• XIII

13.6K 676 9
                                    

Karakolda ellerimiz önümüzde bağlı deri koltukta kurbanlık gibi beklerken odaya yüzünden okunan öfkeyle beraber Barın girdi. Kaşları çatılmış bize dövecek gibi bakıyordu.

-"Evet Barın bey buyrun. Kardeşiniz Damla hanımdı o sizi aramamızı söyledi. " Polis memuru bizi başıyla işaret edip önündeki dosyaya baktı.

Yapılması gerekenler bitince Barın'ın önünde karakoldan çıktık. Kimseden çıt çıkmıyordu. Arabanın önünde durduk. Başımı kaldırıp Barın'a baktığımda elini ensesine atıp sakinleşmeye çalışıyor gibiydi.

-"Siz...siz..kahretsin !! Ne halt yemeye çıktınız ?!" Arabaya ön tarafına vurduğu yumrukla olduğumuz yerde korkup sıçradık.

-"Özür dilerim abi benim fikrimdi." Damla'nın sesi gittikçe güçsüzleşirken konuşmaya karar verdim.

Barın bir anda onun üstüne yürüyünce önüne geçtim. Tepkisinden korksam da derin bir nefes alıp üfledim. Gözlerimi gözlerine diktim.

-"Böyle olacağını bilmiyorduk. Ona kızma. Hem bak bir şey olmadı geldin ve çıktık. Sonuçta kötü bir şe-" Kolumu kavrayıp sürüklediğinde cümlem yarıda kesildi. Beni arabanın arkasına çekmişti. Burdan kızları görememek biraz ürkmeme neden olsa bile belli etmedim.

-"Her boku içtikleri bir evde ne işiniz var sizin lan kafayı mı yediniz ?!!" Bağırışı sokakta yankılanırken burnuma düşen yağmur damlasını sildim.

-"Gideli çok olmamıştı ki sadece eğlenmek için gitmiştik." dedim ve omuzlarımı kaldırıp indirdim.

Bakışları gece kadar karanlık dipsiz bir kuyu misali sonsuzdu. Ama her haliyle insanın içini yakıyordu.

Biçimli kaşları daha da çatılabilirmişcesine kırıştı.
-"Yemin ederim belasınız kızım siz !"

Ona cevabımı verecekken telefonu çaldı.

-"Geliyorum anne."

-"Tamam." diyip kapattı.

-"Yürü bin arabaya." Kolumu çekiştire çekiştire öne bindirdi beni. Neden öne hiç anlamadım sormayın.

Kızlara da binmelerini söyleyip arabayı çalıştırdı. Burnundan sinirli sinirli soluyordu. Üzerine baktığımda siyah eşofmanla beyaz sweat giyiyordu. İlk kez onu bu tarz gördüm ve yakıştırdım.

-"Çok mu kızdın ?" Damla'nın sesi küçücük masum çocuk gibi çıkmıştı.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

-" Seni dövmemi istemiyorsan sus Damla !"

-"Kızmasana kıza hepimizin suçu." dedim araya girip.

Bir saniyelik bana bakış atıp yola döndü.
-"Bir tek sana da kızabilirim küçük hanım nasıl istersin ?!"

Sinirlenince kelimeleri söylerken duraksıyordu ama bu nedense onu gözümde daha çekici kılıyor.

-"Yok istemem." diyip dudağımda dilimi gezdirdim.

Evin önüne gelene dek konuşmamıştık. İndiğimizde bizi durdurdu.

-"Annem hepinizi yukarı bekliyor. Aksi halde senin halanı aramaktan çekinmeyeceğini söyledi. " Seray bunu duyar duymaz korku dolu gözlerle koluma yapıştığı gibi apartmana soktu. Damla ve Barın'ın da gelmesiyle asansöre bindik. Kapının önünde botlarımızı çıkarıp eve girdik. Selma teyze bize kötü kötü bakıyordu.

-"Geçin bakalım kaçaklar."

Salona girdiğimizde iki teyzesi dahil olmak üzere ellerinde kahvesi bize bakıyorlardı. Selma teyze de oturdu. Ayakta dikilmek yerine boş yerlere geçtik.

HAYATA TUTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin