-Ya ama yeter babacık!!
İçeriden gelen bağırma sesi ile kahvemi ve yarım kalan sigaramı masanın üzerine bırakarak -balkonumdan - içeriye girdim.Bebeğimin en sevdiği ayıcığı üst rafa koyduğum aklıma geldi ve yarım ağız sırıtarak odasından içeriye girdim.
Her ne kadar ona çok güzel bir oda yapmış olsakta hala benimle uyumakta ısrarcıydı.
Hiç birşeyden haberim yokmuşcasına odasına girdim.- Noldu yavrum ne bağırıyorsun.
Anında bana döndü ve raftaki ayıcığı işaret etti.
-babacık yine üst rafa koymuşsun uzanamyorum.
Alt dudağını büktüğünde yanına ulaşarak dudaklarına bir buse kondurdum.
- Ya senin burda koca ayıcığın varken neden gidip şu paçozla oynuyorsun.
-Ya babacık yine pis kokulu şeyden içtin dimi. Sen kötü şeyler yapıyorsun. Benimle oynamyorsun.
- Haklısım bebeğim. O pis şeyi içmemeliyim. Şimdi gidip dişlerimi fırçalıyacağım. Sende salona git ve bir film seç. Uzun zamandır izlemiyoruz.
-Yaşassın babacıkla film keyfii.
Tekrar dudaklarını öpüp onu yere indirdim ve poposuna ufacık vurdum. Kuyruğu ve kulakları havada salona doğru koşmaya başladı. Bende lavaboya....
12 yaşına basmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve kendini o kadar büyümüş görüyordu ki , çizgi filmlerini, oyuncak arabalarını, renkli kıyafetlerini bir kenara bırakmış, evde hizmetli ajummaya ve bana karşı sürekli büyüklük taslıyordu.
Şimdi de film izleyecektik. Salona geldiğimde tek kişilik koltuğa yayılmış, siyah eşofman takımlarıya beni bekliyordu.
-Bilim kurgu filmi taktım babalık.
Babalık?
-Ihm? Babalık ne Jimin?
-Ah bebeğim babalık işte. Bilirsin.
Ellerini garip şekillere sokup adeta amerikalı bir rapçi havası vermeye çalışıyordu. Ama o kadar komikti ki. Kahkaha etmeden duramadım.
-Hop hop gülecek ne varmış. Bilirsin gülmeyi severiz ahbab?
Söyledikleriye daha çok gülerken bir anda onu karnından tutarak kaldırdım ve büyük koltuğa yatırarak gıdıklamaya başladım. O tapılası kahkahası kulaklarıma ulaşıyordu.
-BABAYCIK AH - B-BIRAK
Bir yandan gülüyor bir yandan da ellerimi itmeye çalışıyordu.
-Ahbab nerde haa
Bende onunla beraber gülerken, bu mutlu anımızı bölen şey Taehyung un kapı pervazında belirmesiydi.
Hemen jimin in gıdıklamak ve öpmek için açtığım göbeğini kapattım ve doğruldum.
-Naber lan seni öyle bir özlemişim ki.
Tam kollarımı açmış bende seni çok özledim diyecekken beni es geçip bebeğime sarılmasıyla neye uğradığımı şaşırdım.
Jimin de hemen ona karşılık vermiş kuyrupunu koluna dolamıştı. Vay anasını ya.
-İnsan bi beni de özler bok kafa seni.
Yalancıktan azarlamamı sunup hemen onları çevreleyip sarıldım.
Bir aile gibiydik. Gerçek bir aile.
Jimin karım, Tae de 3 yaşında oğlumuz gibi ㅋㅋㅋ
Bu saçma düşünceden sırıtarak ayrılıp tae yi de bebeğim den ayırdım.sonra ona sarıldım.
Beraber aynanda üçlü koltuğa kendimizi attık
-Kookie ~ bende acaba bana bedava dövme yaparmısın diye gelmiş--
Söyleyeceğini anlayıp kafasına bir tane geçirdim.
Çıkarcı şerefsiz dostum benim.
-Dövme yaptırmasan gelmicen şerefsiz seni.
Küfür ettiğimi duyan Jimin hemen elime bir çimdik attı. Artık alışkanlık olmuştu. Ne zaman küfür etsem elime bir çimdik atar olmuştu.
-Ya ondan değil biliyorsun durumları yani işte dövmeye ayıracak bütçem y-
-Boş yapma lan istediğin bir dövme olsun .
Uzun zamandır zaten dükkana uğrayamıyorum. Bu gece kal burda yarın beraber gideriz.-Ya babacık bende!
-Aşkım orasının sana uygun olmadığını biliyorsun. Ajumma yarın sana bakar.
Ajumma ah ajumma tabi. Bebeğime bakması için mecburen eve aldığım şu tatlı kadın. Evdeki tüm işlerimizi görüyor ve neredeyse gün içinde çok az karşılaşıyoruz.
Ama jimine gerçekten çok iyi bakıyor ve gerçekten de harika bir kadın.- ufya hayat beni yordu adamım.
Taeyle arkasından şaşkınca bakarken Jimin de poposunu dönüp tahminimce mutfağa gitmişti.
-Bu çocuktan çok çekeceğin var dostum.
Belli belirsiz bir baş sallamayla jimin in televizyona koyduğu filmi başlattım. Jimin de elinde koca bir tepsiyle içeriye girdi.
İşte şimdi tamamdı. Aman tanrım sürekli aklımdaki Jimin in karım olduğu ve Tae nin de oğlumuz olduğu o değişik hisse kapılıyordum. Çok çok saçma. Yada değil. Aman tanrım kafayı yiyeceğim.
Kendi kendime kahkaha atınca ikili dönüp bana baksada, hiçbir şey söylemeden filme döndüm.
Az önce başlamış olan film hepimizin dikkatini çekmişti.
Arada sırada Jimin i kontrol ediyordum ve her baktığımda filme ilgiyle daldığını görüyordum. En sonunda film bitince tae ye alt kattaki ajumanın odasının yanındaki odayı verdim. Bizde bebeğimle üzerimizi giyinip benim yatağıma yattık.
O göğüsümde yatarken bende onun saçlarını karıştırıp seviyordum.
-Babacık
-Hmm
-Ben büyüyünce okula gidecek miyim?
-Aklına nerden geldi bu?
-Bilmiyorum sadece.. Filmlerde okul çok güzel.Başını yukarı doğru kaldırıp yüzüme baktı.
-İzin verirsen eğer gitmek istiyorum.
-Tabi gidebilirsin bebeğim ne zaman istersen
-Hey hey yanlış anlaşıma oldu. Ben büyüyünce dedim ㅋㅋ. Yani aslında ilk aşk mevzusu.
-ilk aşk mevzusu?
- Eh şey işte genelde lisede olur ya ilk aşk şeysi. Bende İstiyorum.
-Heheyt kimmiş o ilk aşk ben senin ilk aşkınım.Hemen uzanıp dudaklarına öpücük kondurdum.
-O anlamda söylemiyorum babacık.
Sen elbette benim biriciğimsin. Ama aşk başka sen aşk değilsin.Jimin in böyle söylemesi nedensizce içimdeki bazı şeyleri kırmıştı. Fazlasıyla.
Kalbime çöken ağrıyla, verecek bir cevap bulamadım .-İyi geceler Jimin.
Adıyla seslenmeme şaşırmış olacak ki bir kez daha başını kaldırıp bana baktığını hissettim. Gözlerimin kapalı olduğunu görünce kafasını geri indirdi.
-Sanada babacık.
Gün ağırana kadar küçüğümün huzurlu nefes seslerini dinledim. Uyuyamadım, çünkü düşünülmesi gereken fazlaca şey vardı.
..
Vote ve satır arası yorumlar için çook teşekkür ederim. Yorumları sırıtarak okuyorum. O kadar mutlu oluyorum ki anlatamam. Her birinizi çok seviyorum. Çook teşekkür ederim.. 🖤🖤🖤🖤