#3. Okul

27 3 0
                                    

Selalalalam.

Medya: Derin

Bir aradan sonra yine sizinleyiz. Neyse iyi okumalar 🌼

********************************

"Derin! Kız kalk artık! Bir günde ben bağirmadan kalk ya!"diye bağiran ablamı takmadan uyumaya devam edicekken yataktan itilmemle yere düşmem bir oldu.

"Laaağn!"

Dolandığım yorgandan kurtulup ablama sinirle baktım. "Napıyorsun sen?! Vicdansız mısın lan sen!"

"Sende bir kere bağırmamda uyansaydın! Neyse hadi kalk okula gidiceksin daha"dediğin de yüzüme vuran gerçekle somuttum. Bunu hatırlatmasa ölürdü sanki.

Yerden kalkıp yorganıda yatağa fırlattım. Rutin işlerimi halledip dolabımın yanına gittim. Hızlıca giyiceğim kıyafetleri çıkardım.

Beyaz adidaslarımi giyip, akşamdan hazırladığım çantamı omzuma taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz adidaslarımi giyip, akşamdan hazırladığım çantamı omzuma taktım. Aşağı indiğim de ablam ufak bir kahvaltı hazırlamıştı. Hızlıca bir şeyler atıştırıp, dışarı çıktık.

*****************************

"Ya cidden girmek istemiyorum! Hüseyin abi anlamıyor musun ya?"diye cırladım. Ablam beni okulun önünde indirmişti. Ve her pazartesi olan dramamı yaşıyordum.

Ben okula girmek istemiyorken, okulumuz'un bekçisi Hüseyin abi beni zorla içeri çekiştiriyordu.

"Kızım bak! Her pazartesi aynı sendrom! Valla o sendromun aynısını sana yaşıtırım ha! Yaz tatilinde senden kurtuldum diye sevindim be!Şimdi Gir çabuk içeri!"diye bağirdı. Vah vah! Ponçik olan adam şuan kaplana dönmüştü.

"Ne bağrıyorsun? Giriyoruz işte!"

Sırtıma biri atladığında az kalsın düşüyordum. "Oha oha! Kaç kilosun lan sen?"

"56"diyen Tuğçe'ye ters bir bakış attım.

"İn sırtımdan"diye cırladım.

"Aman iniyorum be"

Sırtımdan inip hızlıca yanağıma öpüp okula doğru koşmaya başladı. "Bittin kızım sen!"diye bağırıp peşinden koşmaya başladım.

Yanağımın sulu sulu öpülmesinden nefret ederdim. Ve kızlarda bana inat öperlerdi.

"Yakalarsam var ya!"

Bahçede ki herkes bize bakıyordu. Gözlerimi devirip biraz daha hızlandım. Taki bağcığımın açılıp onun üstüne basmamla tam düşücekken biri belimden tuttu.

"Gözlerini açsan. Maşallah 70 kilo varsın galiba. Tamam kaslı kollarım her zaman açıkta birazdan düşücez"

Tanıdık bir ses duyduğumda gözlerimi araladım. Sapık! Hızlıca ondan uzaklaştım. "Tutmasaydın! Tut diyen kim?"

"O zaman böcek gibi yere yapışıcaktın. Hemde altında kumaşı eksik olan etekle"dediğin de gözlerimi devirdim.

"Bana abilik mi taslıyorsun?"dedim.

"Nasıl algılarsan"dediğinde tam gidicekken kolumdan tutup beni kendine çevirdi.

Ben napıcağına bakarken yere eğilip bağcıklarımı bağladı. "İşte şimdi oldu." Deyip ayağa kalktı. Yanindan geçip giderken arkamdan bağırdı.

"Bir teşekkür fena olmazdı"dediğin de ben de bağırdım.

"Sana bağla diyen olmadı. O yüzden kendi kendine teşekkür edersin artık"

****************************

Kızlarla sınıfta oturmuş, dedikodu yapıyorduk. Tabi Tuğçe bahçede olanları görüp Özgeye anlatmıştı. Ve Özge abisinden böyle kibar olduğu için şaşırmıştı. Gerçi o hala bir sapıktı! İster kibar olsun! İster öküz!

Bu arada abisi Deniz bizim sıniftaydı. Gerçi niye eski okulunu bırakıp buraya geldi bilmiyorum.

"Hadi ya bahçeye çıkalım"dediğinde hepimiz onaylayıp bahçeye çıktık.

"Oha! Burak! Mert gelmiş"diye bağıran Özgeye anlamayan bakışlar attık.

Kafamı çevirdiğimde Deniz'in yanında olan 2 kişiyi bahsettiğini anladım.

"Oha! O Burak! Bu Burak mı?"dediğim de Özge kafasını salladı.

"Ee o zaman ne duruyoruz? Hadi gidip tanışalım"diyen Tuğçeyle onlara doğru ilerledik.

Diğer YarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin