-İste ya da isteme duyguların önemli değil benim olacaksın
-Ne saçmalıyorsun sen dediğimde üzerime gelmeye başladı
-Emin misin gücümü bilmiyorsun BENİMSİN !
Annemgil ankaradan gelmişlerdi . Aras iki de bir geliyordu ve kendini annemgile sevdirmeye çalışıyordu selin ve annemin yardımıyla gücünü servetini öğrenebilmiştim bu beni etkilemiyordu ama kabullendiğim de en etkileyen şey babama yaranmaya çalışmasıydı ben hiçbir şeyi bu kadar abartmazdım da zaten hayatım boyunca sevmediğim biriyle aynı evde ailemden uzak kalmak ne kadar zordu ki ? ÇOK !Ehliyet için babamla çıkmaya başlamıştık yavaş yavaş öğreniyordum bunun yasal olmadığını bildiğimiz için babam yanımda 18 yaşından büyük birisiyle araba kullanabileceğime dair belge almıştı . Araba sürerken sürekli Arası gerçekten sevip sevmediğim tarzın da konulara yanaşıyordu hissetmişti ama ne diyebilirdim ki ? Gerçekten gücünü öğrenmiştim ve bir insanı öldürmek ne kadar zordu ki ? Zarar vermek .... o yüzden evet falan diyip konuyu değiştiriyordum . Bugün babamla annem evlilik yıl dönümlerini kutlamak için sabah erkenden çıkmışlardı ben pijamayla evde tur atıyordum Selin ders çalışıyordu okul meselesini kimseye söylememiştim kahve yapmaya karar vermiştim konuyu kendi içimde bile açmamaya çalışıyordum üzülüyordum çünkü ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birden kapı çaldığında kahve makinasını ayarlayıp kapıyı açmaya gittiğim de karşımda arası görmüştüm gözlerimi devirip içeri girdiğim de kapıyı kapatıp o da içeri girdi birrden arkamdan sarılıp başını boynuma gömdü ve sessizce ''özledim'' dedi geri çekilmeye çalışsamda öküz gibiydi . Birden konuşucaktım ki konuşamadım hayır aşktan maşktan değil elimle ağzımı kapattığında boğuk bir şekilde ''çek elini '' demiştim gülümsediğinde gözlerimi devirip eline tükürmeye karar vermiştim ama çağatay aklıma geldi tükürdüğüm de elini bana siliyordu .. şerefsiz . Şimdi bu ondan daha gerzek olduğu için elini ısırdığım da hemen elini çekip elini ovuşturduğun da geri çekilip mutfağa girdim birden o da gelip elini yüzüme doğru tutunca ''napıyon değişik '' bakışlarımı ona yönlendirim
-Öp demişti ona gözlerimi devirdiğim de
-Öpmezsen ben öperim demişti aklıma gelen planla eline yaklaştım gözlerini kapatmıştı birden eline tükürüp kaçtığımda peşimden geliyordu hemen bir odaya girip kapıyı kilitlediğim de
-Aç kapıyı derin diye sabir dilenircesine konuşuyordu birden ayak sesleri duyduğum da gittiğini düşündüm birden tekrar ses geldi ve
- Telefonun ellerimde gibi bir ses geldiğin de kapıyı hemen açtım birden kapıyı açmamla kafama traş köpüğü sıkmıştı gerzek gerzek sırıtıyordu ''ıyyyy'' diye bağırdığım da çağatay aşağı hizla inmeye başladığın da müdahele etcek sanmam boşa gitmişti çünkü o da aras gibi sırıtmaya başlamıştı
-ÇAĞATAY ! Yardım etsene !!!!! diye cırladığım da
-Benim kaslarım yok kanki ölürüm belki dediğin de Aras'ın egosunu AllahuEkber dağlarını çıkarmıştı kaslarını şişirmeye başladığın da
-Dünya malı dünya da kalır gerzek sana bir şey olmaz merak etme diye bağırdığım da saçımdaki köpük yüzüme gelmişti aras yine kahkaha attığında yüzüme gelen köpüğü elime alıp arasın yüzüne attığım da yine gözlerini kapattı kaşlarını çattı ama gözlerini açtığın da yine çağatayla gülmeye başladılar birden çağatayın oturduğu koltuğun dibine gelip saçımı ona doğru salladığım da saçımdaki köpük ona doğru gitmişti yukarı çıkmaya başladığım da aras
-Hazırlan dışarı çıkıcaz demişti kaşlarımı çatıp tekrar ona döndüm ve
-Yok ben kafamda traş köpüğüyle eylem yapıcam zaten dediğim de yine gülmeye başladılar yukarı çıkıp saçımı yıkadım ve üstümü değiştirdim . Aslında arası sinir etmek amaçlı açık giyinsem de olurdu ama ben üşüyorsam konu mübahtır
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı indiğim de aras yüzüne memnun bir ifade yerleştirdi dışarı hızla çıktığım da aras titrediğinde bu sefer ben gülümsedim
-Öyle tarzan gibi çıkarsan böyle olur diyip ilerlediğim de arkamdan geldi ve arabanın arka kapısını açıp içinden gül çıkardı ama 2 tane daha vardı abana pembe olanı verdiğin de
- ARAS DİĞERLERİ KİMİN ?! Diye cırlamıştım sesim baya yüksek çıkmıştı
-Biri annenin diğeri de öykünündü vermeyi unutmuşum dediğinde kaşlarımı çatıp ön koltuğa oturdum o hala mal mal sırıtmakla meşguldu arabaya binip çalıştırdığında ben pembe güllerimle meşguldüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Pembe gül kadar sevdiğin bir şey var mı ?
-TURŞU ! Dediğim de gülmüştü geldiğimiz yer baya güzel bir yerdi LUNAPARK ama o restorana doğru ilerliyordu
-Gelsene Derin diye söylendiğin de
-Ya ! Lunaparka gitmiyor muyuz ? diye dudaklarımı büzerek sorduğum da yine gökyüzüne baktı ve elimden tutup lunaparka doğru ilerletmeye başladı bu sefer ben gülüyordum
2 SAAT SONRA
YA nolur nolur nolur !
-Salak mısın derin napıcaksın
-Nolur atlı karıncaya binelim diye 2 saatir ısrar ediyordum ama kabul etmiyordu
-Hayır demişti yüzümü somurtarak peşinden gitmeye başladım uykum gelmişti ve eve gitmek istiyordum arabaya bindiğimiz de şarkı mırıldanmaya başlamıştım
-Ne giyerse giderdi hoşuma kısık sesle söylüyordum aras duyduğunda gülümsedi ve
-Öyle tatlı bela ki başıma diyip gülümsediğin de cidden etkilendiğimi hissettim çok içtendi
-Darlamasa bile her durum da iğneliyi bir tonda söylemiştim
- Öyle bir seviceN ki sonra
- öyle bir ''sevicem '' değil miydi ya ? diye sorduğum da
-Ben ''öyle'' kısmına vardım aslında dediğin de ona bakmıştım hemen o da bana bakıyordu bence bir insanın diğerine en sevdiği şarkıyı söylemesi ''seni seviyorum '' demekten çok daha anlamlıydı
Naber kuzular ? Umarım bölümü beğenmişsinizdir
Bölüm günlerimiz : Cumartesi - Çarşamba ama sürpriz bölümler atabilirim Cuma günleri size aşığım ... en sevdiklerim .
