VİCTORY KİCKOFF: DÜĞÜN

Düğün Part 2

    Erika

    Reika'yla yaptığımız konuşmadan dolayı kendimi tedirgin hissediyordum. Hadi gidip eğlenelim, demiştim ama moralim bozulmuştu bir kere. Düğün başlamadan sakinleşmem gerekiyordu.

    Nasıl göründüğüm konusunda bir fikrim yoktu. Rahatlamak için gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. 

    Arabadan inip, otelin girişine yürüdük. Orada bir görevli bekliyordu. 

   "Düğün için gelmiştik. Balo salonunun yerini tarif edebilir misiniz?" dedim.

   "Son kata çıkın," dedi. "Asansör karşıda."

    Teşekkür ederek oradan ayrıldık. Asansöre doğru yürümeye başladık. 

    Reika, "Moralin bozuk gibi görünüyorsun. İyi misin?" dedi.

   "İyiyim. Kendimi toparlayabilirim."

    Asansöre binip son kata çıktık. Balo salonundan içeri girince bir an durdum ve etrafıma bakındım.

    Ortam loş ışıklandırılmıştı. Masalardaki çiçek aranjmanları mum ışığıyla aydınlanmıştı.

   "Balo salonu çok güzel, değil mi?" diye sordum.

   "Evet. Ben de beğendim." dedi Reika.

   "Nasılsınız kızlar?"

    Sesin geldiği yöne döndüğümde üçüzleri gördüm. Yanımıza geldiklerini fark etmemiştim.

   "İyiyiz Ryuji." dedi Reika.

   "Geç kaldınız." dedi Ouzou.

   "Hayır," dedim. "Düğünün başlamasına vakit var."

   "Biz geleli epey oldu. Birlikte biraz vakit geçirebilirdik. Eğer erken gelseydiniz."

   "Evet," dedim. "İyi fikirmiş aslında. Keşke arasaydınız ya da mesaj atsaydınız."

   "Ama mesaj atmıştım."

    Ouzou'nun mesajdan bahsetmesini beklemiyordum. Şaşırdım ama kendimi çabuk toparladım.

   "A, o mesaj mı?" diye sordum. "Ben o mesajı şey sanmıştım."

   "Ne sanmıştın?" Meraklı bakışlarla bana bakıyordu.

   "Yani... Gönlümü almaya çalıştığını falan sanmıştım," dedim. "Bir çeşit özür dileme gibi bir şey."

   "Ah, tanrım!" dedi Ouzou. "Şu kızları anlamak mümkün değil."

   "Ouzou haklı," dedi Ryuji. Kardeşini desteklercesine başını salladı. "Biraz daha pozitif düşünmelisin Erika."

   "Öyle mi?" diye sordum. Reika'ya baktım. Biraz utanmış gibi görünüyordu. 

   "Her neyse," dedi Kota. "Hadi gidip içecek bir şeyler alalım."

    İçecekleri almaya giderken, "Şey Erika..." dedi Ouzou. "Aramız düzeldi sanmıştım. Benden bir özür mü bekliyordun?"

   "Yo, hayır." dedim. "Kafam karışmıştı sadece. Kibar davranmaya çalıştığını falan düşündüm. Ya da onun gibi bir şeyler işte."

   "Fazla düşünüyorsun Erika. Biraz daha rahat olmalısın bence."

   "Ya! Söylemesi kolay." dedim kendi kendime.

   "Bir şey mi söyledin?"

   "Ne? A, hayır." dedim. "Düşünüyordum sadece."