Her zamanki masaya oturdum yine ve bir çay söyledim. Kapalı bir çay olsun dedim.Aldım kitabımı elime okumaya başladım. Garson çayı getirdi o esnada karşı masada birini gördüm bu nasıl bir güzellik. Sarı saçlı beyaz tenli yeşil gözlü bir melek sanki.Beyaz bol bir tişört giymiş çiçekli birde etek kışın ortasında ilk baharı getirmiş sanki buraya. Ondan gözlerimi ayıramaz Ken çocuk elinde çay almamı bekliyordu. Teşekkür ettim aldım kapalı çayı koydum masaya. Onunda elinde kitap vardı benim gibi yanlız oturuyordu. Masasında açık birde çay bakmama ya çalışsam da başaramıyordum. Neydi şimdi bu yoksa ilk görüşte aşk dediklerimi,olabilir miydi bu. Ben bu güzellik karşısında hayallere dalarken bir anda bana baktı gözlerimi kaçırmak istesem de yapamadım. Yeşil gözlerinden alamadım kendimi. Sanki yeşil,bu gözlerden doğmuş oda ayıramıryo du gözlerini benden. Acaba hissittiklerimi anlamışmıydı. Bakmaya devam ederken gülümsedi bana. Sanki kışın ortasında yaz güneşi doğdu. Çiçek açtı her yer ben kendimden geçmiş ona bakarken çayından son bir yudum aldı ve ayağa kalktı kapıya yöneldi tam çıkarken arkasını döndü iyi günler dedi bana bakıp. Ben birşeyler demek istedim ama heyecandan dilim gerçekten damağıma yapışmıştı. Kafamı eğerek karşılık verebildim anca ve gitti belki bir gün başka bir yerde yine karşılaşırız..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK MUTLULUK
Historia Cortaen guzel aşk hikayeleri dolu bir kitap Bir çok şairin dilinden..