Düğün Part 1

1.5K 68 26
                                    

    Erika

    Düğünün başlamasına saatler kalmıştı. Koç ile Kyouko bugün evlenecekti. Ayrıca arkadaşlarla bugün son kez bir arada olacaktık. Önceki günlerde işler beklediğim gibi gitmemişti. Artık daha iyi hissediyordum. Umutluydum.

    Ouzou bugün benimle konuşacaktı. Neler olacağını merak ediyordum. 

    Saate baktım. Düğün vaktinin yaklaştığını fark ettim. Artık hazırlanmalıyım, diye düşündüm. Tam o sırada telefonum titreşti.

    Mesaj gelmişti. Reika'dandı.

   Seni ne zaman alalım Erika?

    Düğüne Reika'yla gidecektik.

    Bir saat sonra olabilir, diye mesaj attım.

    Tamam.

    Görüşürüz.

    Gardırobumdan elbisemi alıp giydim. Aynaya baktım. Kapının açılma sesini duydum.

   "Çok güzel olmuşsun Erika."

    Başımı aynadan çevirip baktım. Gelen annemdi.

   "Sağol anne."

   "Düğünde iyi eğlenceler kızım."

   "Teşekkür ederim."

    Annem odadan çıktı. Yine mesaj gelmişti. Bu sefer beklenmedik bir şekilde, Ouzou'dandı.

    Nasılsın?

    Cevapladım. İyiyim. Düğüne Reika'yla geleceğim. Ya sen?

    Oteldeyiz. Balo salonuna girdik. Ne zaman gelirsiniz?

    Birazdan orada oluruz.

    Ouzou'nun mesajına sevinmiştim. "Nasılsın" diye sorması hoşuma gitmişti. Yine mesaj geldi. Telefona merakla baktım. Reika'ydı.

    Geldik. Hazır mısın Erika?

    Zaman çok hızlı geçmişti. Cevap yazdım.

    Hazırım. Şimdi geliyorum.

    Telefonumu kapattım. Evden çıktığımda Reikaların arabasını gördüm. Ona doğru yürüdüm. Kapısını açıp Reika'nın yanına oturdum. "Merhaba Reika."

   "Merhaba Erika. Çok güzel görünüyorsun. Elbisen harika."

   "Teşekkür ederim. Sen de öyle."

    Araba otele doğru giderken, ben de hala Ouzou'nun mesajını düşünüyordum. Bu beni hem şaşırtmış hem de sevindirmişti. Acaba neden bana mesaj yollamıştı? Beni merak ettiği için mi?

    Reika hafifçe koluma dokundu. "Erika? Bir şey mi oldu?"

    Biraz duraksadım. Merakla bana baktı. "İyi misin?"

   "Şey..." dedim. "Sen gelmeden önce Ouzou bana mesaj attı."

   "Öyle mi? Ne yazmış?"

   "Nasılsın? diye yazmıştı. Ne zaman geleceğimizi soruyordu."

    Olanları Reika'ya anlatmak bana iyi gelmişti. Kendimi daha iyi hissediyordum. Rahatlamıştım.

   "Tekrar anlatsana ne olduğunu."

   "Pek de farklı bir şey yok. Anlattığım gibi oldu."

   "İyisin yani?" diye sordu Reika.

   "Evet evet iyiyim," dedim. "Aslında beni şaşırttı. Mesajını beklemiyordum. Sence neden bana mesaj atmış olabilir?"

   "Bilmem. Aklıma bir şey gelmiyor," dedi Reika. "Sence?"

   "Beni merak etmesi hoşuma gitti aslında. İlk defa benimle ilgilendiğini açıkça belli etti."

   "Sana mesaj atarak gönlünü alması hoş olmuş."

   "Ne? Gönlümü alması mı?"

    Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Reika'nın söylediklerini düşündüm. Acaba Ouzou sadece gönlümü almaya mı çalışıyordu?

   "Erika-"

    Sözünü kestim. "Demek yanlış anlamışım. Benimle ilgilendiğini görmek çok şaşırtıcıydı zaten. Görünüşe göre boşuna heyecanlanmışım."

    Gerçekten de böyle olabilir miydi?

   "Ouzou mu beni merak edecek?" Dişlerimi sıkarak konuşuyordum. Şaşkınlığımın yerini kızgınlık almıştı. "Boşversene sen."

   "Sadece... Söylediklerimi dikkate al. Üzülmeni hiçbir zaman istemem." dedi Reika.

    Derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştım. Ama olmuyordu. İşe yaramıyordu. 

    Devam etti. "Hala kızgın mısın?"

   "Kızgın değilim." Sesim sert çıkmıştı.

   "Bence öylesin."

   "Tamam, rahatlamaya çalışıyorum."

   "Erika, amacım seni üzmek değildi. Seni uyarmaya çalışıyordum."

   "Uyardığın için teşekkürler," dedim. "Böyle zamanda yardım etmeyeceksen ne zaman edeceksin, değil mi?"

   "Gerçekten mi?" diye sordu Reika. Şaşırmış görünüyordu. "Kızgınlığın geçti mi yani?"

   "Her neyse..." dedim. "Sonuçta beni uyardın. Söylediğin şeye dikkat edeceğim. Sen hangi niyetle söylemiş olursan ol."

   "Bunun için üzgünüm. Ama en başından kendini kandırmaktan iyidir. Her şeyin daha da beter olmasından iyidir."

   "Tuhaf olan ne, biliyor musun? Kendimi yalnız hissediyorum. Benim iyiliğimi istediğini söylüyorsun. Ama benim tarafımdaymışsın gibi hissetmiyorum."

   "Böyle hissetmenin nedeni belirsizlik Erika. Ben değilim. Her şey belirsiz olduğu için böyle hissediyorsun. Ve işler daha da netleştiğinde benden özür dileyeceksin. Böyle düşündüğün için pişman olacaksın." 

    Reika yüzümdeki perişanlığı gördü. "Yardım etmek için ne yapabilirim?" diye sordu.

   "Bütün mesele bu işte Reika. Sanırım kimse bana yardım edemez."

    Reika'ya baktım. Gülümsedi. "Neyse. Bakarsın her şey iyi olur. İçini rahat tut."

    Araba otelin önünde durdu. "Evet," dedim. "Moralimizi bozmayalım. Koç ve Kyouko'ya bunu borçluyuz. Hadi gidip eğlenelim."

Y/N: Bu bölüm 2 parttan oluşacak. 





VİCTORY KİCKOFF: DÜĞÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin