Seri Katiller

Fritz Haarmann

Fritz Haarmann, 1879 yılında Almanya'nın Hannover kentinde bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Sessiz ve içine kapanık bir çocuk olan Fritz, asosyal bir karaktere sahipti. Çocukluğunda kız çocuklarının oynadığı oyuncaklarla oynar ve kız çocukları gibi giyinmeyi severdi. Bu yönüyle bir crossdress yani karşı cinsin elbiselerini giyme türündeki psikolojik durumu nedeniyle 16 yaşındayken bir askeri okula verilmiştir. Askeri usule ve disipline alışmaya başlayan Fritz, sağlık sorunları nedeniyle askeri okuldan çıkartılmıştır. Bir puro fabrikasında iş bulmuş ve çalışmaya başlamıştır. 1898'de bir çocuğa cinsel tacizde bulunduğu için yakalanmış, tutuklanmasının ardından psikolojik rahatsızlıkları olduğu gerekçesiyle bir akıl hastanesine yatırılmıştır. 6 ay sonra akıl hastanesinden kaçarak İsviçre'ye yerleşmiş ve orada bir iş bularak iki sene çalışmıştır. Bu süreçte genç bir kızla nişanlanmış, ilişkisinde yaşadığı sorunlar neticesinde kız arkadaşını terk etmiştir. 1902'de Almanya'nın Hannover kentine geri dönen Fritz, tekrar orduya katılmış ancak yine sağlık sorunları nedeniyle ordudan çıkmasının ardından ailesinin yanına dönmüştür. Babasının kurmuş olduğu bir işletmede çalışmaya başlayan Fritz, babasıyla anlaşmazlık içine girmiş aile içinde yaşanan şiddet eylemleri neticesinde yakalanmış, akli dengesinin yerinde olmadığı iddialarına rağmen mahkemece serbest bırakılmıştır. Ardından işletmesini üstlendiği bir dükkanla iflas etmiştir.

20'li yaşlarda sokaklarda yankesicilik, hırsızlık, adam yaralama ve cinsel taciz gibi bir çok suça karışmış ve 1914'te hapis hayatı başlamıştır. Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) boyunca tutuklu kalan Fritz, 1918'de serbest kalmasının ardından sokak çetelerine katılmış, ancak polis teşkilatı için muhbirlik yapmıştır. Bu esnada yaptığı yasa dışı faaliyetleri dikkat çekmemiştir. 1919'da kaldığı apartman dairesinde genç bir erkekle yatakta yakalanınca tutuklanmış ve 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Hapisten çıktıktan sonra Fritz, eski yaşadığı mahallesine dönmüş ve eşcinsel bir erkek fahişe olan Hans Grans ile tanışmıştır. Grans'ın da çoğuna yardım ettiği bir suç dosyasına imza atan Fritz, genç erkekleri ve erkek fahişeleri hedef alan bir suç serisine başlamıştır.

Evine davet ettiği genç erkeklerin acıkmasını bekliyor, onlara yemek yapıp doyurduktan sonra çoğu zaman Grans'ın da yardımıyla gençlere saldırıp üzerlerine çıktıktan sonra kafaları bedenlerinden ayrılana kadar ısırarak öldürüyordu. Isırdığı gençlerin etlerini çiğneyip yiyen ve kanlarını içen Fritz, bunları yaptığı esnada kurbanın vücudu üzerinde olmasının vermiş olduğu cinsel bir tatmin duygusu yaşıyordu. Ayrıca kanibalist yani yamyamlık eğilimi de vardı. Fritz ve Grans cinayet işledikten sonra kurbanların cesetlerini parçalayıp kıyafetleriyle birlikte karaborsa da et olarak satıyorlardı. Birinci Dünya Savaşının yaratmış olduğu ekonomik kıtlık sürecinde bu korkunç eylemleri gerçekleştiren Fritz, cesetlerin yenilemeyecek parçalarını ise su kanallarına atıyordu. Yaklaşık 50 gencin ortadan kaybolmasıyla birlikte daha önce polise çalıştığı için şüpheler üzerinde toplanan Fritz, karaborsa da aslında insan eti olan bifteği bir kadına satmıştı. Kadın, bu etin insan eti olduğundan şüphelenmesi üzerine polise başvurmuş, dedektiflerin araştırmaları sonucunda cinayet evine yakın bir su kanalında et parçaları, kafatası ve çuval dolusu kemik bulunmuştur. Fritz'in evini inceleyen dedektifler kayıp gençlere ait kıyafetler ve kan izlerine rastladılar. Bunun üzerine tutuklanan Fritz, cinayetleri itiraf etti. 10 ila 22 yaş arasında değişen 27 çocuk ve genci katletmiştir.  27 cinayetten suçlu bulunan Fritz, 1918-1924 yılları arasında işlediği kanlı cinayetler için idama mahkum edildi.

Alman basını onun için "Hannover Vampiri" adını kullandı. Halk arasında da "Hannover Kasabı" olarak anılmıştır. Hazırlamış olduğu yazılı bir itirafname de işlediği cinayetlerden duyduğu cinsel zevki ve hazzı açıkça anlatmıştır. Kendi isteği üzerine halk arasında bir pazar alanında başı kılıçla kesilmek suretiyle idam edilmiştir. İdamının ardından beyninin çıkartılarak Goettingen Üniversitesine yollanması ilginç bir gelişmedir.