3.BÖLÜM

854 45 41
                                    

Kapıyı açmak için birkaç kez denememe rağmen başarısız olmuştum. Yumuşak ve nazik bir şekilde Ali'ye seslendim.

Ali:Ne var? Neden hala burdasın? Defolup gitsene!

Ama bende insanım . Artık çok oluyordu. Benimde bir sınırım var. Bende ona karşılık olarak

Eylül:Ya neden bağırıyorsun? Kapı sıkışmış! Bende bayılmıyorum senle aynı odada kalmaya!

Diye bağırdım.  Yüzünü buruşturub benim yanıma geldi. Ve aşağılayıcı ses tonuyla 

Ali:Çekil!

diyerek eliyle beni ittirip kapının kolunu aşağı indirdi. Açamayınca bende alayla gülümsedim

Eylül:Ne oldu açmadın mı?

Hemen kafasını bana çevirib sinirli gözleriyle beni baktı. Gerçekten kötü bakıyordu. Ve ben gerçekten korkmuştum. Neyseki bu korkunç bakışlara çokça maruz kalmadan Ali kafasını olmusuz manada sallayıp odanın sol tarafına geçip yere oturdu. Bende bi umut kapıya vurmaya ve yardım çağırmayı denedim. Ama birinin sesimi duymasının imkansız olduğunu biliyordum. Çünki okulun bu katına kimse gelmiyordu. Zaten kim yanmış harabe bir yere gelmek isterki. Bizim ultra öküz de niye gelmişti hala anlamış değildim. Benim "imdat!" diye bağırışlarım Ali'nin  "Kafam şişti!" demesiyle son bulmuştu. 

Eylül:Çok özür dilerim beyfendicim. Bizi burdan kurtarmaya çalışıyorum! Daha iyi fikrin varsa söyle?

Yok diyerek susacağını sanıyordum ama o tam tersini yaptı

Ali:Var!

Diyince gerçekten şaşırmıştım.

Ali:Telefon diye birşey var biliyormusun acaba?

Dedi bana kücümseyeci bakışlar eşliğinde. Gerçekten mantıklıydı. Zaten ben emin olmuştum bir tek ben gerizekalıydım. Hemen cebimden telefonumu çıkardım. Çekmediyini görünce gülümsedim

Eylül:Al işte senin o parlak zekanda bir işimize yaramadı!

Ali:Offf ne diyorsun yaa

diyerek sabır dilercesine kafasını yukarı kaldırdı.

Eylül:Telefon diyorum çekmiyor!

Ali de telefonunu çıkarıp, çekip çekmediğini kontrol ettikten sonra cebine koydu. Yüz ifadesinden de anlaşıldığı üzere onun da telefonunu çekmiyordu. Bu ultra manyak adamla daha fazla bu odada yalnız kalamazdım. Kapının yanına gidip kapıyı daha hızlı vurarak ve daha sesli bağırarak yardım istiyordum. Ali yerinden kalkıp yanıma geldi

Ali:Bu kadar mı korkuyorsun benden?

Eylül:Ne alaka ya? Hem neden korkucakmışım senden?

Benimle dalga geçer gibi 

Ali:Kormuyorsun yani? Eminmisin?

Diyerek üzerime doğru yürüyordu. Ben uzaklaştıkça o daha fazla yakınlaşıyordu. Artık beni duvara kıstırmıştı. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, bayılacak gibi hiss ediyordum.

Ali:Sen titriyorsun

Diye sorarken benim kalbimin atışı daha da hızlanmıştı.

Eylül:Benimle oynamak hoşuna mı gidiyor?

Diye sordum. Evet korkuyordum ama bir o kadar da sinirliydim.

Eylül:Evet! korkuyorum!

diye bağırınca Ali benden biraz uzaklaştı

AŞK HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin