Okula başlamamın üstünden 2 hafta geçmişti. Alev'le ve Akın'la hiç konuşmamıştım o günden beri çok da tın ya(!) Aras'la da en azından konuşuyorduk. Yani bu hafta konuşmaya başlamıştık -ki bu da merhaba-merhaba- ilk hafta nerdeyse hiç denecek kadar konuşmuştuk. Ayaz ve Dilara birbirlerini seviyordu ama açılamıyorlardı. Birbirlerini sevdikleriniyse birbirlerine olan hal ve hareketlerden anlamıştım. Mesela ayaz yine(!) Okulun ileri gelen yakışıklılarından olmuştu ve kızlar ona sarkmaktan hiç çekinmiyorlardı. Dilara bu kızları gördüğünde gözlerinden ve kulaklarından ateş çıkacak falan sanıyordum. Sabah sabah yeter bu kadar diye düşünüp kalkıp banyoya girdim kısa bir duştan sonra kıyafetlerimi giyip mutfağa indim. Bugün kahvaltıyı ben hazırlayacaktım yani onun için erken kalkmıştım bi pazar sabahı sürprizi yapmak istedim aileme. Aslında ayaz da olsa hem daha çok çeşit yapardım hem de daha az zaman da yapardım pardon yapardık koşarak odasına çıktım.
-ayaz?
-.....
-ayaaaazz?
-hııı
-ayaz iki dakika baksana bişi dicem,dediğimde gözlerini yarım açtı
-bugün kahvaltıyı ben hazırlıyım dedim ama hani sen de gelirsen daha çok çeşidi daha az zamanda yaparız. Yani bana katılmak ister misin?, dediğimde gözlerini kapıyıp biraz düşündü sonra bana dönüp gözlerini tamamen açtı.
-zaten uyku denen bişi bırakmadın hadi sen in ben de geliyorum,diyince gülümseyip mutfağa indim patatesleri yıkayıp soymaya başladım o sırada merdivenlerden ses geliyordu. Dönüp baktığımda ayaz'ın kapıya doğru gittiğini gördüm.
-ayaz nereye gidiyosun?,dediğimde elini bi dakika anlamında kaldırdı. Merakla ne yaptığına bakarken kapıyı açtı ve dışarkinin elinden poşet alıp para verdi yanıma geldiğinde poşete baktım içinde kahvallık şeyler vardı
Herşey hazır olduğunda masaya şöyle bir baktım her şey tamamdı da biraz fazla yapmıştım sanırımm .... Tamam tamam baya fazla olmuş. Manüyü sayayım patates-köfte-biber kızartması, sosis, haşalnmış yumurta, sigara böreği, hamur kızartması ve kahvaltılıklar - sşyah zeytin, yeşil zeytin, beyaz-kaşar-keçi-tel-tulum peyniri,salam, bal,tereyağı, kaymak- bunları nasıl yiyeceksek diye düşünürken ayaz
-bak şimdi bence odaya sessizce çıkalım sonra yanaklarından uyanmıyacakları şekilde öpelim sonra uyanmıyınca da odada "sabah olduuu artııkk kalkıınnnn "diye bağıralım "niye bağırıyosunuz" falan derlerse de "öpünce uyanmadınız ama" diyelim nasıl fikir?, dedi
-süpeeerrr, dedim ve yavaş sessiz adımlarla yukarı çıktık. Yavaşça ben babamın ayaz annemin yanağını öptü sonra bana gözleriyle işaret verdi. Bunun üzerine bağırmaya başladık.
-sabah olduuu kalkın artık uykuculaaaarr kalkııııııınnnnnn!!!,diye bağırdığımızda ikisi aynı anda sıçradı ve bize şaşkın şaşkın bakmaya başladılar o kadar komiklerdi ki kahkaha atmaya başladık. Sonra herkes kendine gelince annem
-niye böyle kaldırıyosunuz?,dedi
-ee biz öptük uyanmayınca da böyle bi yola başvurduk,dedi ayaz.
- tamam tamam hadi siz inin biz de gliriz şimdi sonra da annen kahvalyıyı hazırlar, dedi babam.
-tamam ama anne biraz acele edr misin biz çoook acıktık,dedi ayaz bu sözler üzerine birbirimize bakıp kıkırdadık ve aşağı indik annemgil merdivenlerden inerken annem
-bu koku da nerden geliyor? ,dedi
-bilmem belki yemek odasından geliyordur,dedim. Sonra ikisi de yemek odasına ilerledimasayı görünce babam bi ıslık çalıp
