Herkes gider mi gerçekten?
Belkide gidenler, gitmeyenlerin gerçekten gitmeceklerinden emin olamadıkları için giderler.
Olmuyor der, seni mutlu edemiyorum der. Senin geleceğin için senden vazgeçiyorum der. Klişeleşen bütün yalanları döker önüne.
Keşke klişeleşen gidenlerin yalanları olmasaydı.
Mesela gidenler bu kadar herkesleşmeselerdi.
Gitmek bu kadar basit olmasaydı ama keşkelerle bir yere varılamıyor, belkide sevdiğimiz insanları biz herkesleştirdik..
Fakat işin şu tarafından da bakmak lazım, gitmek onların seçimiydi sen ona olan hasretinle yanarken o gitmeyi tercih etti...
Sen dokunamadığım birini özlüyorum diye kalbinle kavga ederken o çoktan senin yüreğine dokunmuştu bir kere.
Önce gelir hayatına ; hayatı iki kişilik yaşamaya başlarsın, ona göre planlarsın tüm geleceğini..
Sonra sana mağzeret üretir ve gider ikiden bir çıkınca ne kalıyor? Bir kalıyor dimi? Öyle olmuyormuş işte, yarım kalıyormuşsun.
Daha sonra; yarım yaşamaya başlıyorsun hayatı..
O gider ve sen imkansız bir şekilde beklersin onun dönmesini, ama bilemezsinki onun gelmesi bir apartman boşluğunun gün ışığı görmeyen penceresinden kuş seslerini dinlemek kadar anlamsız ve saçmaydı...Sen ondan vazgeçersin bu kez o sana geri döner ama işte basit değil. Bir nane limon veya bir sıcak çorbayla geçicek kadar kolay olmaz. Kalbin soğuk aldı mı? Sevgin üşür kimse ısıtamaz...
*Cem Adrian'ın şarkı sözleri ile son vermek istedim*
+Hala bekliyor musun?
-Beklemek; şimdi hiç duymayan birine, Dünya'nın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.+Peki ya umut?
-Umut; şimdi hiç görmeyen birine, gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞIM
ChickLitSadece kendi duygu ve düşüncelerimi yazdığım ama sizin içinizi en içten anlattığım bir parça benimkisi...