3' tedavi

454 52 48
                                    

medyaya koyduğum şarkı benim için çok anlamlı bölümle dinlemeseniz bile, sonradan dinlerseniz sevinirim#RIPVio

JIMIN

İki gündür şu yatağa tıkılı kalmaktan aşırı sıkılmıştım. Odadaki diğer şahıs benimle konuşmuyordu. Hayır yani, kim yeni tanıştığı birine trip atar ki. Düşüncelerimin arasından boğuk sesini duyduğumda ayrılmıştım.

"Hey Jimin!"

"Efendim?"

"Benimle arkadaş olmaya ne dersin?" Algılayamamıştım.

"Ha?" Öküz gibi bir cevap vermiş olabilirim ama şaşkınlığımın arasında bu azdı bile. İlk kez birisi bana arkadaş olmayı teklif ediyordu.

"Diyorum ki, hani normal insanlar gibi arkadaş olsak, birlikte takılsak falan. Nasıl olur?"

Elimi enseme atıp çekingence bir cevap vermiştim. "Taehyung, ben pek dost canlısı bir insan değilimdir." İnsanlar beni hep bırakırdı. Önce annem, sonra babam, arkadaş dediklerim, hepsi tek tek hayatımdan çıkmıştı. Jungkook dışında, o beni bırakmayan tek insandı.

"İzin ver Jimin, tanıyayım seni. Saralım yaralarını birlikte, dinlendirelim ruhunu." Ruhumun yarası bu kadar derinken sarılabilir miydin Taehyung, başarabilir miydin bunu? Dinledirebilir miydik ruhumu, birlikte?

"Peki yalanlarla kurulu bir dünyada, sen gerçek misin Taehyung?" Gözleri bir süre takılı kalmıştı, gözlerimde.

"Herkes yalanlar söyler, hatalar yapar, önemli olan onları telafi edebilmektir. Açtığın yaraları sarabilmektir. Gerçek olmasam da ben, benim."  Söyledikleri gülümsetmişti solan çehremi.

"Olalım." Birkaç saniye düşündükten sonra gülümsemişti bana.

"O zaman şöyle yapalım, arkadaşlığımızın başlangıcını bahçeye çıkarak kutlayalım, ne dersin?" Yaşadıklarımdan sonra daha fazla insan yüzü görmeye katlanabilir miyim, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey vardı içimdeki nedensizce ona ayak uydurma isteği.

"Olur, iyi olur."

Birkaç dakika sonra bahçede ikimiz bir banka oturmuş karşıdaki manzarayı seyrediyorduk.
Canıma kıymaya ilk karar verdiğimde yaşadığım yalnızlıktan bıkmıştım. Beni bu bok çukurundan kurtaracak tek şeyin ölüm olduğunu düşünüyordum. 15 yaşından beri uyuşturucu kullanan bir gençtim. Yaşadığım acıları onunla bastırmayı denemiştim. Başarı olmuş muydum tartışılır. Onun o anlık hissi beni mutluluğun zirvesine çıkarsa da etkisi geçtikten sonra aynı halime geri dönüyordum. Yaşadığım acılar insanlara göre çok büyük olmayabilir. Ama benim içinde fırtınalar kopartacak kadar derinlerdi. Bir çocuğun annesini kaybetmesi, ondan sonra diğer ebeveyni tarafından terk edilmesi, bunlar benim için katlanılabilecek şeyler değildi. Babam cebime paramı koyardı, beni beslerdi. Benim istediklerim bunlar değildi ki, benim istediğim sevgiydi, şefkatti, mutlu olmakta, yaşadığımı hissetmekti. Eskiden somurtmazdım ben, neşe doluydum, insanlar tarafından sevilirdim. Ne zaman ki her şeyimi kaybettim. O zaman herkes, her şey beni terk etti, duygularım bile. Bir süre tek istediğim şey eğleniyor oluşumdu. Bir ortamda eğleniyorsam gerisini umursamazdım. Mekan, zaman, insanlar hepsi benim için önemsizdi. Ama sonra eğlenmemeye başladım. Sanki her şey beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ben büyüyememiştim. Tedavi olmak bile istemiyordum çünkü bağımlı olmamı önemseyen kimse yoktu hayatımda. Ben herkes için değersizdim. Sonra dedim ki; ben neden bu dünyaya geldim, ne için, öylesine yaşamak için mi, neden yaşıyorum, neden varım? Aklım böyle sorularla dolmuştu. Yalnızdım. Şu koskocaman hayatta tek başıma mücadele ediyordum ve ben bu mücadeleyi kaybetmiştim. Hislerim bu kadar basit değildi. Hiçbir insanın yaşamadan anlayamacağı hislerdi benimkiler. Düşüncelerimi boğuk ses böldü.

F A L S U S   /vmin+yoonkook/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin