Kaçırılmak..

43 1 0
                                    

        Yerden destek alarak ayağı fırladım. Kaşlarımı çatıp arkamı döndüğümde şaşkın ifadeyle göz göze geldim. İlk başta tereddüt etmistim yine Poyraz mı diye ama sonradan düşününce bi daha beni korkutmak istemediğini biliyordum. Yesil, esmer bi çocuk bakıyordu. Şaşkın ifadesi yerine gülümsemeye bırakırken benim kaşlarım hala çatıktı.

''Ne yapıyosun ya?'' dudakları düz çizgi haline alırken kaşlarını kaldırdı.

''Amma sert çıktın.''

''Sana. Ne. Yapıyosun. Dedim.'' bütün kelimeleri üzerine basa basa söylemistim. Alaylı bi kahkaha attıktan sonra ciddilesti ve üstüme yürüdü.

''Müzik zevkini merak etmis olamaz mıyım?''

''Hayır'' dedim sinirle. Sesim tahminimden daha yüksek çıkmıstı. Bi adım daha atınca bi adım daha geriledim. Ayağım taşa takılınca sendeledim. Kolumdan tuttu. Doğrulmaya çalışırken göz göze gelmemiz  2 saniyeydi.

''Hayatını kurtardım prenses. Bana bi tesekkür borclusun.''

''Birincisi bana prenses deme. İkincisi sana tesekkür etmem. Üçüncüsü zaten çime düşücektim. Ölmezdim.''

O sırada arkadan tanıdık bir ses isimi anırarak söylemisti. Ve tahmin etmesi o kadar da zor değildi. Yanıma geldiğinde ellerini dizlerine koyup boğuk bir kaç kes nefes aldıktan sonra zorla konusmaya basladı.

''Rüzgar bişey mi oldu?'' Ne yani Poyraz bu çocuğu tanıyor muydu? Tabi ya kaybolduğum gece bu doktoru da görmüstüm. Müdahale edenler arasında.

''Prensesin hayatını kurtardım ama bi tesekkürü çok görüyor.''

''Bana prenses deme dedim sana!'' üzerine atlamak üzereydim ki Poyraz beni yakaladı.

''Odaya çıkma vakti prenses.'' bu sözleri üzerine ikiside kahkaha atarken hala bana sarılan Poyraz ellerini ayırmamıstı. Onlara sinirli olduğumu belirten bir hırıltıdan sonra elinden kurtulup kosmadan ama normal bi şekilde yürümeden hızlıca gecip odaya cıkıyordum.

Sadece 5m falan o kadar gidebilmistim arkamdan Poyraz'ın geldiğini anlayınca adımlarımı daha da hızlandırdım. Kolumun tutulmasıyla arkamı döndüm. Poyraz'ın geldiğini düşünerek gülen yüzüm yerini şaşkın bir ifadeye bıraktı. Tanımadığım ama Poyraz'a çok benzeyen surat bana bakıyordu. Kolumu gittikçe daha fazla sıkıyordu. İz kalıcağına eminim.Etrafa göz gezdirdikten sonra 5m değil baya ilerlediğimi fark ettim. Kimsenin olmaması ne kötü.

******

Gözlerimi açtığımda ne hastane odasındaydım ne de evde. Ahşap tavanı, amerikan mutfak, tuvalet ve banyo sandığım iki kapısı olan dubleks bir yerdeydim. Ev denecek kadar küçüktü. Sanırım baraka demek en iyisiydi. İçerden tıkırtılar gelince korktum. Kim o diye seslendiğimde

''Küçük hanım da uyanmıs''

''Kimsin sen'' yanıma yaklasıp çenemden tuttu dudaklarını kulağıma değdirip

''Aşık olacağın erkek.'' Gözlerim dolarken onlara engel oldum.

''Senin gibi güven eksikliği yasayıp hoslandığı kızı kacırarak elde etmeye calısan birinden hoslanmam ben. Hem zaten tipim değilsin.''

''Tipi değilmişim görücez bakalım.''

Günes batıyordu. Kimse gelmemisti henüz. En azından Poyraz beni kurtarmaya gelir diye düşünmüştüm. Sonucta özel hissettirmisti. Ayıcık almıstı. Ellerimin bağlı olmamasına rağmen kaçmak imkansızdı. Her pencerede parmaklık. Kapıda birden fazla kilit. Ayağa kalkıp gezinmeye baslayınca koltuğa daha çok sindim. Bana yaklasıp yanıma oturdu. Elini yine çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı. Kahverengi tonlarındaki gözleri parlıyordu. Sarı tenini pembe dudaklarını daha yakından inceleme fırsatı bulmustum. O anda dudaklarımı yapısınca gözlerim irice acıldı. Kendimi çekmek istesemde nafile. Kaslı karnına vursamda yine bırakmadı. Son çare erkekliğine tekme atmak. Ama bunu yapıcağımı anlamıs gibi geri çekildi. Sağlam bi tokat geçirdikten sonra ayağa kalkıp hızla yukarı çıktım. Banyo gibi gözüken yere girdikten sonra kapıyı kapatıp kilitlendiğinden emin oldum. Gidip suyu açtım bu sırada kapıyı yumrukluyordu. Ama umrumda değildi. İlk öpücüğümü çalmıstı o benim. Sevdiğim kişiyle olması gerekiyordu. Herhangi biriyle değil. Karsılık vermedim ama ne olursa olsun böyle olmamalıydı. Bunları düşünürken gözümdeki yaşları serbest bıraktım. Bir kaç dakika daha içeride durduktan sonra kapıyı açıp çıktım. Kapıya bir kez daha vurmayı hedefliyen hırsızın eli havada kaldı. Bana sarıldığında ''Kendine bişey yapmandan korktum.'' dedi. Hem kaçırıyor, hem öpüyor, hem de kendime bişey yapmamdan korkuyor.

Şizofren Hayatım ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin