❤❤❤
Aşk dediğin herkesi bozar. Aklın ve kalbin hep onda kalır. Sabah kalkarken onu düşünüyordum. Gece yatmadan önce de öyle. Şu an kahvaltı ederken bile onu düşünüyordum. Acaba kahvaltı etti mi işe gitmeden önce. Umarım dışarıdan bir şeyler yemez. Zararlı beslenmesi vücudu için iyi olmaz. Sabah çok erkenden kalktı. Dün gece de geç yattı. Nasıl uyandı bu çocuk? Off... Düşünme Gece düşünme. Unutacaksın. Nasıl olacak o iş acaba?
Ayağa kalktım.
"Anne ellerine sağlık her şey çok güzel olmuş. Ben artık gideyim." dedim yanağına öpücük kondururken.
"Hiçbir şey yemedin ki ne demek her şey güzel olmuş?" dedi annem de ben Güneş 'i öpmekle meşgulken.
"Hadi ben kaçtım." dedim ağzıma salatalık atarken.
Arabaya bindiğimde son gaz eve sürmeye başladım. Radyoda yine İmkansızım çalmaya başlamıştı. Burnu fındık ağzı kahve derken gülümsedim. Evet bu adam benim imkansızım. Ona ulaşamıyorum. Sevdiği var. Ötesi yok ki. Benim hissettiklerimi başkasına karşı hissediyor. Elimden ne gelir ki?
Eve girdiğimde direkt üst kattaki odama yöneldim. Alev Abla ile uğraşacak gücü şu an kendime hissetmiyordum. Telefonu yatağa fırlatıp odanın içindeki banyoya girdim. Ilık bir duş aldım.
Banyodan çıkınca dolaptan kot tulumumu çıkardım. Üstümü giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı taradım. Saçlarım kısa ve düz olduğu için kurutmaya ve bir şeyler yapmaya gerek yoktu. Bir dudak kremi sürdüm. Kahverengi gözlerime baktım. Uzun, gür ve kıvrık kirpiklerim vardı. Çoğu insan gözlerimi beğenirdi. Gülümsedim. Onlar daha Mert'in gözlerimi görmemiş demek ki. Burnum çok hoştu. Bu ego değil ama çok beğenilirdi burnum. Dudaklarım, dişlerim, kaşlarım, yüz hatlarım güzeldi, güzel bir uyum içindeydi. Kendimi beğenirdim ta ki Mert'i görene dek. Kendimi küçümseme değildi elbette ki bu. Ama ne bileyim. Aman... Sinirle aynanın önünden ayrıldım. Beğenmezse beğenmesin beni.
Parfüm de sıktıktan sonra telefonumu tulumun cebine soktum. Sırt çantama birkaç test kitabı doldurup odamdan çıktım.
Babam evde değildi. Zeliha Teyzemi öpüp evden çıktım. Beyaz spor ayakkabılarımı giydikten arabama bindim.
Yaseminler'in evine geldiğimde arabadan indim. Kapıyı çalıp beklemeye koyuldum. Benim canım kankam biraz uyuşuktur da. 3 dakika sonra cama çıktı. Beni görünce gülümseyip içeri girdi. Kapı açılırken sinirle merdivenleri çıkmaya başladım. Bu kızın bu yavaşlıkla başı büyük dertteydi.
Kapının orada kafamı görür görmez üstüme atladı deli kız. Ben de ona karşılık verirken kapıda Reyhan Teyzem göründü.
"Hoşgeldin kızım. İçeri gel."
"Hoşbulduk Teyzem." dedim yanaklarını sıkarken. Yasemin ile eve girerken arkadan Reyhan Teyzemin kıkırtıları geliyordu.
Yasemin ve diğer tüm arkadaşlarım benden bir yaş küçüktü. 6.sınıfta evde yaşanan tatsız durumlar beni baya etkilemişti. Küçük bir çocuk için ağır şeylerdi ve açıkçası bir yıl sınıfta kalmıştım.
Yasemin'in evi annemin evine çok yakındı. Küçükken hep beraber takılırdık. Çocukluğum onunla geçmişti. Evet ilk evciliğimi onunla oynamıştım. Bir de erkek arkadaşımız vardı. Adını hatırlayamıyorum. O da vardı. Sonra benim aile durumlarım yüzünden annesi konuşmamızı istemedi. O aramızdan ayrıldık.
Yasemin ve Reyhan Teyzem beni hiç dışlamadı. Aksine hep benim destekçim oldular. En kötü günümde hep yanımdaydılar. Çok kez Reyhan Teyzemin bir dizinde ben uyurdum. Annem onlarla tanıştığında çok mutlu olmuştu. Sonra büyüdük zaten. Çocukluğumdan bir şey anlamadım ben. Çabucak geçti. Oysa gözümü her kapatışımda dün gibi hatırlıyorum her şeyi. Gülümsedim, iyi ki varlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Çikolatam Gibisin
Storie d'amore~01.08.2018 💎😻 Uyuyamam ki dersen uykuları bölüşürüz... Bir Gece Hikayesi'