Baş Belası

101 19 2
                                    

Merhabalar ! Öncelikle geçmiş bayramınız kutlu olsun ! Sevdiğiniz insanlarla , ailenizle mutlu bayramlar dilerim.

Bayram dolayısıyla hikayeyi birkaç gün aksattık. Artık düzenli bir şekilde yazmaya çalışacağız. İyi okumalar ! ♥

Sabah gözüme çarpan güneş ışığıyla ellerimi yüzüme siper ettim ve gözlerimi kapattım.

Birincisi , benim odam güneş almaz.

İkincisi , neden sadece üzerimde tişört varmış gibi hissediyorum ?

Üçüncüsü , şu an bana sımsıkı sarılan şahıs Berk mi oluyor ?!

Hızla gözlerimi açıp kolların sahibine baktığımda Berk'le burun burunaydık. İçimdeki çığlık atma isteğini geri çevirerek kollarını bedenimden ayırmaya çalıştım. Hayvan gibi sarıldığı için çabalasamda bir işe yaramamıştı. Son çare olarak " Berk." dedim seslice. Ses çıkarmadığında yeniden " Berk." dedim. Hiçbir işe yaramadığı için sinirlenip " Berk !" diye bağırdım. " Hımm." diye mırıldanıp beni daha çok kendine çektiğinde " Bırak beni artık seni şapşal." dediğimde gözleri kapalı bir şekilde sırıtarak "4." diye mırıldandı. Ne dördü be ? O kural sadece düne özel değil miydi ? " 4 mü ? İyi de o dün için geçerliydi." dediğimde yine sırıtarak " Demek neyi saydığımı biliyorsun. Güzel." dedi ve çenesini başıma yasladı. " Ciddiyim bırak artık beni. Sadece bir gündü ve şimdi gitmek istiyorum." dedim. " Sen bilirsin , sonuçta her istediğimi yapabiliyorum. Gider herkese söylerim. Zor bir şey değil." diye başımın üzerinden konuştuğunda sinirlenip karnına yumruğumu indirdim. Ama nedense hiçbir işe yaramadı. İki elimle vurmaya başladığımda bileklerimden tutup beni altına aldı. " İki dakika uslu olamaz mısın sen ?" dedi sabır dilercesine. " Senden nefret ediyorum. Gerizekalı ! Salak ! Kendini beğenmiş egoist !" diye bağırdığımda " 5 ,6,7." diye mırıldandı. " Kalk üzerimden." dedim sakin olmaya çalışarak. " 7 hakkım var. Birini şu an kullanmak istiyorum." dedi gülerek ve uykulu gözlerini dudaklarıma dikerek.

Çüş.7.kere.beni.mi.öpecekti.yani.

" Eğer öyle bir şey yaparsan-" diyecektim ki , yaptı... Dudakları şu an dudaklarımdaydı. Ve ben nedense hala onu itmiyordum. Aslında biliyordum. İtmeye çalışsam başarısız olacağımı biliyordum. Ama karşılıkta vermiyordum.

Kafasını geri çektiğinde gözlerini gözlerime dikti. Ciddi anlamda gözleri parlıyordu. Kendimi , gözlerinden görebilecek kadar.

Yüzüne aniden bir tokat geçirip onu ittiğimde ayağa kalktım ve kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Çantamı alıp " Tam bir piçsin. Diğer tüm erkekler gibi." deyip kapıdan çıkacağım sırada kolumdan tutup beni duvara itti. " Sen bana nasıl vurursun ?!" diye tıslayıp beni duvara daha çok yapıştırdığında güçlülüğümü koruyarak , " Sen beni nasıl öpersin ?!" diye bağırdım ve onu ittim. Çantamı aldığım gibi kapıya yöneldiğimde yeniden , daha sert bir şekilde beni duvara itti ve bileğimi sıkarak " Çünkü istediğimi yaparım !" diye kükredi. " Hadi ya ? Ne özelliğin var senin diğer insanlardan ? Gerçi pardon , insan değilsinki sen." dedim sakin olmaya çalışarak. " Daha anlayamadın mı kızım sen ? Berk Atahan'ım ben. Her istediğimi elde ederim. İstediğimi de yaparım." dedi ve beni iyicene kendine yapıştırdı. " Peki sen anlayamadın mı hala ? Ben de Eylül Gürsoy'um. İzmirin en tanınmış insanlarındanım. Kendimi senin gibi piçlere ezdirmem." diye tısladım dişlerimin arasından ve onu ittirip odadan hızlı adımlarla çıktım. Merdivenleri inerek kapıya yöneldim ve kendimi dışarı attım. Sinirle adımlarımı sürdürürken bir andanda yaptıklarını düşünüyordum.

Gerizekalı şey ! Beni nasıl öpebilirdi ?! Her erkek gibi o da kendisi için elinden geleni yapıyordu. Piç !

Şu an sinirden anlayabilirdim , o derece. Artık kime söylerse söylesin umrumda bile değil. Cidden , neden bu kadar önemsiyordum ki duyulmamasını ? Her insanın fobisi vardır. Evet evet , umrumda bile değil. Böyle saçma bir şey yüzünden kendimi düşürdüğüm hallere bak ! Bir egoistle baş etmekten başka hiçbir şey yapmıyordum. Ve artık bunu da yapmayacağım.

Değişen HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin