HAYATA TUTUN

• XXVII

Zorla itişe kakışa soktuğu apartman dairesinde göğsümde kollarımı bağlamış camın önünde duruyordum. Gözlerim şehirin ve boğazın ışıkları arasında gidip gelirken sinirle bacağımı sallamaktan kendimi alamıyorum. İçimden Barın'ı boğasım geliyor.

-"Alo Barın ? Ne oldu ?"

Başımı sağa çevirip yanımda beliren Barın'a baktım. Elinde tuttuğu telefondan sesi dışarıya gelen Erdem'di.

-"Ben bu akşam senin yanına neden geldim ?"

Bir kaç saniye hışırtı sesi geldi. Sonra arkadaki gürültü kesildi. Barın'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum.

-"Nasıl yani abi ? Sana barda olduğumu söyledim işte sende bir iki duble içmek için yanıma geldin. Unuttun mu ?" Erdem önce şaşırmış sonra gülmüştü.

Barın keskin bakışlarını bana dikerken avucundaki telefonu aramıza getirdi. Gözlerini gözlerimden ayırmadan dudaklarını oynattı.

-"Yanımızdaki kızlarla bir ilgim var mıydı ?" diye sordu ifadesiz tonda.

Sertçe yutkunup ona doğru vücudumu çevirdim.

-"Ne diyorsun oğlum delirdin mi amına koyayım ?! Kafa mı buluyorsun benimle ?"

-"Var mıydı Erdem ?!" Tekrar ederken daha sertti.

-"O kızlar hep orda abi yoktu ilgin niye olsun ?! Hem Deniz var ne ilgin olabilir karıyla kızla ?!"

Dudaklarım kendiliğinden kıvrılırken görmemesi için başımı eğdim. Apartman dairesinde ışık yanmasa bile çoğu cephesi cam olduğundan kolaylıkla aydınlık olmuştu.

-"Tamam Erdem." Sonrası kesildi.

Elini indirip telefonunu cebine soktu. Parmakları çenemi kavrarken onun da dudaklarının kıvrıldığını gördüm. Dünyadaki en güzel gülümseme olabilir bu. Bir insana gülmek ancak bu kadar yakışır !

Elini itip göğsüne avucumun içiyle vurdum.
-"Bir daha böyle bir şey yaparsan öldürürüm seni Barın ! Anladın mı ?!" Ani kızgınlığıma şaşırmıştı. Ama yinede bir şey demeden elini enseme atıp göğsüne başımı yasladı.

-"Senin düşündüklerin başlı başına yanlış . Gerçekten senden başkasına dokunacağımı mı sandın ? "

Sesimi çıkarmadım. Yanağımı göğsüne sürtüp kollarımı beline doladım.

-"Saçma sapan şeylerden dolayı ağladığın için acısını çıkaracağım senden."

°°

Gözlerimi Barın'ın susmak bilmeyen telefonundan dolayı araladım. Kendisi ölü gibi uyuduğu için duymuyordu. Kolumu zorla kaldırıp komodinin üstündeki telefonu aldım. Selma teyze arıyordu. Barın'ı dürtsem de bir şeyler mırıldanıp uyumaya devam ettim. Üçüncü çalışta kötü şeyler olacağı aklıma gelince açıp kulağıma getirdim.

-"Selma teyze ?" dedim ve sesim boğuk çıktığı için boğazımı temizledim.

-"Ah şey Deniz ? Seni aramadım değil mi yanlışlıkla? "

-"Yok yok Barın duymadı o yüzden ben açtım." dedim.

-"Anladım yavrum. Eve gelmeyince merak ettim saat öğleyi de geçti başına bir şey geldi sandım. Birlikteyseniz sorun yok."

Yatağa geri yatıp gözlerimi ovuşturdum.
-"Tamam Selma teyze söylerim arar seni."

-"Tamam kızım." dedikten sonra kapattık.

Esneye esneye yatakta yüz üstü döndüm. Sabahın ilk ışıklarına dek birbirimizden kopamadan saatler boyunca sevişmiştik. Bunun yorgunluğunu maalesef anlatamam.