Alfa'm

7

Junmyeon ve Min Seok kahvaltıyı hazırlarken diğerleri mutfaktaki geniş masaya geçmişti. Jongin ve Sehun karşılıklı oturuyordu. Jongin'in hemen yanında Baekhyun oturuyordu. Onun yanında oturan Chanyeol ev sahiplerinden mutfaklarını kullanmak için izin istemeye kalkmıştı.

"Hazırlasan bile o iğrenç şeyi içmeyeceğim." diye mırıldandı Baekhyun.

Chanyeol kıkırdadı. "Bebeğimiz için içmek zorundasın cennetim." dedi.

"Yuh! Onu duydu mu?" diye sordu şaşkınlıkla Jong Dae. Chanyeol'un boş sandalyesinin ardından masanın diğer ucunda o oturuyordu.

Sehun'un yanında oturan Yifan yanıtladı onu. "O ve bu." dedi Sehun'u göstererek. "Oldukça hassas duyulara sahipler. Aynı odada bulunduğun müddetçe ne kadar kısık sesle mırıldandığının bir önemi yok duyarlar."

"Bu harika." dedi Jong Dae. Ortamın eskisine oranla biraz daha az gergin olduğunu bilmenin bilinciyle heyecanla sordu. "Başka alfalar da tanıyor musunuz?"

"Evet." dedi Sehun.

"Kaç tane?" diye sordu Jong Dae heyecanla.

Sehun düşünür gibi oldu. "Bilmiyorum daha önce hiç saymadım. Chanyeol sence kaç tane alfa tanıyoruz?" diye sordu.

Chan elinde tuttuğu garip karışımla masaya geri geldi ve içmesi için Baekhyun'un önüne koydu. Min Seok ve Junmyeon da masaya son dokunuşlarını yapmış ve masadaki yerlerini almışlardı.

"Bilmiyorum." dedi Chanyeol düşünceyle. "Okuldakilerin ve şirketteki çalışanların sayısını bilemem, diğer okullardan ve şirketlerden tanıdıklarımız da var. Fakat ailedeki sayıyı biliyorum. Ailede yüz kırk üç tane alfa var."

"Yuh!" dedi Jong Dae. Kim ailesinin geri kalanı da en az onun kadar şaşkın bakıyordu.

"Chan." dedi Sehun. "Sen son zamanlarda dikkatsiz olmaya mı başladın?" diye sordu Sehun Jong Dae'nin tepkisini görmezden gelerek.

"Ne oldu ki?" diye sordu Chanyeol.

"Ailede yüz kırk üç alfa yok. Yüz kırk dört alfa var. Min Joon ve Hye Jin'in çocukları Min Soo alfa doğdu."

"Doğruya öyleydi. Pardon pardon." dedi Chanyeol ve hala Baekhyun'un önünde öylece duran bardağı eline alıp onun ağzına uzattı fakat Baekhyun ona kötücül bakışlarını göndermekle yetinmişti.

"Siz nasıl bir ailede yaşıyorsunuz öyle?" diye sordu Jongin şaşkınlıkla. Bebeğinin babası nasıl biriydi? Kendini neye bulaştırmıştı bilmek istiyordu.

Chanyeol elindeki bardağı masaya geri koydu ve Jongin'e açıklama yapmaya başladı. "İçeridekiler aile der ama dışarıdakiler bizi Jahwa olarak tanır. Kore'deki en büyük aileyiz."

"Jahwa, bu isim çok tanıdık geldi." dedi Jong Dae. "Öyle bir otomobil markası var."

Yifan kıkırdadı. Sehun ise ona dirseğini geçirdi. "Acıdı." diye dudaklarını büzdü Yifan.

"Evet var." dedi Chanyeol. "Bizim ailemizin adını taşıyor çünkü otomobil şirketi bize ait."

"Ne!?" diye bağırdı Jong Dae. Junmyeon bile içtiği meyve suyunu dışarı püskürtmüştü.

"Bunda bu kadar şaşıracak ne var ki? Ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak zorundayız, öyle değil mi?" diye sordu Sehun. "Herkes ailesini geçindirmek için çalışır."

"Toparlamama izin ver." dedi Jongin. "Siz bir ailesiniz ama bu aile o kadar büyük ki içinde yüz kırk dört tane alfa var. Bu ailenin geçimini de dünya markası haline gelmiş otomobil şirketi üzerinden sağlıyorsunuz."