bölüm -3-

224 8 0
                                    

insanın iki hayatı vardır; biri yaşadığı diğeri hayal ettiği... aslında bu söz beni anlatıyor diyebiliriz ben şimdi yaşadığım o berbat hayatı bırakıyorum. yeni ,hayal ettiğim hayata doğru gidiyorum.

acaba beni bu yeni büyük şehirde neler bekliyordu? bunu daha öncede düşünmüştüm. ama pek bi cevap alamamıştım belkilerle dolu bir düşünceydi.

peki şimdi ne düşünüyorum bu "yeni" hayatımla ilgili? ya da bu benm hayal ettiğim yaşam olacaksa neler hayal ediyorum? normal düzenli bir hayat olması gayet yeterli bence. eğer tanju gibi olmayacaksa bir erkek de iyi olabilir aslında ben kendimi ona, o kendini bana adasa...

ayaz'ın kafamı bacaklarına yaslamasıyla düşünceler  dünyasından ayrılıp gerçek dünyaya geçiş yaptım. anlaşılan Antalya 'ya daha çok yolumuz vardı. biraz uyumanın iyi gelebileceğini düşünüp gözlerimi yumdum.

*       *       *        

deprem oluyoooooooorrrr! yardım ediiiiiinnn! diye düşündüm ve panikle gözlerimi açtım. karşımda pişmiş kelle gibi sırıtan ayaz'ı görünce cidden çok şaşırdım. sonradan anladım ki deprem falan olmuyordu sadece Ayaz Bey bana şaka(!) yapmışlrdı. en sonunda sanırım daha fazla dayanamadı ki bir kahkaha patlattı. annemle babam da onlara katılınca tam oldu. bense sinirlenmişitim. ben öyle korkarken onlar gülüyorlardı. 

-ha-ha-ha çok komik çok komik ne kadar komik ne kadar komik oğlunuz eşeklik yapsın siz  de gülün oh ne ala memleket ben böyle bir şaka yapsam bana kızarsınız ama değil mi? dedim sesim biraz yüksek çıkmıştı.

-hayır küçük hanım biz ona değil senin haline gülüyoruz. dedi annem ve tekrar gülmeye başladılar. ne vardı ki yüzümde? düşünmeyi bırakıp çantamdan aynayı çıkarıp kendime bi baktım ohaaa çüüüşşş devenin bale pabucu bu nasıl bi tiptir tövbe est. hemen aynayı bırakıp kendime çeki düzen vermeye çalıştım. verdim de.

düzelmiş bir tiple yolu izlemeye koyuldum varmak üzreydik. yazlığımızın önünde durduk. çantamı alıp arabadan indim. odamın yerini biliyordum. hemen odama çıktım. yaklaşık 2-3 senedir buraya gelmiyorduk. özlemişim. denizi, güneşi, bikinileri, güneş kremlerni... kısacası tatil yapmayı özlemişim. 

saate baktım. 17.45'ti çüş o kadar olmuş muydu? aslında bu beni mutsuz etmişti çünkü hemen denize girmek istiyordum ama bu saatten sonra da denize girilmez kii :( kendmi yatağa attım yolda uyumama rağmen yorgundum ve uykum vardı. tam uykuya dalcaktım ki Ayaz odaya girdi. bavulumu bırakmak için gelmiş. bavulumu bıraktı ve yanıma geldi. kenara oturduktan sonra 

- yemek yiyecek misin?,dedi

- evet yicem hazır mı?

-hazır hadi gel gidelim,dedi kafamı "tamam" anlamında kafamı salladım. elimden tutarak kaldırdı. sonra da kolunu omzuma attı ve aşağı indik. 

yemekten sonra hemen uyudum 

*       *       *

uyandığımda saat 7.30'du kalkıp ılık duşa girdim ılık su cidden insanı rahatlatıyordu. banyodan çıktıktan sonra saçlarımı taradım kurutmama gerek yoktu zate yaklaşık 5 dk sonra kururdu bu sıcakta. içime bikinimi giydim altıma kot şort, üstüme bol bir kolu omzumdan düşen tişört, ayağıma da sandalet giydikten sonra hazırdım. aşağı indiğimde annem mutfakta kahvaltı hazırlıyor, babam ve ayaz da TV izliyordu. anneme yardım ettkten sonra kahvaltıya oturduk. 

yaklaşık 1 saat boyunca ailece tv izledikten sonra ayazla beraber sahile inmeye karar verdik. odama çıktım çantama havlumu ve güneş kremini koyduktan sonra güneş gözlüğümü ve telefonumu alıp yeniden aşağı indim. ayaz la beraber sahile indik. şezlongun (yanlış yazmış olabilirim) üzerine havlumu serdim. ayaz  da yanıma güneş kremimi ayazın yardımıyla sürdükten sonra denize girdik. bayağı yüzdük. tekrar saate baktım 14.30'du. Ayaz'ı da alıp denizden çıktım. 

-biraz gezip sonra da dışarda yemek yielim mi?

-olur 

Ayazteklifimi kabul ettkten sonra annemgile haber verdik.çarşıda bayağı şey yaptık. milkshake içtik, dondurma yedik saat 16.45'e kadar gezdik. sonra da burger king'e oturup hamburger yedik. eve vardığımızda çok yorgundum. hemen pijamalarımı giyip yattım.

Değişen HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin