26.BÖLÜM : UYUŞTURUCU

3.6K 194 17
                                    

Su YALÇIN'dan

"Deniz!!!" yattığım yerden hızla doğrulurken ilk kez karanlıktan korktum.

"Su! Su, geçti bak ben burdayım." benimle birlikte bilmem kaçıncı kez kalkan abime döndüm.

"Ben... Ben, düşüyordum. S-Sorna, o geliyordu. Ama beni tanımıyormuş gibi yanımdan ge-geçip gidiyordu. Abi... Ben... Onu-" cümlemi tamamlayamadan araya giren hıçkırık ağlamamı şiddetleniyordu.

"Şşş... Yok öyle bir şey hepsi senin bilinç altının oyunu. Ne sen düştün, ne de Deniz seni tanımamazlıktan geliyor." Deniz'in ismini her duyduğumda daha çok ağlıyordum.

Yükseklik korkumun asıl nedeni Deniz'di. Onu kurtarmak için yüksek bir yerden düşüyordum ama abim sayesinde ne bana ne Deniz'e bir şey olmuştu. Zaten o olaydan sonra yükseklik korkum oluşmuştu. Sadece sinirlendiğim zaman yüksek bir yere çıkıyordum o kadar.

"Onu özledim." son dediğim buydu. Ağlamaktan acıyan gözlerimle abimin kucağında uyuya kalmıştım.

"Ben de... Ben de onu özledim..."

***

Yavaşça açtığım gözlerim etrafta dolanırken aklımdan tek bir cümle geçti.

Sonunda sabah oldu...

Kabuslarım yüzünden hiç uyuyamamıştım. Üstelik şu an yanımda güzelce uyuyan abimi de uyutmamıştım. Saate baktığımda dersin başlamasına 1 saat kaldığını gördüm. Yavaşça yataktan kalktım ve odamın küçük banyosuna gittim. Elimi yüzümü yıkarken kızaran mavi gözlerim yanmıştı. O kadar ağlamıştım ki, gözlerimi kırparken bile acıyorlardı.

Dün başlı başına bir kabustu.

Odama tekrar geçerken abim hâlâ uyuyordu. Onun da dersi vardı. Yavaşça yanına yaklaştım ve yorgun sesimle çağırdım.

"Abi? Abi uyan, dersin var." mavi gözlerini aralayan abim yorgun bir şekilde gülümsedi.

"Bugün dersim yok." bugün günlerden çarşamba mıydı? Eğer öyleyse abimin tek boş günüydü.

"Sanırım günleri karıştırmışım."

"Sorun yok. Zaten seni okula götürecektim."

"Hiç gerek yok babam bırakır sen uyumaya devam et."

"Sen iyi misin? Gözlerin fazla kızarmış."

"İyiyim ben sıkıntı yok. Neyse ben hazırlanayım."

Dolabımdan aldığım formalarımı banyoda giydim ve omuzlarımın altında olan saçlarımı dağınık bırakıp banyodan çıktım. Abim uykusuna geri döndüğü için sessizce odadan çıktım.

Mutfaktan gelen seslerle o tarafa yöneldim. Annemin güzel böreklerinin kokusu her tarafa yayılmış iştah açarken "Günaydın." dedim. Annem hızla bana dönerken gözlerinde ki endişe hâlâ yerindeydi.

"Su iyi misin?" güldüm. Bu sorudan sıkılmıştım.

"İyiyim annem, merak etme."

"Demesi kolay. Neyse otur abini uyandırayım. Dersi yok ama seni bıraksın." dediğinde kafamı sağa sola salladım.

"Benim yüzümden uyuyamadı daha yeni uyudu. Babamla giderim ben bugün."

"Ama baban sabah erken çıktı." kahvaltı sofrasına otururken konuştum.

"Neden ki?"

"Cengiz aradı, ihbar almışlar." dedi yaptığı böreklerinden tabağıma koyarken. Cengiz abi, babamın en yakın arkadaşıydı.

İKİZİM SAĞ OLSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin