Dersi bitirdiğimizde Semih zaten sürekli sızlanıyordu bende sıkılmıştım ve acıkmıştım oda acıktığı için pizza sipariş verdik. Çok geçmeden kapı çaldı ve pizzalarımız geldi. Semih bana dönerek
"Gayet iyi anlatıyorsun assında"dedi
"Teşekkür ederim"
"Tuna sana ne söyledi yani seni sevdiğini mi söyledi" dediği anda lokmam boğazıma takıldı kendimi toparlayarak
"Şey evet yani ben zaten inanmıyorum "
"Peki inansan ona bir şans verirmisin?"
Şimdi niye bunu sormuştu ki durduk yerde bu soruya canım sıkılmıştı sebepsiz yere ona dönerek
"Assında tanımıyorum ama tanıdığım kadarından gıcık aldım ve ona bir şans yerine eksi bir şans bile vermem yani ona karşı içimde bir duygu yok"dediğimde derin bir nefes verdi yada bana öyle gelmişti telefonu çaldı ve her şeyi böldü ve Pınar arıyordu yine ona gıcık olmuştum Semih cevapladı "ne var Pınar"
"Bilmiyorum "
"Hay ben! Geliyorum bekle"
Telefonu kapattıktan sonra bana baktı ve"çıkmam lazım ac"sözünü tamamlamasına izin vermeden "git sen "dedim oda buna ne kadar şaşırmış olsada gitti. Bende sinirle etrafı topladım Pınar'dan nefret ediyordum. Annemgil olmadığı için Gecelere gittim oda Demirlere gitmek istediği için oraya gittik Caner ve Burak'ta oradaydı Semih yoktu ah tabi neden olsundu ki Pınar dururken burada neymiş hah haspam! Çok geçmeden zil çaldı ve Caner arkasında bir adet Semih ve Pınar'la içeri girdi benim gözlerim büyürken herkes şaşırmış olacakki tepki verdi bende tabiki o kızla aynı ortamda kalmayacaktım ayağa kalkarak "benim bir işim var genjler gitmem gerekiyor görüşürüz "dedim ve Caner durdurdu " hayırdır amigo nereye daha yeni gelmişidik bebem ya!" Ona gözlerimi devirdim ve "alan daraldı oksijen azalıyor bende gideyim " dedim tabii hemen Pınar atladı " Ah çok doğru düşünmüşsün sen fazla oksijen çekiyorsun beyne " dedi bende sinirlenerek ama sakin bir şekilde cevap verdim" tabi sende çek biraz beynine oksijen gitsin diycem ama çok pardon olmayan yere oksijen gitmiyor "dedim ve bizimkilerden koro halinde 'oooo' sesi yükseldi bende arkamı dönüp kapıya gittim tam açacakken biri kolumdan tuttu ve beni bahçeye götürdü sürükledi daha doğru asında Semih yüzüme sinirli bir şekilde bakarken "ne oldu Pınarcığına laf soktum diye sinirlendin mi "dedim ve tam gidecekken tekrar durdurdu "niye gidiyorsun "dedi
"İşim vardı onu halledicem sana ne be "diye cırladım . Beni kendine çekerek "biz geldik diye gittiğini biliyorum "dedi bende ona inat "biliyorsan sorun yok o kızın bulunduğu ortamda bulunmayada niyetim yok nefret ettiğin bariz belli oluyor bir tasma takıp gezdirmediğin kaldı "
"Kıskanıyor musun yoksa "
"Haha evet o kadar ki o kızı ağzına sokasım var ne kıskanıcam be kulağın sağır galiba o kızın bulunduğu ortamda bulunmam dedim kapiş"dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım tabi yine beni durdurdu "ne var be ne yarabbisi bi bırak da gideyim yahu "
"Ben bırakayım "
"Yok sen Pınar'la ilgilen ben zaten o var diye gidiyorum şimdi oda gider ben boşuna rahatımı bozmuş olurum ayrıca kendim yürüyebilirim"ayaklarımı göstererek " benimde ayaklarım var"dedim. Oda oflayarak "tamam Doğa bir şey demedim iki dakikada destan yazdın ayaklarınla sana iyi yürümeler "pes edercesine ellerini havaya kaldırdı ve bende arkamı dönüp yürümeye başladım
Tabikide Gecegile gidiyordum çok geçmeden Gece yanımda belirdi
"Ne oldu niye kalktın sinirle kıskandın mı yoksa Kankii"dedi sinsice sırıtarak tabi koluna yumruğu yiyince sustu "ne kıskancam bee!"diye cırladım oda bişey demedim der gibi baktı "o Pınar geldi ve ben onunla aynı ortamda bulunmam " dedim. Oda gülerek "zaten ya dalıyorsun yada laf sokuyorsun her türlü moraran o oluyor tabikide şampiyon sen"bende kahkaha attım haklıydı çok geçmeden eve geldik ve yandaki bakkaldan çekirdek, kola, cips ve çikolata aldık çünkü sinir kat sayımız yükselmişti eve geldik ve direkt odaya geçtik aldıklarımızı ortaya karışık açtık ve laptoptan film açtık komedi filmiydi gülmekten karnıma ağrılar girmişti eve hırsız girme vakası yaşandığı için evde tek kalamıyordum annemgilde yarın akşam döneceklerdi. Melek teyzenin hadi gece kuşları artık yatağa demesiyle yatağa girdik ve kendimi uykunun kollarına bıraktım. Sabah Gece'nin kardeşi Çınarcık üzerime zıpladı ve ben ona söverek uyanmıştım ki Melek teyzemin kapıdan içeri girmesiyle Şirince gülümsedim.
"Ah tatlı Çınar seni Çınar altına mı götürsek "diye saçmalamaya başlamıştım ki Gece'nin kolumu çimdiklemesiyle kendime geldim Melek teyze dışarı çıkar çıkmaz hemen çınarı tuttum ve "bak küçük velet Çınar seni Çınar ağacının altına götürür Çınar yaprakları yediririm"dediğimde Çınar korkuyla gözleri büyümüş bir halde geri geri odadan çıktı ve koşarak annesinin yanına gitti. Gece de bana baktı ve"yuh Doğa çocuğu resmen sıçtırdın malmısın kızım kardeşime düzgün davran "dedi ve gözlerini devirdi bende kötü gülüşü yaparak "uyku kutsal bir görevdir oda bozmasaydı uykumu "dedim ve Çınar tekrar odaya girince haline acıdım onu kucağıma alarak öptüm. Oda bana sarıldıktan sonra koşarak ve gülerek odadan çıktı. Bende gülümserken telefonum çaldı ve meteor kuzen yazısı belirdi anne tarafında bir tane kuzenim vardı onun adıda Enisti ve meteor gibi birisiydi ve hala bir sevgilisi yoktu yani hala bir şansım vardı değilmi hahaaa yaşasın! Hemen cevapladım "efendim"
"Doğa sizin kapının önündeyim nerdesin "
"Annemgil yok yurt dışına gittiler bende Gecelerde kalıyorum malum hırsızlık olayı falan "
"Anladım hadi gel ben geldim lan"
"Of tamam be öküz meteor "diye cırladım ve telefonu suratıma kapattı her cırlamamda bunu yapardı uyuz! Gece'ye kuzenimin geldiğini söyledim ve evden çıktım eve gittiğimde merdivende oturuyordu ve bende ona bakıp sırıtarak "bir meteor yere düşmüş "diye bir espiri yaptım gözlerini devirerek ayağa kalktı ve saçımı çekerek "Doğa yemekten zehirlenmeyi tercih ederim espirilerinle değil ama "dedi bende saçımı kurtarıp yumruk atarken cırladım"yaaa"
Ağzımı kapatarak "sus kızım ya apartmanı ayağa kaldırdın aç kapıyı burda dikilmeye gelmedim. "Haaa haklısın Eniscim "dedim ve kapıyı açarak içeri girdik içeri geçer geçmez kendini koltuğa attı "bana patates falan kızart sen yemek yapamazsın bari bunu yap "dedi bende yalandan gülerek "hah haspam kalkta kendin yap yani böyle bir hayel kuruyorsan dürtebilirim gerçeklere dön cınım cınım" dedim ve dudaklarımı büzerek arkamı döndüm tam bir adım atmıştım ki saçımdan tutarak beni olduğum yere sabitledi"hayvan yaa" diye cırladım beni umursamayıp mutfağa doğru sürükledi evde hapis kalmak istemiyorsan hazırla "dedi
"Uyuzmusun nesin sen ya eşşek ne meteoru çakıl taşı mübarek beni tehdit etme jojuk " dedim ama bunu yapmam gerektiğini biliyordum çünkü bana öyle bir bakıyordu ki yerimde küçüldüm sürünerek patatesleri aldım ve kızartmaya başladım kahvaltıyı hazırladım ve oturup bende yemeye başladım Enis yani teyzemgil İstanbul'da oturuyordu "Doğa sana bir haberim var bu hafta buraya taşınıyoruz artık burda yaşayacağız İzmir'de"dediği anda yediğim şey boğazıma kaçtı oda ayağa fırlayarak sırtıma vurmaya başladı "öküz müsün ya hayvan yavaş ol böbreklerim iflas etti "dedim oda gülerek yerine geçti sevinç'le
"Vallahamı dedim "ellerimi birbirine çırparak oda "evet "dedi bugün çok mutluydum vallaha o yüzden Eniscimle beraber AVM ye gittik orda kıyafetlere bakarken Enis sövüyordu çünkü sabahtan beri 6 tane yere girmiştik ama hiç bişey beğenmemiştim "küfür etme "dedim koluna vurarak tabiki onun kartını kullanacaktım onlarda zengindi çünkü zuhaha bir kaç şey beğendim ve ona verdim oda kasaya doğru ilerledi çok geçemeden yanıma geldi bende Şirince gülümsedim"kızım pisikopatmısın sen lan olmadığım günlerin yokluklarınımı çıkarıyorsun "dedi bende kafamı salladım "hadi ya acıktım "dedim ve onu kolundan tutarak yemek yerine çıktık oda acıkmıştı çünkü ve yemeklerde tabiki ondandı artık doya doya onun kartını kullanabilecektim hahaa. O yemekleri sipariş etmeye giderken bende masa bulup oturdum beleş mal yemek daha bir güzel ve lezzetli oluyordu dudaklarımı yaladım hemen. Enis elinde tepsilerle masaya geri döndüğünde ona baktım ikimizde çok acıkmıştık. "Kurt gibi açım vallaha "
"Sen zaten her dakika açsın kızım sen"
"Sus be "dediğimde güldü
"Buraya taşındığınıza göre bizim okula gelirsin artık "
"Sizin okul şu Tunç Kolejimi "
"Evet neden"
"Pınar'ın babasının okulu "
"Sen nerden biliyorsun?"
"Babamla ortaklar "dediğinde şaşırmadım çünkü Enisin babası İzmir'de kolejlerin ortaklarıydı. Ona dönerek "ıykk"dedim
"Ne oldu "
"O kız baş düşmanım olur ve sende ondan uzak dursan iyi edersin "dedim tehlikeli bakışlarımı atarak
"Merak etme kuzencim zaten o kızdan bende nefret ediyorum kaç kişiyle oynadı Tuna'da onu seviyordu "işte buna şaşırmıştım gözlerim kocaman olurken"Tuna'yı nerden tanıyorsun be Allahtan İstanbuldasın haa burda benden çok yaşıyormuşsun"
"Oda bizim ortaklardan ama o pezevengide sevmem sana bir yamuk falan yapmıyor değil mi?"
Gözlerimi kaçırınca hemen yüzümü çevirdi"Doğa" dedi sesinde uyarı vardı
"Assında o beni seviyor tabi ben inanmıyorum ve iğrenç bir çocuk Pınar'ı seviyormuş zaten önceden "
"Ne diyosun lan sen benim kuzenimi hangi cesaretle seviyor lan "
"Bilmiyor yada bilerek yapıyor ama bildiğini sanmıyorum"
"Zaten ben burda kalıyorum annemgil ilgilenecek ben sizde kalıcam yarında okula başlıyorum öğrenmiş olur ve cevabını alır"sırıtarak ona baktım
Yemeklerimiz bitince kalktık ve eve gittik annemgilde gelmişti annem bana bakmadan direkt Enise sarıldı bende "yuh ya kızın burda kızın valla nasıl bir annesin yaa ben teyzemi istiyom"diyince annem katil olmama ramak kaldı der gibi bakarken terliğine uzandı Şirince gülümseyerek "tövbe kim teyzemi isteyebilirmiş kim bıkabilirmiş bu tatlımı tatlı kadından "diye bağırınca annem terliği totoma fırlattı bende cırlayarak"ne tatlişi yaaa teyzemi istiyorum allah allah yaa " annem bu sefer kafama vurdu bende oturma odasına geçip televizyonu açtım Enis gelip yanıma kendini attı ve beni gıdıklamaya başladı "eğer ellerini çekmezsen o parmaklarını tek tek bir yerine"annem sözümü bölerek kapıda belirdi "ne diyosun kız sen bir yer mir yer "gözlerim kocaman olurken korkuyla anneme baktım oda bana bakıyordu. Şirince gülümseyerek yerime iyice sindim. Annemde mutfağa geçti ve ben derin bir nefes aldım akşam yemeği için bizde mutfağa geçtik ve hep birlikte yemek yemeye başladık yemekten sonra direkt odama çıktım tabi Enis hemen içeri daldı "ananın karnında kapısız yerden mi çıktın çocuk hayvanmısın yaa "
"Yav he he "dedi ve yatağıma atladı
"Çık git be odana yarın okul var yatcam"
"Yat benimde okulum var "
"İyi hadi yallah o zaman"dedim ve onu yataktan fırlattım aşağı pat diye düştü ben kahkaha atarken o küfür ediyordu "siktir"
Dedi ve yastığı suratımın ortasına geçirdi tam ona karşılık vereceğim sırada dışarı fırladı sinirden kudurmak üzereydim yastığı ısırarak çığlık attım ve aklıma güzel uykum gelince hemen yorganın altına girdim. Sabah Enis öküzünün kulağımın dibinde hoparlör açmasıyla yataktan düşüp yere yapıştım köpek intikam almıştı onun ayağınada çelme taktım ama hayvan düşmedi bende zıplayarak saçlarına yapıştım
"Lan bırak lan Doğa "
"Beni yere düşürüp kutsal uykumdan uyandırmak neymiş gör bakalım hayın "
"Siktir lan bırak tamam "dedi ve beni gıdıklamaya başladı tikim olduğu için bırakmak zorunda kaldım. Saçımı topladım ve okul formamı giydim Enis'in yanına gittiğimde bana bakar bakmaz kolumdan tutup tekrar odaya çevirdi "ne oluyor be "
"Kızım git üstüne okul formanı giy bu ne lan mayo gibi"
"Abartma ayrıca bu Zaten okul forması boşuna yok sen benim kuzenimsin kanımdansın bakan olur laflarına girme yürüüü haddi "
"Görücez" yav he he der gibi kafamı salladım ve kapıdan çıktım beraber Enisin arabasına bindik ve okula doğru sürmeye başladı okulun otoparkına geldiğimizde çocuklarda oradaydı hepsine "günaydın "dedim Enis direkt onlara yöneldi ve selamlaştı tanıyorlardı galiba bunada şaşırmamalıydım. Semih bakarak"sevgilinmi Enis "dedi kaşları çatık bir şekilde onu böyle görmek beni neşelendirmişti ama Enis araya girerek "kuzenim ve yavşayanı sikerim "dedi bende gözlerimi devirdim Tuna hızla gelerek kolumu tuttu Enisi görünce sinirlendi Enis onun bu yaptığı hareketi görünce allah kahretsin şimdi yer yerinden oynayacaktı hemen Enisin kolunu tutum ama beni arkasına geçirerek yumruğunu Tuna'nın suratına geçirdi. Semihgil Enisi tuttu Tuna'da karşılık verecekti ama Enis konuşunca durdu "Lan piç eğer seni bir daha kuzenimin etrafında yada ona dokunurken görürsem seni çıktığın deliğe geri sokarım anladın mı lan"diye bağırınca ben bile ürktüm Enis çok kıskançtı anne tarafından tek kuzeni ben oluncada daha kötü oluyordu. Benide kolumdan tutarak yürümeye başladı oda bizim sınıftaydı assında buna sevinmiştim. Yerlerimize oturduk Enis yan tarafımıza oturmuştu tabi orada bir çocuk oturuyordu ama onu kaldırdığı için artık o oturuyordu ne bekliyorduk benim kuzenimdi yanisimsi. Gece bana bakarak sırıttı "ne sırıtıyorsun be "
"Hiç kanki de korumaların baya arttı ha ne dersin"
"Tabi kızım Dalyan gibi kuzenim var kimin kuzeni hah yaşasın kötülük "dedim gülerek
"Susun lan biraz "dedi Enis salağı Dalyan mı demiştim az önce unutun gitsin öküz "haspam"dedim
"Az önce Dalyan dediğini duydum bana yavşadığını biliyordum kuzencim"
"Ay götüm ne yavşıycam be Dalyan değil Danadır o dana "dedim sonrada Geceyle birlikte gülmeye başladık hala formumdaydım Enis de gözlerini devirdi. Hoca geldi ve derse başladık pür dikkat dersi dinlemeye devam ettim malum sınava 2 ay kalmıştı ve konularda çok yoğundu. Ders bittiğinde bende birmiştim çünkü beynim eror vermişti. Şimdiki dersimiz beden eğitimiydi spor salonuna indik Enis kolunu omzuma attı bunu bilerek yaptığını biliyordum Pınar bizi gördü ve sırıtarak yanımıza geldi bende gözlerimi devirdim.
"Vayy hayırlı olsun Semih olmayınca kendine Zengin birini buldun galiba "dedi bende tokadı suratına geçirmemek için kendimi zor tuttum "Ah canım yaa çok mu üzülürsün daha mı çok sevinirsin ilgilenmiyorum ama bir haberim var Enis Kandemir benim öz ve öz kuzenim olur tatlım"dediğim anda tabiri caizse ağzı bir karış açık kaldı. Eniste gülmeye başladı ve birlikte banklara oturduk biz espiriler yaparken Pınar malı tekrar geldi. "Ne yani siz cidden kuzenmisiniz"
"Anlama sorunların var galiba ay pardon gerçi beyin olmayınca insan nasıl anlasın sende haklısın benim hatam heceliyorum ama hemen anlamaya çalışma motor çökmesin sindire sindire ku-ze-nim okey let go açılımı (bırak artık) hadi yallah"dedim ve gözlerimi devirdim o şaşkınca uzaklaşırken "Enis bu kız beni gel döv diyor yaaa bok yaa"oda kahkaha atarak cevap verdi "gülme yaa "diye cırladığım anda Semihgil yanımıza geldi ve oturdu "annengil geldimi "diye sorunca ve sırıtarak altını çiziyorum sırıtarak yapınca bunu bir an kızardım ve aklıma ona ev boş dediğim geldi her zaman rezil olmayı başarıyordum ben tam cevap verecekken Enis salağı atıldı"hayırdır kardeşim sen nerden biliyorsun "diye sorunca bütün gözler bize döndü Semih hala rahat bir şekilde sırıtıyordu "şey Semih benden matematik çalıştırmamı istedi bende hafta sonu çağırmıştım sonra annemgilin gideceğini öğrendim "ondan bahsediyor
"Lan siz teyzemgil evde değilken yalnız ders mi çalıştınız "dedi ben sinirlenirken aklına bir şey gelmiş gibi sırıttı "başka bişey olmadığına " demişti ki karnına yumuruğu indirince lafı yarıda kaldı herkes bize gülerken Semih öküzüde gülüyordu Of yaa
"Sus be ne yapcaz ben sen değilim mal"diye cırladım ne oluyordu yahu bu mal beni herkesten kıskanırken Semih'e niye sesini çıkarmamıştı bunu daha sonra deşebilirdim. Sinirle ayağa kalktım ve voleybol oynama gittim Gecede benimle geldi tabi erkekler baskete gitti. Yerlerimizi aldık ve maça başladık iki setide biz alıyorduk son setide alırsak kazanıyorduk ve Pınar sinirden çatlamak üzere olduğu için mola istedi ben lavaboya doğru ilerledim elimi yüzümü yıkamaya ihtiyacım vardı. Tam lavaboya girecekken kolumdan biri tuttu ve beni sürüklemeye başladı ah yine Tunaydı. Semihgilde moladaydı Enis "Lan şerefsiz seni sikerim bırak lan Doğayı"diye bağırarak yanımıza geldi ve Tunaya sağlam bir yumruk attı ben onu durdurmaya çalışırken herkes başımıza toplandı. "Lan seni bir daha onun etrafında göremiycem dedim sen ne cesaretle onun kolundan tutuyorsun seni çıktığın yere geri sokmadan siktir git burdan!" Enisi kolundan tutarak yanıma çektim"niye kavga ediyorsun yumruk niye atıyorsun yaa"
"Sen karışma kızım birdaha yaklaşırsa gelip bana diyeceksin "
"Tamam "demek zorunda kaldım çünkü öldürücü bakışlar attı bana ders bittiğinde sınıflara çıktık ve çantalarımızı aldık ben Enisin arabasına geçeceğim sırada Semih kolumdan tuttu"Tuna sana ne diyordu "dedi sinirle
"Bilmiyorum kolumdan tuttu ve sürükledi o anda zaten Enis geldi"dedim sinirle yumruğunu arabanın kaputuna çevirdi "tamam görüşürüz "dedi ve kafasını sallayarak sinirle arabaya bindi ve gaza bastı arkasından bağırdım ama duymadı ne olmuştu şimdi Enisin sesiyle irkildim "hey ne oldu diyorum Semih'e"
"Bilmiyorum "dedim oda kafasını salladı ve birlikte arabaya bindik eve geldiğimizde direkt odama çıktık kendini benim yatağıma atınca gözlerim büyüdü"hayırdır yatağımı ırzına geçirdin herhalde kal be yatağımdan "diye cırlayınca yana kaydı bende atladım ama onuda yere ittim yere inerken küfür savurdu "siktir Doğa ne bok yapıyorsun "
"Daha bi bok yapma gibi bir niyetim yok senin varsa bilemem "dedim gözlerini devirdi ve ayağa kalktı "yine formundasın "dedi ve koltuğa oturdu "onu bunu bırakta Semihle aranızda ne var"diye sorunca tükmüğüm boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım"demek ki bu kadar heyecanlanacağın bir şey var "dedi sırıtarak "ne saçmalıyorsun be bir şey yok o kim köpek ayrıca sen benim kuzenimsin beni kıskanmam gerek jojuğum gelmiş bana Semih'i soruyor yarabbisi yaa!"
Büyük bir kahkaha atarak"Semih ve grubu farklı kıskanmam etin onların kemiğim benim"
"Salak mısın ya ben koyunmuyum bir de paylaştırıyor hayvan!" Kapı çalınca açmak için yerimden kalktım kimdi acaba dövecektim çünkü kapıyı açtığımda karşımda bir adet Semih görünce ağzım açık kaldı her zamanki gibi rahat bir şekilde ağzımı kapattı ve içeri girdi.
"Mal mısın sen "
"Neden "
"Ciddi misin yaa annemgil olsa hadi"
"Ama yoklar "
Bu çocuk çok zekiydi ya
"Sen bu zekayla fazla yaşamazsın bilim adamları senin kafanın içinde beyin olup olmadığınıda araştırmalı "
"Sende varsa bende de vardır "dedi bana laf sokmuştu tam ağzımı açmıştım ki Enis araya girdi "vay kardeşim hoş geldin gel oturalım"
"Çüşş Enis yaa evime erkek geliyor ve sen hoş geldin diyorsun tahtan mı eksik "
"Hayırdır kızım evde ben varım"
Haklıydı yani bende yanlarına geçtim oturdum "Enis bu Tuna iyice kendini aşmaya başladı "
"Benden önce nasıldı"
"Aynıydı daha cesaretlendi"
"Bir daha yaklaşırsa kesin sikecem zaten benim olmadığım yerlerde sana ve Canergile emanet Zaten sana güvenim tam "
"Sen merak etme kardeşim "
"Ben artık kalkayım"
"Ah yok canım annemgil gelsin beraber çay falan içeriz bir zahmet kalk yani"
"Bu bir çay teklifimi bunu düşüneceğim"
"Cidden mal mısın Semih bunu o cümleden nasıl çıkardın "
Kulağıma doğru eğildi ve benim yine nefesim kesildi fısıltıyla"görürüz amigo "dedi ve tekrar bana bakarak"nefesini bırak "dedi sonrada kapıdan çıktı gitti bende dediğini yaparak nefesimi bıraktım yine rezil olmuştum tam odama çıkacakken Enis kolumdan tuttu "küçük hanım bana bak bakalım sen kızardın resmen bir şeyler var ama hadi bakalım "koluna vurarak" birincisi ben senden üç ay küçüğüm ikincisi bir şey yok ateşim var galiba "diyince güldü"biliyordum "
Allahım ben be demiştim"fesat insanın zikri neyse fikride o olurmuş geber "dedim ve odama çıktım kalbim hala hızlı atıyordu yatağıma oturdum ve biraz kitap okumaya başladım annemgil gelmişti ve akşam yemeği hazırdı yemeği yedik ve odama tekrar çıktım yazılılara çalışıyordum Enis odaya öküz gibi daldı"yavrum evladım sövdürtme kendine dingonun ahırımı be burası be mal"diye cırlayınca annem aşağıdan"kız Doğa ne cırlıyorsun "dedi "yok anniş bir şey ya Eniscimle konuşuyorduk"dedim ve oda gülerek yatağıma oturdu "hayvan "dedim ve ders çalışmaya devam ettim tabi izin vermeyen öküz kuzenim olunca pek başarılı olamadım bende en sonunda onu tepikleyerek odadan ve yataktan def ettim sonrada yorganın altına girerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah telefonumun sesiyle uyandım ekrana baktığımda soğuk nevale yazısını gördüm neden heyecanlanıyordum ki yooo çokta sakindim diye düşünürken artık telefonu açmam gerekiyordu Ve açtım
"Günaydın amigo" dedi bende
"Günaydın soğuk nevale dikkat et güneşte ısınma" dedim küçük bir kahkaha duydum gülüşü güzeldi ama bundan bananeydi.
"Enisi arayacaktım ama numarasını almayı unuttum seni arayayım dedim" şimdi daha da meraklandım
"Tamam sen söyle ben iletirim ona" dedim
"Tuna'yı neyse ya sen bana Enis'in numarasını at" dedi ben şaşkınlık içerisindeyken daha da meraklandım
"Sen bana söylesene ya ne Tuna'sı " derken telefon ellerimin arasından kaydı Ve Eniscim telefonu almıştı. Semih ona bir şeyler anlatırken Enis
"Tamam kardeşim görüşürüz sağol" dedi ne oluyordu ya ben burda şey miyim şey yani eşşek başı mıyım kendime eşşek demek istemiyordum Enis'e dönüp
"Semih ne dedi Tuna'dan bahsetti bana da söyle yaaaa nooooluuuur" dedim gözlerimi kırpıştırarak bu hareketime hiç bir zaman dayanamazdı. Ve anlatmaya başladı
"Tuna'yı bir yere çağırmış bende gidicem ne istiyormuş bi öğrenelim dimi ama" dedi imalı bir şekilde bunlar Tuna'ya kesin bir şey yapacaktı benimde orada olmam lazımdı
"Bende gelim" dedim oda tabii ki
"Ne işin var lan biz senin için gidiyoruz zaten ne halt yicen" diyerek itiraz etti ama ben kalır mıyım cık kalmam Ve yine gözlerimi kırpıştırdım dudaklarımı büzüp
"Nooooluuurrr" diye yalvardım sonunda dayanamayıp
"Tamam lan ama arabadan inmek yok" dedi bende
"Tamam" diyerek hazırlanmaya başladım evden çıkalı bayağı olmuştu Semih fizana çağırmış galiba bu ne ya git git bitmiyor diye düşüncelerimi sıralarken araba durdu boş bir araziydi önde Semih'in arabası duruyordu Enis beni zilyonuncu kez tembihlerken benim gözlerim Semih'e kayıyordu kendimi toparlayarak
"Tamam ne olursa olsun arabadan inmeyeceğim" diyerek onu gönderdim arabanın camları filmli olduğu için onları rahatça izleyebiliyordum Of ya bende orda olmak istiyordum az sonra Tuna geldi ve konuşmaya başladılar pardon tartışmaya desem daha doğru olurdu camı biraz açtım onları duymak için zaten bağırıyorlardı duymakta zorluk çekmiyordum. Semih
"Bana bak pezevenk senin Doğayla oynamana izin vermicem o senin her gece biriyle yattığın sonraki gün umrunda bile olmayan kızlara benzemez Doğa'nın canı sıkılırsa bizimde canımız sıkılır o zamanda seni sikerim haberin olsun" dedi beni mi koruyordu şimdi vayyysss be biraz ürkmüştüm.
Sonra Enis
"Semih'i duydun Doğaya yaklaşırsan seni bitiririm anladın mı"diye bağırınca yerimde zıpladım sanki bir suç işlemişimde bana bağırıyormuş gibi. Tuna sanki onları ciddiye almıyordu böyle yav he he der gibi bir havası vardı ama ciddiye alsa iyi olurdu yoksa sıkı bir yumrukla öpüşürlerdi yani benim için bir sıkıntı yok banane kendi düşünsün şimdi bunlar böyle Tuna'ya bağırınca benimde bi atar yapasım geldi ama bu arabadan inersem Enis ağzıma sıçardı bunu göze alamazdım birinin cama vurmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım yan tarafa baktığımda Semihti yok artık inşallah ona baktığımı farketmemiştir hem ben ona bakmıyordum
"Camlar filmli diye içinin görünmediğini falan mı sanıyorsun amigo ayrıca senin ne işin var burda eminim sadece beni görmeye geldin"
"Semih! Canımı sıkıyorsun ve canımı sıktığın zaman sana tekme tokat dalıp sonra, pardon!! Dalmışım! diyesim geliyor"
Galiba yine kazandım galibiyetimi kendi içimde kutlarken Enis geldi ve okula geldik sabah sabah etrekşın. Okula geldiğimizde derse kıl payı yetişmiştik sınıfa girip yerlerimize oturduk Gece merakla bana bakarken sonra anlatırım der gibi bir bakış attım zaten hemen anlamıştı o benim canım ciğerim börbeğimdi. Ders boyunca Semih aklımdan çıkmamıştı acaba benim hakkımda ne düşünüyordu ya ben daha kendimin ne düşündüğünü bilmiyorum ki Semih'i boşuna merak ediyorum. Zil çalmıştı Gece beni kolumdan çekiştirip tuvalete götürdü Ve hemen
"Anlatsana ya çatladım siz neden üçünüz geliyorsunuz" diye sıralarken bende baştan sona anlattım sonra tuvaletin birinden bir ses geldi ben boş sanıyordum burayı kapıya vurduğumda Pınar açtı kapıyı ne yani şimdi bütün anlattığımı duymuştu kahretsin hiç duymaması gereken kişi duymuştu ne yapacaktım şimdi direkt dövüp sustursam mı acaba yok olmaz okul babasının atılma riskini göze alamam.
"Semih senin için Tuna'yla mı tartıştı" derken sinirliydi ve kelimeler ağzından zorla çıkıyordu
"Evet" diyebildim sadece bu durumdan faydalanabilirdim ama şimdi gider Semih'e bir şeyler saçmalar buna hiç gerek yoktu.
"Bana bak sen çok fazla olmaya başladın Semih'ten uzak dur o beni seviyor senin gibi biriyle işi olmaz senden nefret ediyorum " senin sevgin çokta umrumdaydı salak dalga geçerek
"Beni sevmeyenler varmış ! Bak kalbim kırıldı! Ritmi bile değişti! Tın tın tın " dedim ve Zafer bayraklarını çektim omzuna çarpıp çıktım Gece arkamdan gelip
"Oooo kankileytam sen bayapi geliştirdin kendini" gülerek kantine indik canım şeker çekmişti iki paket şeker alıp sınıfa çıktık ağzıma şekerleri tıkarken Pınar'la Semih'in sarmaş dolaş olduğunu gördüm bunlar sevgili olmadan böyle sevgili olsalar ne olurdu acaba gerçekten çok merak ediyordum ben mutluydum şimdi neden keyfim kaçmıştı hiç anlamıyorum. Ses çıkarmadan yerime geçip oturdum sinirlerim bozuktu bu kadar yakın olmak zorunda mısınız ders başladı Semih beni dürterek sessizce
"Doğa teneffüste konuşabilir miyiz?" dedi
"Hayır konuşamayız" dedim sertçe o da
"Nedenmiş o??" dedi Pınar'la yakın oldukları için mi sinirliydim ben bile bilmiyordum neye sinirli olduğumu ama Semihle konuşmak istemiyordum
"Test çözücem" dedim
"Doğa lütfen"
"Tamam " diyerek pes ettim. Zil çalmıştı Semih belimden tutarak beni yönlendirdi girdiğimiz yerin neresi olduğunu bilmiyordum ilk kez görüyordum beni buraya getirdiğine göre bayağı önemliydi galiba
"Doğa bak Pınar sizi tuvalette duymuş gelip hâlâ kendini sevgili olduğumuza inandırıp hesap soruyor gerçekten benim bi ilgim yok" neden bana hesap veriyordu şimdi bananeydi ki ama yinede dinledim.
"Banane sen ve Pınar benim hiç ilgimi çekmiyorsunuz ne halt yerseniz yiyin umrumda değilsiniz ne sen ne de o parazit anladın mı Semih bana hesap vermek zorunda da değilsin" diye bağrınca Semih bir iki adım gerileyip bana şaşkınlıkla baktı yüzümdeki ıslaklığı hissedince ağladığımı fark ettim ben neden ağlamıştım ki kahretsin ya
"Doğa neden ağlıyorsun??" Diye sorunca
"Şey eee ben benim canım başka bir şeye sıkkın o yüzden senlik bir şey yok"
"O Tuna piçi bişey mi yaptı Doğa bak bana anlatabilirsin" işler iyice karışmıştı ne diyecektim şimdi regl olduğum için her şey beni iki katı fazla etkiliyordu bunu söyleyemezdim ona hiç birşey söylemeden çıktım sınıfa gittiğimde hiçbir şeyim kalmamıştı aksine mutluydum regl olmaktan nefret ediyordum en ufak şeylere ağlıyordum sürekli duygu değişimi falan mahvoluyordum ama yapacak bişey yok başa gelen çekilir Caner espiri sandığı şeyleri arka arkaya sıralarken gına gelmişti artık Caner'e dönüp
"Caner senin yüzünden tükenmişlik sendromuna gireceğim şu espirileri bi bırak artık nolur vallaha çatlicam" dediğimde tüm grup bana hak verdi Caner "siz espiriden ne anlarsınız şuan gözümde Semih aşkımdan farkınız yok " dedi Semih'e gönderme yaparak Semih'te arkadan
"Caner kardeşim siktirme belanı" dedi hepimiz gülerken Semih bana bakıyordu konuşmamız aklıma gelince bende duraksadım ona açıklayamazdım neyse unutulur canım bişey olmaz. Ayağa kalktığımda Gece beni kolumdan tutup anında yerime oturttu ona dönerek
"Ne oluyor Gece neden çektin beni dediğimde kulağıma yaklaşıp
"Kızım şortunda kan var" dedi ben bi an şaşkınlıkla
"Ne " diye bağırdım bi anlık şaşkınlıkla olamaz ya kahretsin Semih arkadan
"Bir sorun mu var?" diye sorunca kekeleyerek
"Yo yok canım ne sorunu bişey yok Gecenin dediği şeye biraz fazla tepki verdim sadece" diyerek geçiştirmeye çalıştım şimdi ne yapacaktım belime bir şey bağlayıp tuvalete gitmem gerekiyordu Gece ile etrafa bakınmaya başladık ama kimsede ceket yoktu of ya neden herşey benim başıma geliyordu ki Gece
"Kanki Semih tişörtünün üstüne gömlek giymiş ondan istesek"
"Saçamalama Gece hem ne diye isteyeceğiz?"
"Tek çaren o bence bu kez direnme" ne yapacaktım şimdi istesem kesin anlardı başka bir yol bulmalıydım. Hahah buldum
"Semih senden birşey rica edebilirmiyim?"
"Tabii ki söylemen yeter" dedi
"Gömleğini bugünlük bana verirmisin?"
"Olmaz Doğa başka bir şey iste kıyafetlerim bana ait"
"Yaaa noooluuurrrr sadece bu günlük gerçekten eteğimin kenarı sökülmüş birazcık o yüzden"
"Baştan söylesene Kızım tamam al" gömleği üzerinden çıkarıp bana uzattı grup birden oooooo deyince Enis geldi
"Ne oluyor hayırdır?" deyip ters ters baktı
"Enis eteğimin kenarı sökülmüş biraz o yüzden gömleğini istedim o da sağolsun verdi" diyerek yatıştırdım ortalığı gömleği alıp oturduğum yerden belime bağladım
Gece ile lavaboya gidip eteğimi falan temizlemeye çalıştım ama olmuyordu benim eve gitmem lazımdı eve gitmem içinde iki ders daha beklemem gerekiyordu öğle arasında izin alıp gidebilirdim. İki ders boyunca hiç kalkmadan oturdum sonra öğle arası olunca müdürden rahatsız olduğumu söyleyip izin aldım eve geldiğimde kimse yoktu üzerimi değiştirip yatağa girdim Semih'in gömleğini yıkayacaktım ama yıkamadan önce kokusunu almaktan zarar gelmezdi tam gömleği burnuma götürdüm ki Semih'in kokusu çarpmıştı sonra kendimi toparlayıp gömleği makinaya attım geri döndüğümde Semih odamdaydı yuhhh resmen Semih odamdaydı mübarek yol geçen hanı ya benim oda gelen giriyor.
"Hayırdır dingonun ahırı mı burası" dediğimde yüzündeki tebessümle
"Şimdi bana neler olduğunu açıkla ama düzgünce yalan söylemek yok "
"Ne neyi açıklicam ben sana"
"Doğa sen biliyorsun neyi açıklayacağını seninle konuşuyorum bağırıp ağlıyorsun sonra sınıfa geliyorum bakıyorum gülüp eğleniyorsun anlamıyorum sonra da hiç bişey olmamış gibi benimle konuşuyorsun"
Şimdi işin içinden çıkamayacaktım
"Semih bak seninle bir alakası yok ben bazı dönemlerde böyle oluyorum"
"Hangi dönemlerde"
"Her ay" dediğimde gülmeye başladı anlamıştı tabii
"Haaa sen o yüzden bi sinirlisin bi mutlusun bu duygu geçişleri ondan yani" diyerek gülmeye devam etti ben iyice kızarırken
"Aaa bi dakika sen benim gömleğimi neden istedin?" Diye sorunca daha da kızarıp Semih'e
"Ya of Semih defol git evimden" diye bağırdım o da
"Tamam tamam seni kızdırmaya gelmez" deyip gülmeye devam etti ve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Sen Bir Ben
Novela JuvenilBebeğim sen benim hikayeme bakıyorsun ben senin hikayene bakıyorum artık yeni bir hikaye yazmanın vakti gelmedi mi?