Edward Dönmeseydi?

3

Bella dan

Evlerinin önüne gelmiştim.Hayatımda hiç olmadığı kadar endişe duyuyordum.Ama bunu yapmak zorundayım.Onun kalbini kırdım.Tüm cesaretimi toplayıp yürümeye başladım.Kapıyı çaldım,yaklaşık bir dakika bekledikten sonra kapıyı Leah açtı.Leah Clearwater.Bana soğuk ve alaycı bakışlarını yolladıktan sonra konuşmaya başladı

- Ne işin var burada

-Jacob ı görmeye geldim

-Acaba o seni görmek istiyormu? işaret parmağını dudağına koyarak konuşmuştu

-Leah...Jake ile arama girme bunu öfkeli söylemiştim

-Asıl sen bizim aramıza girme tanrım! bu kız Jacob tan mı hoşlanıyordu?!!

Jacob tan

Leah bugün bana bakmaya gelmişti.Herles Bella gittikten sonra çöktüğümü sanıyordu.Ama hayır, Bella seçimini yapmıştı ama ben yine de ondan vazgeçmeyecektim.

Kapı çalınca Leah ben bakarım demişti.Ben de üstelemedim sonra Bella nın sinirli sesleri odayı doldurdu.Bella buraya mı gelmişti?

İçeri daldı ve beni görünce bir an duraksadı, bende onu görünce duraksadım çünkü çökmüş haldeydi

-Jacob?

-Bella? sen...çökmüşsün nasıl hemen affederdim hem de yaptıklarından sonra neyse banane o kan emicine git sen...eee Bella beni bırakıp gitmene değdimi? şu haline bak o da seni terketmiş... onu sinirlendirmiştim.Bunu beklemiyordu.

-Sen pislik herifin tekisin.Asıl hata bende tabii, kalbi kırılmıştır özür dileyim diye geldi ama sen gayet rahatmışsın. o bunları söylerken Leah kıs kıs gülüyordu neyse ben siz çifte kumruları yalnız bırakayım, heralde bir işiniz vardı.Ve ayrıca Leah gördüğün gibi Jacob ile arandan çekiliyorum sevdiğin çocuğu al senin olsun.İkinize de hayatta başarılar diliyorum. deyip fırladı çıktı.Leah a baltığımda yüzü kızarmıştı.Yoksa Leah...bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum şu anda.

Edward dan

Gözlerimi açtığımda yine aynı yerde yine Michael in alaycı bakışlarına maruz kalmıştım.Beni herkesin önünde rezil etmişti.Sinirle ona doğru vampir hızımla koşmaya başladım . Çevremdeki vampirlerin en hızlılarıda bendim zaten.Zihin okuma yeteneğimle onun yapacağı hateketleri önceden görüp hızlı ve çevik hareketlerle engelledim.Kafası karışmış gibi oluyordu, ancak ben onun zayıflığından yararlanıyordum.Aro da dahil olmak üzere tüm salon bizi hayranlıkla izliyordu.Çoğunun aklından aynı şey geçiyordu:kim kazanacak?

en son Michael i bıraktım ve kulağına eğilip fısıldadım tabiki bunu herkes duymuştu

-Sana verdiğim derse iyi çalış ufaklık...