Mavi!

Bu güzel tanıtımı hazırlayan ve en başından beri yanımda olan biricik arkadaşım, yazarım Kübrama çok teşekkür ederim. Bu tanıtım ona ithaftır :) 

*

“Banyonun soğuk duvarını ıslak tenine değdirdiğinde vücudu soğuğun hissi ile titremişti. Kendisine sordu genç kız, "Aşk gerçekten nedir Mavi?"

Bir anda tüm hayalleri ve umutları ondan sökülüp alındığında artık sadece acılarla baş başa bırakıldığı anda Mavi’nin karşısına yeni bir yol çıkmıştı ve Mavi o yola bir an bile düşünmeden tedirgin adımlarla girdi. Peki ya sonunda kaderin ona hazırladığı oyunda mutluluğun, insanların yüzlerinin güleceği evler yapmak olduğunu düşünen kız; kimler, neler ile karşılaştı?

Her zaman takındığı alaycı ifadesi arkasında bambaşka hisler taşıyan bir dostu,

Gri gözlerindeki bakışlarını ne zaman üzerinde hissetse garip davranmaya başladığı bir patronu

Ya da

Her daim melek olduğunu düşündüğü fakat asla gerçekte tam olarak tanıyamadığı, mavi gözleriyle karşısındaki insanın soluğunu kesen, bir anda tüm mantıklı düşüncelerini alt üst eden, bir zamanlar belki de dünyadaki en samimi duyguyu ona karşı hissettiği, ismini yansıtan soğuk karakterli genç adam

için geçmişteki Mavi’ye minnettar oldu yoksa; karşılaştığı tüm bu olaylar kişiler yüzünden sonsuza kadar pişmanlık ateşinin içinde mi kavruldu?

İşte Mavi’nin hikayesi bu! Kimi zaman açık güneşli bir gökyüzü kadar neşeli; kimi zaman ise yağmur getiren koyu renkli bulutlar kadar hüzünlü. 

Ama genel olarak Mavi’nin yaşamı; davetsiz olarak gelen simsiyah bulutları, kararan gökyüzündeki hüzünlü maviliği anımsatan bir hikaye. Onu okumaya hazır mısınız?

♠♠♠

Hikayeden küçük bir alıntı: 

“Onun hakkında bildiklerim, sahibi tarafından terk edilmiş bir tarlada açan küçük çiçekler gibiydi. Rüzgar yoluyla tesadüf eseri tarlaya tohumları yayılmış küçük çelimsiz çiçekler kadar güzel ve az… Lakin onun hakkında bilmediklerim ise sahibi tarafından terk edilmiş bir tarlada çıkan yabani otlar misali… Boş bir fırsat bulunca aniden çoğalan ve etraftaki her şeye zarar veren yabani otlardı.”