Shigol:시골: Köy demek Korece. Bu fic.ayede ise küçük bir şehrin ismi olarak kullandım. Gerçekte korede böyle bir şehir yoktur.
Hwasa: Mamamoo üyesi, vocal
Kai gibi esmer güzeli olduğu için hala olarak yakışacağını düşündümHanok: geleneksel kore evlerine verilen isim
Manhwa: Korelilerin çizgi romanı, manga gibi
Odiya: 어디야: Nereye demek korece, yine şehir ismi olarak kullandım. Seul gibi büyük bir şehir olarak düşünülebilir. Gerçekte korede böyle bir şehir yoktur.
# Gerçek şehirler, mekanlar yerine uydurma kullanmanın sebebi, daha özgür yazabilmek içindir. Okurların da benzer şekilde hayal ederken daha özgür olacaklarını umuyorum.
~~~~~~~~~~~~~~
Otobüs ağır ağır otogara yerleşirken hoparlöre sürtünerek çıkan cızırtılı, uykulu bir erkek sesi kulaklara çarptıktan bir süre sonra ancak seçiliyordu sözler..
"Sayın yolcularımız, otobüsümüz son durak Shigol şehrine gelmiş bulunuyor. Cümleten geçmiş olsun."
Saatleri sayamadığı, uykunun da tutmadığı rahatsız koltuğunda ellerinin terkisi ile gözlerini ovuşturarak doğruldu. Önlerindeki bölmeden çantasına eşyalar tıkıştıran kadının evden yabancısı olduğu bu şehre kadar getirdiği aceleci, üstünkörü telâşını izledi. Önündeki açık manhwaya yorgun bir bakış attı. Kadın üst bölmeden bir çanta daha indiriyordu.
"Bir şeyini unutma Jongin. Buraya kadar gelmeyelim bir daha."
Sessizce başını sallayarak ayaklarının ucundaki sırt çantasına uzandı, manhwasını diğerinin telaşının aksine sakince çantasına bıraktı. Ayakkabılarına, yolculuktan şişen ayaklarını güçlükle girdirdi. İki koltuk arasındaki daracık alan cırt cırtlarına uzanmasına imkan vermeyince kadının ardından otobüsten inerken eğilip kalanları düzeltti.
Otobüsten iner inmez onları karşılayan sıcak hava ilk nefesten ciğerlerine yapışmış, elini, yüzüne vuran güneşe perde yapan kadının söylenmelerini çoğaltmıştı.
"Hiç değişmemiş bu şehir, hiç.. hala sıcak, hala nemli. Yapış yapış.."
Çantasının diğer kulpunu da omzuna asarken "iklim işte, ne kadar değişebilir ki!.." diye mırıldandı. Kadının bakışları aniden ardına dönüp de kendisini bulunca başını suçlulukla eğdi, bir adım geriledi. Düşük omuzlarını göğsüne çekti.
Yanaklarını saran bir okşayışla gülümsedi kadın.
"Kısa bir tatil olsa da sana iyi gelecektir."
Gülümsemesi buruklaşırken sesi kısıldı, "..bana da.."
Aralarında sürükledikleri bir valiz, kadının elinde bir çanta, oğlanın da sırtında.. otogarın dışına ulaştıklarında güçlükle bir taksiye bindiler. Taksici verilen adresi kolayca tanıyınca kadın şehrin küçüklüğüne bir kez daha hamurdandı.
"Hwasa Hanım'ı tanırım. Misafirleri olduğunda bizim duraktan taksi çağırır genelde."
"Öyle mi.." dedi kadın meraktan uzak, adamın daha fazlasına susmasını işaret eden bir bıkkınlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Değil Cumartesiyi Sevdim..
FanfictionYaseminler dalından koparılmamalı.. ♡ All My Love Dreams Just For KaDi ♡ 《Tüm hakları The United KaDi State vatandaşı SooSesi'ne aittir. 》