi aldım, güzelce giyindim ve biraz makyaj yapmak için aynalı beyaz komidinimin önüne oturdum.
Gözlerim mavi olduğu için siyah göz kalemi çekerek daha çok belirginleştirmeye bayılıyordum. Göz kaleminden sonra maskara ve hafifte pembe rujumu sürdükten sonra kumral saçlarıma maşayla doğal dalgalar yaptım.
Beyaz converse'lerimide giydikten sonra en sevdiğim parfümümü üzerime boca edip nefis kokuların geldiği mutfağa inmeye başlamadan önce aynadaki yansımama baktım.
Yüksek bel pantolonum üzerime tam oturmuştu. Giydiğim kısa badiyle tam anlamıyla süper ikili olmuşlardı. Omuzlarımdan belime kadar uzanan açık kumral saçlarım ve mavi renkli gözlerimde kendimi son kez inceleyip aynadaki görüntümden memnun kalarak kendime göz kırptım. Bu hareketi genelde kendimi güzel bulduğum zamanlarda yapardım.
***
Kahvaltımızı yaptıktan sonra mutfağı toparladık ve Emma'yla birbirimize övgüler yağdırarak evden çıktık. Genelde heyecanlı zamanlarımızda kendimizi motive etmek için yapardık bunu ve emin olun şimdiye kadar çok işe yaradı.
Yolda yürümeye devam ederken Emma'ya baktım ve o kadar heyecanlıydı ki. Biri görse onu kafayı sıyırmış sanabilirdi, çünkü yol boyunca kendi kendine konuşup Zayn'e neler diyeceklerini söyleyip durdu. Bence bu kadar da abartmamalı..
"Emma yeter artık.. yanımda deli gibi davranıp beni rezil etmekten vazgeç" diyerek onu bu halinden kurtarmak istedim.
"Gerçekten çok heyecanlıyım Becky!
"Farkındayım tatlım ama dövmeyi ben yapacağım neden sen heyecanlanıyorsun ki?"
"Ah Becky nasıl bu kadar odun ve duygusuz olabiliyorsun anlamıyorum. O geldiğinde emin ol kekeme kalacaksın!"
"Hı hı tabi.." bu dediğinden sonra onun gerçekten bir 'Afet' olabileceğini düşünmeye başladım. Bir an önce bu gün bitsin istiyorum..
***
Saat 13:45 ti ve Emma bir saattir atölyenin içerisinde "Tanrım çok az kaldı! Rujum çıkmış mı? Elbisem buruşmuş mu?" diyerek dolaşıp duruyordu. Galiba Zayn'i beklerken akli dengesini yitirecek.
"Emma yeter artık! Sinirimi bozmaya başlad-" kapıdaki küçük çanın sesiyle ikimizde bakışlarımızı o yöne doğru çevirdik.. Aman tanrım! O gelmişti ve benim dediklerimi duymuş olacak ki dudakları hafif kıvrılmıştı.
"Merhaba" diyerek bize doğru yaklaştığında nasıl davranmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sanırım kısmi felç geçiriyordum.
Bana doğru gelirken tek yaptığım susarak yaklaşmasını beklemek oldu. Bana ne oluyor böyle! Aklıma birden Emma'nın "Kekeme kalacaksın" demesi geldi ve hemen kendimi toparladım. Elini uzattığında bende elini sıkıp "Merhaba ben Becky" dedim.
"Memnun oldum Becky. Mm sende..?" diyerek Emma'ya yaklaştığında Emma neredeyse kireç gibi bembeyaz olmuştu. Nefes almayı unutmuş olacak ki birden derin nefes alıp "Be-bende Emma. Geldiğin için çok te-teşekkürler Zayn!" dedi. Çığlık atmamak için kendini zor tutabildiğini tahmin etmem çok zor değildi.
"Sen telefonda konuştuğum kız olmalısın. Hala sesin çok heyecanlı geliyor"
Zayn bunu söylediğinde elimde olmadan kıkırdadım ve Emma'nın o ölümcül bakışlarına maruz kaldım.
"E-evet" Emma'nın kekelediği için kendini tokatlamak istediğini kim görse anlardı. Gerçekten o kadar komik gözüküyordu ki.
Bakışlarımı Zayn'e çevirip, "İstersen yaptırmak istediğin dövme konusunda biraz konuşalım" dediğimde Zayn bana şaşkın bir şekilde bakarak "Dövmeyi sen mi yapacaksın?" dediğinde biraz kırılsamda gülmemi engelleyemedim.
Kim olsa, beni gördüğünde en son yapabileceğim mesleğin bu olacağını söylerdi. Ama artık alışmıştım.
"Ordan bakıldığında ne düşündüğünü anlayabiliyorum ama evet, dövmeni ben yapacağım. Buradaki yapılan kusursuz dövmelerin hepsi benim ellerimden çıktı"
" Anlaşılan işine aşıksın" diyerek o mükemmel gülüşünü sergiledi. Ben hayatım boyunca böyle bir gülümseme görmediğime yemin edebilirim.
***
Kapının tekrar açılmasıyla bakışlarımı gelen sarışına doğru çevirdim. Geldiği gibi Zayn'in dudaklarına yapışması bir olmuştu ve bende hemen kafamı çevirip Emma'nın yanına gittim ve fısıltıyla "Emma bu o mu ?" dedim.
"Evet. Şu kıza bak Becky ne kadar da yapmacık. Emin ol ben olsam seni tercih ederdim. ııyy."
"Ama sen değilsin Emma ve bize karışmak düşmez Zayn seçimini yapmış."
"Onu tavlamayı denemelisin Becky o çok ateşli."
"Sesini keser misin duyacaklar!" evet o gerçekten çok ateşliydi.. Üstündeki kolsuz siyah t-şörtü sanki kollarındaki dövmeleri sergilemek için dikilmişti. Altına giydiği siyah dar pantolonuyla taktığı şapkası kesinlikle onu kusursuz gösteriyordu.
Bana doğru yaklaştığında gözlerinin ne kadar da güzel olduklarını fark ettim. O elmacık kemikleri ve uzun, dolgun olan kirpikleri kızları kıskandıracak güzellikteydi. Yanımıza gelip "Bu nişanlım Perrie." dedi.
"M-merhaba Perrie. Memnun oldum ben Becky" hadi amaa ben kekelemiş miydim ? Kafamı duvarlara vurasım gelmişti.
Araya Emma'nın girmesiyle derin nefes aldım ve kafamı yere eydim. Kızardığımı hissedebiliyordum. Bu yüzden kurtarıcım Emma'ya minnettardım.
"Selam Perrie bende Emma. Nişanlını yalnız bırakmak istememen ne kadar hoş." bunu dediğinde gülmeme engel olamadım. Çünkü ne kadar sinirlendiğini ve o kızı dövmek için deliye döndüğünü çok iyi biliyordum. Emma o yakışıklı erkek grubunu çok sahiplenmişti ve tahmin edebilirsiniz ki bu durum hiçte hoşuna gitmemişti..