3.BÖLÜM Yine Sen

149 12 0
                                    

Eve geldiğimde üstümü çıkarıp pijamalarımı giydim. Saat kaç olursa olsun evde bulunduğum müddetce pijamalarımsız olmaz..

Usulca yatağıma uzandım. Başladım bu günü gözden geçirmeye. Kimdi bu çocuk, gülüşü beni benden almış olabilir ama bu kadar öküz olunmaz ki. Ne olurdu yani kitabı bana verse? derken saat 9 da uyuya kalmışım.

Sabah uyandığımda güneş perdenin altından sıyrılıp, gözlerim savaş halindeydi. Okulların açılmasına son 2 gün. Bu gün okulların açılması için en azından dünden daha heycanlı gibiydim. Okulun her yıl ilk günü yeni öğrenciler demekti. Bu yeni öğrenciler yakışıklı olabilir de demekti.

Bu gün kızlarla öğlen çiçek fırında buluşucaktık. Beylikdüzü cafelerle dolu ve cafelerin devamlı müşterileriyle. Ben tek bi cafede bağlı kalmaktan pek hoşlanmıyorum farklı yerler farklı şeyler denemek her zaman iyidir. Çiçek fırın bizim eve fazla yakın bizm sitenin oradaydı.

Kızlarla ne yiyeceğimize bir türlü karar veremedik. En sonunda seçmiştik birşeyler. Tatlılar muhabbet derken konu dün D&R daki çocuğa geldi. Benim sinirler gevşedi tabi. Üzerime tabağımdaki pastadan ufak bi parça düştü peçeteyle onu alayım derken daha yarısına bile gelmediğim limonatayı üzerinme dökmüştüm. Aferin sana Esra! Zehra peçete uzattı, uzatmakla kalmadı bir güzel sili verdi fakat hala gayet ıslak ve sarıydı kucağım. Dökülebilecek en iyi yer sanırım(!) Eve gitme vaktin geldi Esra yapış yapış şekeli tatlı ve sarısın. Yetmez mi? Kızlarla vedalaşıp evin yolunu tuttum evim yarım kilometre ötedeydi. Eve doğru yürürken mesaj geldi telefonuma. Telefonuma bakarak karşıdan karşıya geçedeğim sırada bir hey önüne baksana sesi işittim. Karşıya geçmeyi bırakıp sesin geldiği yöne baktım bu o çocuktu. Ne işi vardı burda ve neden önüme bakmamı söyldi derken birden bir tır geçti yanımdan.

"Ne oldu"

'Durdurmasaydım ölmene ramak kalmıştı'

"Ecelim gelmişse kim karşı çıkabilir ki?'

'Ecelin gelmemiş hala yaşıyorsun'

"iyi" diyip atarlı ve havalı bir biçimde karşıya geçiym derken fark etmediğim bir araba kornaya bastı ve dikkat etsene diyerek arabadan kafasını çıkardı. Keşke tırın altında kalsaydım çünkü sırıtıyordu bana bakarak o. Sonra arabadaki adama 'tamam birader' diyerek ekledi.

Bu daha kötüydü ona bunu söylemesine gerek olmadığını söylemek için elimi kaldırdım azımı açıyordum ki arkasını dönüp gitti..

Ne zannediyor bu kendini. Bizde hint kumaşı çok var Sebastian.

Adı ne bunun acaba. Hem merak ediyor hemde düşündükçe nefret ediyordum bundan. İyide bana ne zararı dokmuştu ki. Hiçbirşeyde yapmamıştı bana. Her şey benim edepsizliğimdi sanırım. Yinede ondan nefret ediyorum...

O İKİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin