Önümdeki notları toplayıp çantama doldurdum. Sınav öncesi sürekli not kağıtları ve testler dağıtıyorlardı. Evde de bir yığın kağıt israfı vardı. Annem odamı temizlememi söylerken hep bunlar yüzünden yakınırdı.
Sınıftakilerin kimisi kendi arasında takılırken , kimisi de dışarıya çıkıyordu. Aklıma Hoseok geldiğinde hemen telefonumu aramaya başladım.
Ben garip şekillere girerken , Taehyung ve Jungkook kendi aralarında konuşup gülüyorlardı.Sonunda telefonumu sıranın altında buldum. Şifremi girip mesajları açtım, Hoseok'un yazdıklarını okurken ister istemez gülümsedim.
Sevgilim:
Jiminnie, öğle arasında benimle yer misin?
Gülümsediğim için utanıp etrafı kontrol ettim. Kimse fark etmemeliydi. Taehyung ve Jungkook hâlâ konuşuyordu, bu yüzden hızlıca mesajına cevap verdim.
Lavantam:
Tamamdır hyung💕
Taehyung ve Jungkook'u ikna edebilirsem, öğle arasında seninim.
Sonunda iletildiğinde ekranı kapatıp ayağa kalktım. Taehyung ve Jungkook hemen dikkatini bana vermişti.
Onlar bilmiyordu, kimse bilmiyordu. Hoseok ile olan ilişkimizi saklıyorduk, tek bildikleri üst sınıftan arkadaşlar olduğumuzdu. Söylemeyi çok istesek de yapamıyorduk. Bilirsiniz, homofobi. En yakınların da olsa , bir başkası duyar korkusuyla yaşıyorsun.
Bunu hiç istemezdik, kendimizden emin de olsak, hayatımızı henüz her şeyin başındayken başkaları yüzünden karartmaktan çok korkuyorduk. İnsanlar bizim renkli dünyamızı , karartmak için pusudalardı çünkü...
"Nereye Jimin? Öğle yemeğine mi? Hadi bizde inelim."
İster istemez burnumu kırıştırdım. Başkaları yaptığında bu çok sinirli olduğunu gösterse de , ben yaptığım zaman herkes gülüp burnumu ya da yanağını sıkardı. Elimdeki telefonu kaldırıp salladım. "Hoseok hyung birlikte yiyelim dedi."
Reddetmeyi sevmezdim. Ama sevgilimi de yalnız bırakamazdım. Jungkook hemen ayağa kalkıp güldü. "Tamam işte, hep birlikte yiyelim. Hadi."
Taehyung da kafasını sallayarak kalktığında başka çarem yoktu. Onlar önden giderken ben Hoseok'a mesaj yazmaya çalışıyordum. Birisi görecek diye etrafı yoklamak zorunda kalmasaydım, her şey daha güzel olabilirdi.
Lavantam:
Hyung...
Jeon ve Kim ikilisi de geliyor.
Seninle yemek istediler.
Özür dilerim.
Sevgilim:
Sorun değil Jimin.
Sen ol yeter, diğerleri çok sıkıntı olmaz.
Seni özledim.
En azından çıkışta birlikte bir şeyler yapalım.
Hem ikinci ayımız bugün.
Lavantam:
Tamammmm...
Seni seviyorum, geldik biz.
Hemen telefonu cebime koyup yemek salonuna girdim. Taehyung çoktan sıranı yanındaki listeden, bugün menüde neler olduğuna bakıyordu. Jungkook yer arıyor gibi etrafa bakarken, ben de Hoseok'u görebilmek için bakındım. Hemen köşede , Namjoon ve Yoongi hyung ile oturuyordu. Göz göze geldiğimizde gülümseyip el salladı, utanmıştım! Yanaklarım kızarırken bakışlarımı Jungkook'a çevirdim. Kaşları çatıktı, menüyü mü beğenmemişti?
Tekrar Hoseok'a döndüğümde eliyle yanındaki boşluğu gösterdi. Kafa sallayıp, Taehyung'un yanına gittim. Elimi omuzuna koyup bana dönmesini bekledim.
