15

13.3K 893 96
                                    

Jongin ve Sehun yine erkenden kalkmışlardı. Fakat bu sefer kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıkmak yerine eşyalarını toplamaya karar verdiler. Pazar günü ormanda geçirmek yerine farklı bir randevuya çıkabilirlerdi.

Çadırları toplama işini neredeyse tamamlamışlardı ki, Jongin kafasını kaldırdığında karşısında büyüleyici güzellikteki küçük bir çocuk gördü. Çocuğun siyah saçları, mavi gözleri ve beyaz bir teni vardı. Korelilere benzemiyordu. Jongin onun ailesini kaybetmiş bir kampçı olabileceğini düşünmüştü. Tam ona ailesini soracaktı ki, küçük çocuk ondan önce konuştu.

"Yardımına ihtiyacım var, kurtoğlu." dedi Sehun'a hitaben.

Sehun onun kim ya da ne olduğunu hitap şeklinden fark ettiği anda tek dizi üzerine çöktü. Jongin onun bu hareketini şaşkınlıkla izlemişti. Her gün bir baş alfanın küçük bir çocuk önünde diz çöktüğünü görmezdiniz. Sehun aynı hareketi yapmasını ona işaret ettiğinde duruma anlam veremese bile Sehun'un isteğini yerine getirdi.

"Orman ruhu, benden ne ister?" diye sordu Sehun.

"Ulu Çınar'ımı kurtar kurtoğlu. İnsanlar onu kesmek istiyor." dedi çocuk.

Sehun, Jongin'e söyledi. "Birazdan kurda dönüşeceğim, o zaman sırtıma atla." Tekrar çocuğa döndü. "Yolu göster, Orman ruhu."

Sözlerini tamamladıktan sonra kurda dönüştü. Jongin onun isteğini yerine getirip sırtına binip sıkıca tutundu. Çocuğun sıradan bir çocuk olmadığını elbet anlamıştı ama onu şaşırtan şey çocuğun Sehun kadar hızlı koşmasıydı. Sehun oldukça hızlı koşmasına rağmen çocuk geride kalmıyor tam aksine önünde koşarak ona yol gösteriyordu.

Sonunda yavaşladıklarında Jongin insan sesleri duymaya başlamıştı. Sehun durmuş ve onu sırtından indirmişti. İnsan formuna dönen Sehun onun elini tuttuğunda çocuk da ortadan kayboldu. Sanki bir anda yok olmuştu.

İnsanların yanına ilerlediler ve bazı insanların ellerinde balta genç bir çınar ağacını kesmeye çalıştığını gördüler. Çınar çoktan bir iki balta darbesi almıştı.

"Durun." diye bağırdı Sehun.

Adam balta havada öylece kala kaldı bir iki saniye sonra onlara döndü.

"Ne istiyorsunuz gençler?" diye sordu kırklı yaşlardaki adam.

"Bu orman koruma altında, bu ormanda izinsiz ağaç kesmek yasak." dedi Sehun.

Adam yüzünde rahatsız bir ifadeyle "Bizim iznimiz var." dedi.

"O zaman izninizi görebilir miyim?" dedi Sehun.

"Orman koruyucu musun sen genç adam?" diye sordu yine aynı adam.

Sehun telefonunu çıkardı. "Değilim ama bir tanesine kolayca ulaşabilirim." dedi.

Adamlar gergince birbirlerine baktı. "Bak ne diyeceğim, sen bizi görmedin bizde seni."

Adamlae ufak ufak kaçmaya yelteniyorlardı ki Sehun alfa aurasını serbest bıraktı. Ona yönelik olmasa bile Jongin'in bile nefesini kesen bir auraydı.

Sehun adamları yeterince tehdit ettiğini düşündüğünde Jongin'e daha fazla zarar vermemek için aurasını geri çekti.

"Benden kaçabileceğinizi sanmayın ve olduğunuz yerde kalın." dedi Sehun. Aurasıyla değil ama gözleriyle tehdit ediyordu.

Sehun telefonunda biraz oyalandıktan sonra kulağına götürdü, kısa bir süre sonra konuşmaya başladı. "Chanyeol, konumunu attığım ormanın koruyucusuna ulaş ve attığım konuma gelmelerini sağla." dedikten sonra telefonu kapattı.

Alfa'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin