🍷İYİ OKUMALAR🍷~~~~~~~~~~~~~~
Yazarın Anlatımından:
Jungkook sinirle evden çıkıp arabasına binmişti. O kadar sinirliydi ki daha fazla Jae Hwa'ya zarar vermemek için evden gitmişti.
Arabasını yolları umursamadan bir yerlere sürüyor, nereye gittiğini de bilmiyordu."Lanet olsun!!"
Bağırıp eli ile direksiyona vurmaya başlamıştı.
Uzun zamandır sinirleniyordu ancak dışarıya vurmamaya çalışıyordu. Bunu yapmak onun için gerçekten çok zordu.Evde ise her şey daha da zordu. Yoongi Jae Hwa'yı yatağına yatırıp ona Tae'nin böyle olacağı zaman kullanması için verdiği oksijen maskesini takmıştı. Yine de her ihtimale karşı Tae'yi aramışlardı. Iseul neredeyse yirmiden fazla Jungkook'u aramıştı ancak hep meşgule atmıştı.
İnadı ve siniri Jae Hwa'nın böyle olduğunu öğrendiği zaman geçecekti ve onu yine keşkelere sürükleyecekti."Açmıyor...lanet olsun ki açmıyor."
Elinde ki telefonu koltuğa fırlatıp Jae Hwa'nın yanına gitmişti.
Tae ona serum yapmıştı ve ciğerlerinin rahatlamasını sağlamıştı.
Iseul Jae Hwa'nın elini tutup yanında olduğunu belli edermiş gibi sıkmıştı."Onu...onu öldüreceğim. Bunların hiç birini hak etmedi."
Koltukta oturan Yoongi ve Tae Iseul'un dediklerinin ne kadar doğru olduğunu bilseler de ellerinden bir şey gelmiyordu. Jungkook'un tedavisi hâlâ sürüyordu. Hoseok hepsine en iyi şekilde yardım ediyordu.
"Isu, Jungkook şimdiye kadar gördüğüm en sakin halinde. Eskiden daha da kötüydü. Yani..sinirlerine hakim olmayı başarıyor. Eski hali olsa tek kelime dahi edemezdik yanında. Jae Hwa için yaptıklarına zaten her gün şaşırıyorum ben."
Yoongi'nin söyledikleri ile Iseul kaşlarını çatmıştı. Jae Hwa'nın yanından ayrılarak Yoongi'nin yanına oturdu ve dinlemeye başladı.
"Nasıl yani?"
Yoongi sıkıntı ile iç çekip anlatmaya başlamıştı. Bunları Tae'de bilmiyordu ve o da pürdikkat söyleyeceklerini dinliyordu.
"Jungkook...eskiden babasının işleri ile uğraşıyordu, mafyalık falan. Jae Hwa ile iş sayesinde tanıştık demişti. O iş, Jungkook'un zorla yaptığı iş. Bildiğim kadarıyla Jae Hwa'nın babasının borcu varmış, ödemediği için de öldürmüşler. Jungkook'ta Jae Hwa'yı yanına almış."
Iseul duydukları ile küçük çaplı bir şok geçirmişti. Tae'nin de ondan farkı yoktu.
"N-nasıl ya? Jae Hwa'yı..esir mi almış?"
Yoongi istemese de başını sallamıştı. Iseul'un gözleri dolmuştu. Titrek bir nefes alıp kafasını ellerinin arasına aldı ve sıkıştırdı.
"Ama...onlar hiç öyle durmuyorlardı. Yani Jae Jungkook'u seviyor, Jungkook'ta onu."
Tae'de şaşkınlığını belli edecek şekilde konuştuğunda Yoongi sıkıntılı bir şekilde oflamıştı.
"Bakın..Jungkook bunların hiç birini isteyerek yapmadı. Siz, onun babasını tanımıyorsunuz. Jin Kyong...onun yüzünden kör kaldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLEK DEFTERİ [JEON JUNGKOOK ] ✓
أدب الهواةHayal etmek, düşlemek, dilek dilemek... Bunlar bir insan için çok normal şeylerdi. En doğal şeydi hayal etmek. Çocukluk dönemi bir çok kişi için kolay geçmiş olabilirdi ancak, bazıları için hiç de kolay değildi. Küçüklüğünden beridir her türlü şidd...