#2. ukala!

28 4 0
                                    

Medya:derin

Merhaba. Bu kitabı iki kişi yazıyoruz. Sıra sıra bölümler atacağız. Bir önceki bölümü atan kiş gözdeydi. Bunu atan kişi melisa yani ben kdnsosokzmz. Neyse iyi okumalar😘

✨✨✨✨✨✨

"Lann! imdat!!" Dedim üzerime atlamış olan depresyondaki bir adet abladan kurtulmak için avazım çıktığı kadar bağırarak. "Yakışıklı beyaz atlı prensim şuanda beni kurtarmanın tam da sırası. Eğer şimdi kurtarmazsan bir daha kurtarma fırsatın olmayabilir"

Ablam prens lafını duyar duymaz yere çöktü.

"Ühühühü. Benimde prensim vardı beni buldu da ne oldu? Aptal prens!" Dedi ve elinde peçete olmadığı için koluyla sildi burnunu.

"Abla sen hayırdır ya? Sen depresyona girmezdin böyle"

Yine göz yaşı dökerek "beni terk etti" dedi.

"Off fena olmuş" ablam genelde çıktığı çoculardan kendisi ayrılır ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederdi ve onu hiç terk eden olmamıştı. Belli ki koymuş.

"Tabi koyar sen terk edilmek nedir nereden bilcen? Ergen güzel yavrusu" diye çemkirdi. Ergen güzel yavrusu ne yahu?

"Abla ne bu depresyon sen zaten çocuğa değil onun arabasına aşık olmamışmıydın?"

"İşte sorun orada. Çocukla beraber o da beni terk etti"

"Git ötede gir depresyonuna banada yansıtma. Valla babama söylerim sana 1 hafta ev cezası verir. Hem sana arabalı çocuk mu yok yahu? Bulursun bir tane daha"

"Valla mı"

"Valla"

"iyi o zaman çocukda tipsizin tekiydi zaten" dedi ve hiçbir şey olmamış gibi gülümseyerek her zaman ki koltuğuna oturdu ve film izlemeye başladı. Ben ona hayretle bakarken o sadece televizyona bakıyordu. Pes yani.

Tam merdivenlerden çıkıp odama girecekken zil çaldı. "Umarım değer biri olur yoksa bacak kaslarımı gereksiz biri için yorarsam kendime bir duvar seçip kafamı saatlerce vuracağım"

Kapıyı açtığımda özge ve tuğçe önümde belirdiler.

Özge "selam bebek sen öyle apar topar çıkınca bir gelelim dedik"

"Yok kızlar hadi çıkalım evdeki oksijen bana yetmiyor"

Tuğçe "nereye gidelim?"

Özge "şu aşağıdaki AVM ye gitsek iyi olur bence. Cafe artık bizden sıkılmıştır"

"Aynen hadi çıkalım"

****************

Kızlarla AVM ye geldiğimizde ilk iş herzaman ki gibi starbucks dan kahve almak oldu. Sonra bir kaç tane mağzaya gidip -bir kaç tane dediğimize bakmayın girmedik yer bırakmadık- kıyafetler aldık ve acıktığız için yemek bölümüne çıktık.

Özge "kızlar abim eve geldiğinden beri giydiklerime falan karışmaya başladı. Onu bitkisel hayata girene kadar dövüp fotosentez yapmaya başlayana kadar boğazını sıkmak istiyorum" tamam kabul pek de normal insanlar sayılmayız.

"Kıyafetlerine mi karışıyor? Böyle maço erkeklere sinir oluyorum"

Tuğçe "bende. Eski çıktığım çocuğu hatırlıyorsunuz. Hiç pantolon giymeyen ben çocukla çıkarken hep pantolon giyiyordum. 1hafta dayanabildim zaten. Aşk bu kadarmış"

Güldük.

**************

Yemek katına geldiğimizde "en sevdiğim yer" diye yemek kokularını ciğerlerime kadar çekmiştim. Açken sen, sen değilsin.

Yemeklerimizi yedikden sonra kolamdan bir yudum aldım ve her zaman ki iğrenç hareketlerimden birini yaptım. Kızlara yaklaşıp geğirdim.

Tuğçe "eğer iğrençlik ödülü olsaydı hiç düşünmeden sana verirlerdi derin"

Özge "valla ben artık normal karşılamaya başladım. Alışkanlık haline geldi. Hatta bunu yalmadığı zamanlar bünyem zayıf düşüyor"

Yine güldük. Kızlarla sürekli güleriz zaten.

Biraz daha AVM de oyalandıkdan sonra saat çok geç olduğu için eve gitmeye karar verdik.

Özge "abim bizi bırakırmış"

Göz devirdim. Abisini hiçde gözüm tutmamıştı.

Tuğçe "derinin gözler yine devri alem oldu. Hayırdır"

"Hani özgecim alınmada nurten teyzecim gibi ponçik bir kadından murat amca gibi iyi bir insandan nasıl bir sapık çıkar?"

"Kanka valla abim sadece tanımadıklarına böyle ukala. Normalde iyi biri" abisinin arabasının önü gelmiştik bile. Tuğçe arka. koltuğa oturmuşdu. Bende tam arka koltuk için hamle yapacakken özge engel oldu.

"Derin sen öne geçsen olurmu? Abimin huyu arabayı klima açık olmadan kullanmaz. E bende de kansızlık var. Sen otursan?"

"Peki" dedim ve ön koltuğa istemeye istemeye oturdum.

Deniz arabayı çalıştırdığında randyoda en sevdiğim şarkılardan biri çalıyordu. Çok kısık bir sesle şarkıya eşlik ediyordum. Sonra deniz konuşmaya başladı.

"Seni mi dinleyelim şarkıyımı?"

"Hangisini dinlemek istiyorsan onu dinle"

"O zaman bırak da şarkıyı dinliyim"

"Bu kadar ukala olmak zorundamısın?"

"Ben hiç ukala değilimdir" dediğinde şarkı bitmiş radyoda farklı bir şarkı çalıyordu.

"Bak senin yüzünden şarkıyı iyi dinleyemedim. Ukalasın işte!" Arabayı aniden durdurunca nerede olduğumuza baktım. Bizim marketin orada durmuştu. Yani üçümüzün evinin ortak noktası gibi bir yer. Bu adam nereden bikiyor ev adresimi? Bunu daha sonra sorgulayacaktım.

"Şimdi evine gider tekrar tekrar dinlersin şarkını" cidden bu kadsr kaba olmak zorundamıydı?

"Aptal" dedi göz devirerek ve özgeyle vedalaşıp tuğçeyle beraber arabadan indik. ikimizde vedalaştıkdan sonra evlerimize doğru gittik.

içeri girer girmez salonda oturan anneme ve babama iyi geceler öpücüğü bıraktım ve pijamalarımı giyip hemen kendimi yatağıma attım. Malum yarın okul vardı ve yorucu bir gün olacaktı.

**************

Yeni bölümü umarım beğenmişsinizdir. Oy kullanıp yorum yapmayı unutmayın lütfen. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere😘

Diğer YarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin