Tattoo 11

98 15 7
                                    

Merhabalaaar :) Uzun aradan sonra geri geldimm.. Bölüm gecikmesinden dolayı özür dileriimm :(

Iyi okumalar :)

***

"Seni buldum ve bırakmaya niyetim yok."

Tamam. Bu sefer eminim. Ben bu çocuğa aşığım!!

***

Kendimi bulutların üzerinde hissediyordum. Dudağımın kenarından öpüşü, beni bırakmak istememesi bana çok farklı hissettirmişti. Her geçen dakika her şey daha da karmaşık hale geliyordu.

Kaç dakika geçti bilmiyorum ama Zayn'e öylece durmuş, gözlerimi bile kırpmadan bakıyordum. Beynimde fırtınalar kopuyordu. Ben şimdi ne yapacağım?

Kendimi toparlayıp kararlılıkla eve doğru gitmem gerektiğini kendime hatırlattım..

"Zayn, eve gitmem lazım. Biraz dinlensem iyi olacak."

Tanrım ben ne yapıyorum gerçekten bilmiyorum. Söylediğimi duyduktan sonra kolumu bıraktı ve başını öne eğdi. Ama nolur böyle yapmasın çok tatlı oluyor..

Kapıyı açıp çıktım ve birazda ben Zayn'e yürüsem sorun olmaz diye düşündüm. Sonuçta beni öptü, yani kenarından..

Kendi kendime sırıttım ve başımı arabanın içinde masum kedicik gibi oturan Zayn'e çevirdim.

"Şuan Shrek filmindeki çizmeli kedi gibi gözüküyorsun"

Dediğimi bitirir bitirmez ikimizde aynı anda gülmeye başladık. Kahkahalarımız hiç bitmeyecekmiş gibi geldi. O kadar güzel gülüyordu ki onu yıllarca izleyebilirdim.

"O muhteşem arabanda oturmaya devam mı edeceksin? Benim karnım çok acıkmaya başladıda."

Dediğimi duyduğu gibi arabadan fırladı ve zıplayarak yanıma geldi. Bir yandan zıplıyor, diğer yandan da "Hadi Becky bende çok acıktımm." diyordu. Bu çocuk gerçekten de kafayı yemiş diye düşünmeden edemedim.

***

Eve girdiğimizde kendimi biraz tuhaf hissediyordum. Bunun sebebide sanırım eve 'erkek' atıyor olmamdı. Pardon 'Zayn' atıyor olmam desek daha doğru olur.

Zavallı arkadaşım Emma büyük ihtimalle şuan evde televizyon karşısında uyukladığımı düşünüyordur.

Zayn'le beraber salona geçip kendimizi aynı anda çekyata atınca tekrar gülmeye başlamıştık. O kadar ortak yönümüz vardı ki. Bu durum beni çoğu zaman şaşırtmaya başlamıştı.

Derin bir nefes alarak çekyattan kalktım. Karnımın gurultusuyla rezil olmak gibi bir duruma düşmek istemiyordum.

"Hey nereye?"

"Zayn, yemek yapmazsam açlıktan seni yiyebilirim."

"Yemek yapmasını biliyor musun ki ? Bende dışarıdan söyleriz sanıyordum." gülerek benimle dalga geçiyordu gıcık şey.

"Parmaklarını yemeğe hazır ol Malik."

Hemen arkamı dönüp hızlıca mutfağa gittim. Bu sırada Zayn'in arkamdan sırıtışını tahmin edebiliyordum.

Mutfağa geçip önlüğümü taktım ve yemek için aklıma ilk gelen fırında makarna ve kızarmış tavuğu yapmak için hazırlıklara başladım.

***

Yemekleri hazırladıktan sonra masaya tabakları koymak için arkamı döndüğümde beni izleyen Zayn'i görmemle yerimden sıçramam bir oldu. Tabakları neredeyse düşürüyordum.

"Zayn! Sen beni böyle korkutmaya devam mı edeceksin !?"

"Ş-şey korkutmak istememiştim. Sadece seni izliyordum."

Bu gidişle aklımı kaybedebilirdim.

"Imm.. Masayı hazırlamama yardım etmezsen açlıktan ölücez Zayn Malik ! Bilmem farkında mısın?"

Konuyu hemen değistirsem sorun olmaz diye düşündüm yoksa ona sarılma duygumu bastıramayabilirdim.

"Ah tabi.. Bende çok açım!"

***

Yemekleri yerken sürekli "Tanrımm yemek çok güzel olmuş." deyip duruyordu.

"Yavaş ol Malik. Yoksa parmaklarını yiyeceksin."

"Gerçekten haklıymışsın Becky. Bu yemeklerden Naill'a bahsedeceğimden ve 1 gün sonra size geleceğinden emin olabilirsin."

"Şu tatlı Naill ha? Ona yemek yapmak benim için sorun olmaz."

Öksürerek "Tatlı mı? Naill ve tatlılık.? O tam bir oburdur."

"Kıskançlık seziyorum sanki.."

"Kı-kıskanmak mı ? Ben?"

"Ah, şimdide kekelemeye başladın Zayn."

Kafasını sallayarak o kusursuz gülüşünü sergiledi yine. Ikimizde gülerek yemeklerimizi bitirdik ve mutfağı toplamamda yardım ettikten sonra tekrar salona geçtik.

Şimdi neler olacak acaba diye düşünmeden edemedim. En sonunda televizyonun altındaki filmlere gözüm takıldı ve rastgele birtanesini seçtim. Baktığımda seçtiğim filmim "The Vow" olduğunu görünce gülümsememe engel olamadım.

Bu filme bayılıyordum. Tabi bu sırada Zayn hiç soru sormadan beni izliyordu. Arada bir televizyonun yansımasından gülüşünü görüyordum.

***

Film başlayınca hemen çekyata geçtim ve Zayn'de diğer çekyattan benim yanıma geldiğinde neredeyse nefesimi tutuyordum.

"Filmim adı ne?"

"The Vow-Aşk Yemini-"

"Izleyip görelim bakalım."

Gülümseyip iyice yanıma sırnaşında bende çekyatla bütünleşmiştim.

Film başlayalı yarım saat olmuştu ve fazlasıyla uykum gelmişti. Esnemekten ağzım yırtılcak hale geldiğinde artık göz kapaklarıma hakim olamamıştım.

***

Gözlerimi açtığımda karşımda duran Emma ve Harry'le karşılaştım. Ikiside kıkır kıkır gülüyordu. "Siz niye öyle gülüyorsunuz!?"

Ne olduğunu anlamam pekte zor olmadı.

Ufacık çekyatta Zayn'le sarmaş dolaş yatıyorduk.! Üstelik birde Emma ve Harry'ye yakalanmıştık !











Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TattooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin