Annem'den
Hastaneye geleli 2 saat oldu ameliyathaneden ne giren ne çıkan var. Anneyim ben anne kızım içerde yatarken benden sakin olmamı beklemesinler. Canımdan bi parça orada savaş verirken dinlenemem ben. O ise geldiğimizden beri sırtına duvara vermis aşağı kaymıstı ve basını kollarından yaptığı kafese sokmustu. Sadece doktorlar çıkarken kafasını kaldırıyordu ve o yesil gözlerinin arkasındaki perde kırmızıya bürünmüştü. O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı ve Esin'in doktoru çıktı. Karsımda yerle bir olmus adam yanıma geldi. Bana güven verircesine elini beline koydu ve kendine çekti.
''Kızınız çok güçlü. Simdi yoğun bakıma alıcağız. Kendine gelince odaya götüreceğiz. Önemli bişeyi yok ama emin olmamız lazım.''
Dinlerken kurumus göz yaslarım yeniden sulandı ve ağlamaya basladım. Yan tarafa döndüğümde o da ağlıyordu. Sevincten ne yapacağımı bilemezken bi anda kendimi onun kollarında bulmustum. Bana sarılıyordu. İlk başta kararsız kalsam da ona bende sarılmak istedim. Kollarımı boynuna doladım.
''O çok güçlü aynı senin gibi.'' dedi. Gözlerim fal tası gibi acılırken kollarımı boynundan çektim. Sonucta ayrıydık ve baskasıyla iliskisi vardı. Gülümsemekle yetindim.
Biraz sonra Esin çıktı ameliyathaneden yarı ayık bi şekilde çıktı. Gözleri açık ama kendinde değildi. Sağ kaşı patlamış sanırım. Bandaj vardı. Şimdi de ağlıyordum ama sebebini bilmiyorum. Onu bu halde gördüğüm için mi? İyi olduğu için mi? Küçükken düştüğünde ağlamazdı bile gülerdi kendine. Simdi böyle olması. Garipti.
******
Esin'den
Kalktığımda kendi odamda olmadığımı anlamam uzun sürmemisti. Ne olmustu evet bana deli olduğumu söylemislerdi. Bende onları susturup odama çıkarken ayağım kaymıstı ve yuvarlanarak aşağı düşmüştüm. Sonra biraz yankılı anne ve baba sesi. Ve karanlık. Ne zamandan beri uyuyorum bilmiyorum ama kendimi bitkin hissediyorum. Tuvaletim gelmisti yatakta doğrulmamla çığlık atmam bir olmustu basım o kadar çok ağrıyordu ki. Sonunda annemi uyandırmıstım ve ardından babam odaya girdi odada gözünü gezdirdi sonra beni buldu gözleri. Gülümsemeyle geçiştirmeye çalışsam da çok korkutmustum onları.
Kendim gidemeyeceğimi anlayınca annem koluma girdi. Aslında abartılacak bişey değildi bu sevmiyordum. Koluma girilmesinden nefret ederim. Ama başkasının koluna girmeye bayılırdım. Sonunda tuvaletten çıkmıstım. Hastanede odamı bulmaya çalışırken bi çok hastayı görmüştüm. Kusanlar, doğum yapanlar, bağıran bebekler başımın daha çok ağrımasına sebep oluyordu. Odama neredeyse kosar adımlarla gelmistim. Yatağa yayıldıktan sonra gözlerimi kapatmıstım ki. Uyumamı engelleyen o konusmalar.
''Ona en kısa sürede söylemeliyiz.'' dedi annem.
''Herseyin üstesinden bu kadar çabuk kalkamaz.''
''Onu kaybetmek istemiyorum anlasana.''
''Ben de istemiyorum ama en azından biraz zaman geçsin hemen simdi olmaz.'' annemin olumla anlamda çıkardığı hırıltıdan sonra gözlerimi açtım ve onlara döndüm. Yatakta bağdaş kurup oturdum.
''Her ne kadar karsı cıksamda oraya gidiceğimi biliyorum. Sizinle ne kadar süre görüşemeyiz onu da bilmiyorum. Ama oraya gidersem özlerim sizi. Sizsiz yapamam.'' Gözlerimden yas akarken sustum.Onlara baktığımda onlarda ağlıyordu. Sonra annem geldi ve ardından babam annemle bana sarılmıstı. Sonra moralimi düzelttim. Sesimi temizledim onlarda konusacağımı anlamıs olacaklar ki sustular sonra bana baktılar.
''Bi şartla kabul ederim.'' Soran bakışlarımı onlara çevirdikten sonra.
''Tamam kabul'' ikisi aynı anda :dd ama bundan hosnut olucaklarını sanmıyorum.
''Emin misiniz?''
''Evet'' dedi babam.
''Söz verin'' dedim.
''Söz'' ikiside bıkkınlıkla söylediği bu sözden sonra kahkaha attım. Ve;
''Tamam o zaman ben çıktıktan sonra hemen düğünü yaparız uyar dimi?''
''NE??''
''Hani siz daha şartımı duymadan kabul edip söz verdiniz. Tutmanız lazım. Barısıcaksınız ben çıkıca düğün yapıcaz. Eğer şartım kabul edilmezse hastane yatar.''
''Ama.. Esiin..Ya.. Öyle sim-'' lafını bitirmeden.
''Tamam önemli değil.'' Gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım. Aralarında bisi konusuyolardı. Tam kapıyı acmısken annem ''tamam kabul tamam'' dedi o anlık ne kadar kahkaha atmak istesemde sustum. Yüzümü eski haline çevirip onlara döndüm. Bıkkınlıkla ''kabul'' dedim. Çünkü her ne kadar kabul etselerde şartı oraya gitmek sıkıcı olucaktı.
******
Bavulumu hazırlamıstım her ne kadar 6 ay olsada uzun bi zamandı. Sonunda arabadaki yerimi aldım. Babam götürüyordu bizi sanırım bişiler olmaya baslamıstı fazla önemsemedim. Kulaklıklarımı taktım Cem Adrian - Mutlu yıllar ı açtım. 45 dk sonra falan gelmistik. Bütün yol boyunca dışarıyı izlemistim. Gelince annemin seslendiğini duydum ve indik. Doktor odamı falan gösterdi sonra annemler gitti. Nihayet bu oda da bembeyaz duvarlarla basbasa kalmıstım.
Bİ kaç saat uyudum sonra doktor bi hemsire bi de hemsir odama girdi. Hepsine tek tek göz gezdirdikten sonra hemsir e takıldı gözüm çocuk çok tatlıydı doktor sürekli bişey anlatıyodu ama kimin umrunda? En son yarın görüşmek üzere dediğini hatırlıyorum. Sonra hemsirle yalnız kalmıstık. Bana adının Poyraz olduğunu söyledi. Dilim tutulmustu sanki ''Bende Esin'' dedim gülücüklerimi gönderdim.
''Artık burada yalnız değilsin'' ona saf saf bakarken ''Biraz eğlenmeye ne dersin?''
######
Biliyorum bu bölüm biraz gec geldi evde internet sıkıntısı yaşadığım için. Ama simdi yeni bölümü yayınladım umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum bıraksanız fena olmaz aslında. Okuyucu sayımız biraz düşük ileriki zamanlarda büyüyüceğimizi umut ediyorum. Bi sonra ki bölümde görüşmek üzere :**