9

11 0 0
                                    




İlk İstanbul gezimi Onur ile yapmak ayrı bir mutluluktu benim için.Onur benim için kardeş gibiydi.Tabi ben de onun için. Biz iki gezi seven, gezmeye başladık. İlk olarak Galata Kulesi'ne gittik. İstanbul oradan ayrı bir güzeldi. Telefonlarımızın bellekleri dolana kadar fotoğraf çekildik. Beraber geçirdiğimiz anılara birer yenisini daha ekledik. Saat çoktan 1 olmuştu. Onur beni bıraktıktan sonra eve geri döneceğini söyledi. Bu da beni fazlasıyla üzdü. Okula geldiğimizde ayrılık vaktinin geldiğini de bildiğimizden yüzümüz düşmüştü. Ona sımsıkı sarıldım çünkü yakın bir zamanda görüşemeyeceğimizi biliyordum."Kendine iyi bak güzellik ayrıca kendini derslerine kaptırıp beni aramamazlık yapma."deyince göz yaşlarıma hakim olamadım. Onu çok seviyordum ve bırakmak istemiyordum."Ama yapma bak ben de ağlarım yoksa sürekli konuşacağız bu bir ayrılık değil hadi ağlama."deyip beni avutmaya çalışıyordu. İstemeden de olsun kollarımı sımsıkı sardığım omzundan çektim. " Tamam tamam hadi kendine iyi bak annemlere de selam söyle ayrıca her indiğin terminalde bana mesaj at merak ederim zaten hiç gitmeni istemiyorum." diyerek üzgün surat ifademle okul kapısından içeri girdim.

O gün Onur'un yokluğunu hissetmiştim. Bir gün durmasına rağmen hemen alışmıştım .Dersler bir türlü geçmek bilmedi sanki bana gıcıklık olsun diye. Hocanın ders bittiğine dair uyarısıyla eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım. Koridorda yürüyorken "Irmak" sesiyle arkama döndüm. Gelen Oğuzhan'dı. Oğuzhan sanırım bir üst sınıftandı çünkü baya arkadaş çevresi vardı özelliklerde kızlarla arası iyi görünüyordu. Anlaşılan serseri biriydi ama pek tanımadan ön yargıyla yaklaşmamalıydım. " Efendim Oğuzhan" dedim çoktan yanıma gelmişti zaten." Biz bizim grupla her zaman takıldığımız mekana gideceğiz de gelmek ister misin diye soracaktım?" diyerek serseri olduğunu açıkça belli etti aslında arkadaşça da sormuş olabilirdi ama pek öyle görünmüyordu. "Ben kendimi pek iyi hissetmiyorum da başka zaman gelsem nasıl olur? " diye tam sorarken kız kardeşi yanımıza gelerek "Hadi ama Irmak sen de gel aramıza katıl içmeyeceğiz korkma bizim mekan dediği playstation salonu, biz kızlar langırt falan oynuyoruz erkekler de bilirsin futbolu çok severler onlar da kendi aralarında oynayacaklar zaten bir iki saat ya dururuz ya durmayız benim de eve erken gitmem gerekiyor, malum ödevler var yapmam gerekiyor ha ne dersin? " dedi ama yine de içim rahat değildi. Belki de annem okuldan sonra direkt eve git oyalanma dediğindendir. Anneler her zaman her şeyin en iyisini söyler. Aslında gitmek istiyordum ama içimden bir ses gitmemem gerektiğini söylüyordu. Niyetlerinin iyi olduğuna kendimi inandırarak kabul ettim ve on kişiye yakın kişiyle dedikleri o meşhur mekana doğru yola koyulduk ama içimden bir ses hala daha gitmemem gerektiğini söylüyordu bakalım beni orada hangi maceralar bekliyordu?








Nasıl olmuş yorumlarınız her ne olursa olsun yazarsanız hikayemizde sizin de katkınız olur şimdiden ilginiz için teşekkürler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEN ZATEN ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin