Onunla en son görüştükten sonra birkaç gün geçmişti aradan. Kırmızı koltuktan geceyi izlemek yetmeyince dolabımdan ince bir hırka çıkarttım. Terasa çıktım. Elime telefonumu alıp şarkı açtım. Ziynet Sali - Deli Divanenim çalarken gökyüzünü izliyordum. Narin çıkan sesimle mırıldandım kaçırayım mı seni gece inince...
Telefondan yine resimlerini inceliyordum. Elim her resmini tek tek okşuyordu. Bu gece benim aşırı derecede ruhum daralıyordu. Saat 01.30 olmuştu ama hala ayaktayım. Acaba annemler uyumuş muydu? Terastan çıkıp odama girdim. Aynadan üstüme baktım. Siyah tenime yapışan bir tişört altımda gri spor eşofmanım ve üstümde ince bir siyah hırka. Absürt gözükmüyordum. Üstelik sadece annemlere gidiyordum. Telefonu çıkartıp annemin telefonunu tuşladım. Allah'ın hakkı üçtür. Üç kere aradığımda açmazsa uyuyordur ve sen tıpış tıpış yatağına girersin Gece. Annemi aradım. İlk çalışta açtı telefonu.
"Alo annecim uyuyor muydunuz?"
"Yok kızım bugün Pazar ya yatmadık Güneş ile."
"Ay ben onu tamamen unuttum. O zaman ben geliyorum. Ruhum daraldı benim burada."
"Tamamdır güzel bir kahve içeriz hep birlikte." Kıkırdadım.
"Beni nasıl etkileyeceğini biliyorsunuz güzel hanımefendi. Neyse ben geliyorum."
"Tamamdır kuzum bekliyoruz."
"Ablam mı geliyor. Oley be." dedi Güneş arkadan ince sesiyle
"Evet annecim." dedi annem ben telefonu kapatmadan önce.
Odamdaki gizli bölmemden karamları ve arabamın anahtarını alıp aşağı indim. Güvenlikçi Süleyman Abi beni görünce yerinden fırladı.
"Ne oldu güzel kızım hayırdır bu saatte bir sıkıntı mı var?"
"Yok Süleyman Abi anneme gidiyorum. Sabah babamlar kalkınca söylersin onlara da."
"Serdar 'ı arayayım mı getirsin arabayı?"
"Yok ben çıkarırım şimdi."
"Peki kızım iyi geceler."
"Sana da Süleyman Abi."
Garaja ilerleyip telefondaki güvenlik uygulamamızla kapıyı açtım. Hondama atladım. Geri geri garajdan çıktım. Süleyman Abi' ye korna çalıp yola çıktım.
Yol boş olduğundan son sürat sürüyordum arabayı. Birkaç dakikadan sonra mahalleye giriş yapmıştım bile. Bizim mahallenin girişindeki virajda az daha birine çarpıyordum ki frene bastım. Kalbim ağzımda atarken dışarı çıktım. Bir an kalbim duracak sandım. Karşımda 1.90 boyuyla Mert dikiliyordu.
"Be..ben çok özür dilerim. Bir an yol boş diye girdim öyle." Hem heyecandan hem de korkudan kekelerken ağzımdan bunlar dökülmüştü..
"Önemli değil de. İyi başla biri çıkmadı karşına. Hem bu saate burada ne işin var?" Duruşu sorunun cevabını merak etmiyor gibi olsa da gözlerinde ufak bir sinir kırıntısı vardı.
" Anneme geldim." Saçlarını karıştırdı.
"İyi de senin annen Alev Hanım değil mi? " Ufak bir kahkaha attım sinirden.
" O, babamın zamanında annemi aldattığı yeni karısı. Benim annem Tülin Demir."
"Ne? Ciddi misin? Senin annen bizim Tülin Abla mı?"
"Annemi tanıyor musun?" dedim küçüklük anılarımı gözümden geçirirken. Belki de...
"Evet karşı komşumuz. Güneş Kafe'nin de daimi müşterisiyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Çikolatam Gibisin
Romance~01.08.2018 💎😻 Uyuyamam ki dersen uykuları bölüşürüz... Bir Gece Hikayesi'